Ahşap zeminlerin üstünlüğü dünya genelinde yapılan araştırmalarla bir kez daha tescilleniyor.
Geçtiğimiz günlerde, İsveçli araştırmacılar tarafından yapılan yeni bir çalışma, işlenmemiş parke zemin, vinil ve linolyum (döşemelik muşamba) kaplamalarının etkilerini karşılaştırdı ve ahşap döşemenin en çevre dostu olduğunu sonucuna vardı. Araştırma sonuçlarına göre, ahşap kaplamalar havaya ve suya daha az emisyon üretiyor ve aynı zamanda, linolyum ile vinil kaplamalara kıyasla daha az enerji harcayarak daha az atık üretiyor.
Öte yandan, Almanlar tarafından bir araştırma çalışması ise dört çeşit ahşap zemini inceleyerek zemin döşemelerin, küresel ısınma, suyollarının asitleştirilmesi ve ötrofikasyonu, foto-oksidan oluşumu ve ozon tükenmesi gibi etkiler altındaki sonuçlarını değerlendirdi.
Son olarak, Wisconsin Üniversitesi araştırmacıları tarafından Yenilenebilir Endüstri Malzemeleri Araştırma Grubu (CORRIM) ile birlikte yapılan iki çalışma da benzer sonuçlara vardı. Ahşabın, diğer kaplamalara kıyasla havaya daha düşük emisyon ve daha düşük su tüketimi ile daha düşük birincil enerji kullanımı nedenleriyle, özellikle çevresel koruma için “istenen” bir zemin kaplaması olduğu teyit edildi. Zeminlerin dayanıklılığı da çalışmada vurgulandı. Diğer kaplamaların daha kısa hizmet ömrü olduğuna ve daha sık değiştirilmek zorunda kalacaklarına dikkat çekilirken, bunun da yeni çevresel etkilere sebebiyet vereceğinin altı çizildi. Araştırmacılar, ahşap zeminler için “arzu edilen” kullanım ömrü senaryolarına ve aynı zamanda kaynağın yenilenebilir yapısı ile maddenin net karbon dengesine odaklandılar.
(Kaynak: The many virtues of hardwoods)