ORSİAD: 2018 yılında toplamda Türkiye’de ne kadar laminat parke üretildi? Üretilen bu miktarın ne kadarı iç piyasa, ne kadarı ihracat?
Selçuk Ormancı: Öncelikle böyle bir çalıştay düzenlediğiniz için teşekkür ederim. Teorik olarak laminat parkenin Türkiye’de üretim kapasitesi yurt dışı fabrikalarla birlikte 250milyon m2 olduğunu söyleyebiliriz. 2017 yılında toplam üretim 120milyonm2, satış da 120miyonm2 civarlarında. 2018 yıl sonu itibariyle geçen yılki rakamları Türkiye olarak yakalayacağımızı düşünüyoruz. Bizim Yıldız Entegre’nin bu pazardaki pay oranımız %25 oranında. Bunu Vario Click, Terra Click, Smart Click markalarımızla sağlıyoruz. Bunun dışında biz Türkiye olarak ihracatta biraz daha zayıfıyız. Yani ihracatın payı 120milyon m2 içinde %7 civarlarında. Bazı ülke baremleri, lojistik masraflar vb. ve diğer unsurlar buna etken.
ORSİAD: Selçuk Bey, dövizdeki artış sebebiyle iç piyasada bir dalgalanma olmadı mı? Mehmet Bey’in verdiği rakamlara baktığımızda 120milyonm2 yi yakalayabiliyor muyuz?
Selçuk Ormancı: Evet ihracatın verdiği destekle yakalayacağımızı düşünüyoruz. Tabii ki şunu da unutmamak lazım; biz şu anda 2016-2017-2018 işlerini yapıyoruz. Bizi bekleyen daha büyük sorun 2019 yılında kendini gösterecek. Benim verdiğim rakamlar hali hazırda devam eden işlerimizle oluşacak rakamlardır. Çoğu inşaat binalarının %80’i bitti. Parke, kapı noktasına geldi. Bunlar 2019 yılında biraz daha azalacak, insanların öz sermayesiyle yönetebileceği bir alana kayacağını düşünüyorum.
ORSİAD. Selçuk Bey parke sektörünü temsil eden kurumlardan sektörün beklentisi nedir. 2019 yılı için düşünceleriniz nelerdir, siz de karamsar mı bakıyorsunuz?
Selçuk Ormancı: Zeki Bey’in üretici firmalarla ilgili değindiği konuya cevap vermek isterim; İhracat yaptığımız bazı ülkelerde konulmuş baremler var. Örneğin Türkiye’den Cezayir’e gönderdiğiniz bir ürün için %15 vergi öderken Romanya’ya gönderdiğiniz ürün için bunu ödemiyorsunuz. Global olma yurt dışına açılma sürecimizi bu sebepler etkiliyor. Bizim ürünümüz yükte ağır pahada hafif dolayısıyla lojistik maliyetlerimiz çok fazla. Yurt dışında var olmak buralara mal satmak demektir. 2019 yılının rakamlarına bakarsak, inşaat sektöründeki talep ve finansman sektörü etkiliyor. Şu anda bizim inşaat sektörümüzün elde arz fazlası var, nasıl değerlendirilecek, stoktan alım yapılması gerekiyor, alınan stoklar piyasaya nasıl lanse edilecek.
ORSİAD: Yapılan inşaatlarda lüks konutlarda, toplu inşaatlarda çok iyi kalite ürün kullandık AC4-AC5 ürün satılıyor. Hata mı yaptık?
Selçuk Ormancı: Evet iyi kalite ürün kullandık. Evet AC4’den aşağı pazarda ürün satışı yok. Ama yeterli kaliteyi yeterli üründe kullanmak gerekiyor. AC3 kötü değil çünkü biz evlerimizde ayakkabı kullanmıyoruz. Bazı daireler yurt dışında natamam satılıyor mesela. Burada tüketici ürünü kendi seçip döşüyor. Bu gibi sebepler söz konusu. Tabii ki bu bir kültür meselesi. Bizlere de burada pay düşüyor. Türkiye şu anda ağırlıklı olarak 31-32. sınıf ilerliyor.
ORSİAD: Selçuk Bey, Zeki Bey’in bahsettiği projelerdeki risklerin paylaşımında finansal olarak nasıl bir destek verirsiniz? Mesleki Yeterlilik belgesiyle ilgili nasıl bir destek verirsiniz. Sizlerin verdiği ustalık sertifikalarının işe yarayıp yaramadığı konusunda düşünceniz nedir?
Selçuk Ormancı: 2015 yılında Yıldız Entegre olarak pazara kredi kartıyla ödeme şeklini soktuk. Şu anda da bayilerimizi ya da bayilerimizden mal alan ustaları daha karlı mal alabilme şansına ulaştırdık. Sektör adına iyi bir şey olduğunu düşünüyorum.
Fakat sektör olarak şurada yanlış anlaşılan bir durum var. El frenini çekmedik. Bizim sektör bağlantılı çalışıyor. Zeki Bey’in ödemesini aldıktan sonra malı saklamam için bir neden yok bu bana maliyet oluşturur. Sadece bir sektör bu algıyla yönlendirildi. Sadece ürün Dövize bağlı değil hammaddenin de döviz artışı var, kâğıdın vb diğer ürünlerin, elektriğin artışından da etkileniyor. Bütün maliyet artışları yansıtılıyor. Bunları da düşünerek anlayışla karşılayacağını düşünüyorum. Kendi adımıza el freni çekmedik. Herkes istediği kadar malzeme alabilir, depomuzda var. Bilakis toptancılarda alımda durdurma var diyebiliriz.
Selçuk Ormancı: Şimdi Ecevit Bey’le ilgili Dernek’le ilgili konuya gelecek olursak. Üretici, uygulayıcı ve satıcılar olarak üç paydaşız. Daha iyisini nasıl yaparız diye konuşuyoruz. Bizden yola çıkarsak bu dernekle onlara daha fazla ulaşacağımızı düşünüyorum. Biz kendimiz seminerler düzenliyoruz ama herkese ulaşamıyoruz. Bütün ustalara ulaşamıyoruz. Örneğin biz bir yeni ürün mü çıkardık. Bu konuda Ecevit Bey’e bilgi vereceğiz Samsun’da şurada bir organizasyon yapmak istiyoruz ustalarla toplanalım diyebileceğiz. Bu bizim için önemli. Ustadan gelecek olan bir geri bildirim çok önemlidir. Tam bu noktada dışarıdan da geri bildirimlerin toplanabileceği bir platform da oluşturuyoruz. Yani kullanıcı ve uygulayıcıların düşünceleri bildirimleri bizim için çok önemli. Dolayısıyla kurulan derneği çok değerli buluyorum. Size ulaşabilmek açısından kıymetli buluyorum. Fiyatlandırma konusunda iste ustalara bu konuda istedikleri desteği tam anlamıyla verme koşunda elimizden çok fazla bir şey gelmez. Çünkü serbest ekonomi söz konusu ustaların yapacağı işin fiyatı çok değişken olabiliyor. Tabii bir dernek altında toplanıyor olmak verilecek sertifikasyon çok şeyi değiştirecektir. Paydaş olarak ancak beraber büyüyebiliriz.
Selçuk Ormancı: Biz sizi her zaman parke ustası ve paydaş olarak görüyoruz.
Selçuk Ormancı: Devlet kanalından alınması doğru evet sertifika mutlaka olmalı ama yurt dışı örneklerindeki gibi belirli periyotlarla bu belgelerin de yenilenmesi gerek diye düşünüyorum.
ORSİAD: 2019 yılında toptancılara nasıl destek olacaksınız?
Selçuk Ormancı: Bu sadece toptancının, fabrikanın alabileceği bir yük değil. Bunu devlet tarafında da dile getirdik. Örneğin Yurt dışı Eximbank kredisi var yurt dışında kullanıyoruz. Yurt içinde niye uygulanmasın. Tek başına kimse yüklenemez.