KÜTAHYA’nın Simav ilçesinde ekonominin can damarını oluşturan kereste sektörü temsilcileri sıkıntılı. Sektörün kan kaybetmesinin nedenleri arasında orman ürünlerinin Rusya ve İskandinav ülkelerinden ithal edilmesinin yanı sıra yapılarda ahşap ürün yerine plastik ürünlerin daha çok tercih edilmesi gösteriliyor.
Son birkaç yılda birçok kereste fabrikası kapısına kilit vururken 100 olan tesis sayısı 20’ye kadar düştü. Fabrikaların kapanması patronlar kadar bu sektörden geçimini sağlayan 2 bin 500 dolayındaki işçi ailesini de zora soktu. Fabrikalardan çıkarılan işçiler ilçede başka alanlarda iş olmayınca Simav’ı terkederek büyük bir göçün yaşanmasına neden oldu ve Simav’ın nüfusunda büyük oranda düşüş yaşandı. Kereste sektörünün kan kaybı ilçedeki diğer iş kollarının da faaliyetlerini durma noktasına getirdi. Bunların başında bir zamanlar sayıları 2 bini aşan kamyoncu esnafı ile bu sektöre bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren tamirci esnafı geliyor. Küçük Sanayi Sitesi’nde sayıları 200’ü aşan tamirci esnafı ya işi bıraktı ya da başka bir iş bulmak için ilçeden göç etti. Kamyoncu esnafı da aynı yolu takip edince ilçe ekonomisi durma noktasına geldi. İlçedeki mevcut 12 banka şubesinden 6’sı kapandı. Kapanan fabrikaların bir kısmının yerine düğün salonları açılırken bir kısmı da düşük fiyatla hurdacılara kiraya verilmeye başlandı. 35 yıllık keresteci Ali Sarıteke (56), Simavlı kerestecileri bu duruma hükümetin uyguladığı yanlış ekonomi politikaların getirdiğini söyledi. Simav’da kerestecilik devrinin kapanmak üzere olduğunu ifade eden Sarıteke, şöyle konuştu:
“Bizi asıl bitiren kerestecilikte ithalatın yaygınlaşması oldu. Ülkemizin ormanlarında yetişen ve bizim sektörümüzün can damarını oluşturan çam ağaçları başta olmak üzere diğer orman ürünleri günü kurtarmak amacıyla hükümet tarafından bilimsel hesaplar yapılmadan gelişi güzel kesildi. Bunun sonucu olarak da bizim hammadde açığımız büyüdü. Hammaddeyi iç piyasadan temin edemeyince Rusya başta olmak üzere İskandinav ülkelerinden döviz karşılığı ithal etmek zorunda kaldık. Başta buna dayanabileceğimizi sandık. Ancak aynı işi yapan yabancı ülkelerdeki fabrikalarla baş edemeyince fabrikalarımızı bir bir kapatmak zorunda kaldık. Ben de mağdurlardan biriyim. 20 dolayında işçi çalıştırdığım fabrikamı bir başkasına kiraya vererek durumu kurtarmaya çalışıyorum. Bu durum böyle devam ettiği takdirde bir zamanlar Türkiye’nin kereste borsasının kurulduğu Simav’da kerestecilikte bir devrin kapanışını görmüş ve yaşamış olacağız. Şu anda ayakta kalan fabrikalarda da durum pek parlak değil. Arkadaşlarımız da çarklarını çok zor ekonomik koşullarda sürdürmeye çalışıyorlar. Onlarda durumdan şikayetçiler.”