Ama ne zam yapacak piyasa var, ne de bunu kaldıracak pazar.
Yaklaşık bir haftadır sektör temsilcileri ile yoğun görüşmeler yapıyoruz. Sonuçlarda herkes hemfikir: Dolar kurları yüzünden hammaddeye gelen ekstra yükün, zam olarak piyasadaki ürünlere yansıtılması gerekiyor.
Peki neden zam yapılmıyor?
Üreticiler bunu daha ne kadar süspanse edebilirler?
Olası zamlar ne zaman gelecek?
Yapılması sonucunda neler olur?
Şimdi tüm bu maddeleri tek tek ele alalım. Öncelikle zam yapılmamasının en önemli nedeni olarak, tüketicilerin tedirgin olması ve buna bağlı perakende dükkanlarındaki satışların Ocak ayından beri % 30 gerilemesi görülmektedir.
Bunun haricinde, ilk iki çeyrekte satılacak olan ürünlerin satışının, Kasım ayında üreticiler tarafından yapılması ve bu ürünlerin hali hazırda piyasalara sunulma işleminin devam etmesi de bir başka etken olarak önümüze çıkmaktadır.
İşte bu iki neden, fiyatlara zam yapılmamasının en önemli nedenlerinden başlıcalarıdır.
İkinci maddeye gelirsek… Zamların yapılmamasından doğan üreticilerin uğradıkları zararlar nedir ve bunu ne kadar daha süspanse edebilirler?
Yaptığımız araştırmalar sonucunda, üretici firmaların, üretilen ürünlerde %12’lik minimum zararları bulunduğunu öğrendik. Bunların içinde en büyük zarar kalemini, hammadde üstündeki dolar kurundan doğan ‘kur farkı zararı’ oluşturmaktadır. Üretilen ve sevk edilen her üründe üreticiler zarar etmektedir. Burada toptancıların ilk bakışta karları olduğu gözükse de, onların da 4 aydır durgun geçen satışlardan dolayı, hem stok maliyetleri artmış, hem de Kasım’dan bu yana işleyen vadelerden dolayı, günü yaklaşan vadeli çekler sebebi ile kullanacakları krediler yüzünden, büyük bir zararları olduğunu söyleyebiliriz.
Evet şimdi gelelim zam ne zaman gelir sorusunun cevabına… Zamlar olası ve geçmişten gelen gelenekle, sezonların açılışında, yani Mayıs ayı itibari ile gelmesi kaçınılmazdır. Pek tabii bu seçim ortamında, zam yapılması bazılarına garip gelse de, sürdülebilir bir üretim ve pazar için bu zamların yapılması zorunludur. Aksi halde, dönen çarkların sağlıklı çalışmaması ve aksaması kimseye fayda sağlamayacaktır. Unutmayalım ki ,güçlü üretici güçlü sektör demektir. Ve olası zamlar, her ne kadar sektöre ek yük getirse de, kıştan alınan ve depolarda olan ürünlerin de otomatik olarak, durdukları yerde kar getireceğini de unutmamak lazım.
Bu arada yaptığımız araştırmalar doğrultusunda ve en başta da belirttiğimiz gibi, normalde kur farkından dolayı olan zararların minimalize edilmesi için, zamların % 12 ile % 17 arasında olmasını beklemek normal karşılanmalıdır. Bu rakamların tam ne kadar olacağına, pek tabii ki sektör aktörleri karar verecektir. Lakin % 12 nin altında bir zammı beklemek, en iyi ihtimalle polyanacılık oynamakla eşdeğer bir yaklaşım olacaktır.
Peki zam yapılmazsa ne olur?
Valla bu zam olmazsa, ben dahil tum tüketiciler, 2015’te her türlü orman ürününü ucuza alırız.
Başka, fabrikalar zararlarını öz sermayelerinden karşılar.
Başka neler olacağını, Mayıs ayından sonra, hep birlikte görürüz…
Herkese hayırlı işler.
Fikret Demir