Okullar açılıyor! Yaz tatili rehavetinden kurtulmakta zorlanan çocuklarımızı tasarımla yönlendirerek motive etmek, en verimli çalışma alanlarını yaratmak mümkün.
Gymboree Oyun alanlarını planlayan ve uygulayan mimarlık ofisi NoboArchitects’ten Mimar Çiğdem Barkınay Jung ve Pomstore’un sahibesi Mimar Gizem Büyüktürkoğlu çocuklarımızın en iyi şekilde motive olacakları, içinden çıkmak istemeyecekleri oyun, hobi, çalışma ve dinlenme alanlarının tümünü içeren mekanlar yaratmanın püf noktalarını anlatıyor.
Akademik ve akademik olmayan öğrenme biçimleri arasında kurulan dengenin, çocukların okuldaki mutluluğunu sağlamanın büyülü formülü olduğunu vurgulayan genç mimarlar, Fin eğitim sistemden örnekler vererek çocuk odalarında ve eğitim kurumlarında, el ve hareket becerilerinin kazanımını teşvik eden, oyun kurma ve hayal gücünü geliştiren, konsantrasyon arttıran mekanlar tasarlamanın ve ebeveynleri bilinçlendirmenin önemini vurguluyor.
Mimar Gizem Büyüktürkoğlu ve Mimar Çiğdem Barkınay Jung çocuk odaları dekorasyonu konusundaki görüşlerini şu sözlerle ifade ediyorlar:
“Finli çocuklar okul hayatları boyunca oyun oynayarak zevk alarak öğreniyorlar. Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programının (PISA) sonuçlarına göre dünyanın en başarılı eğitim sistemine sahip olan Finlandiya’da öğretmenler gün boyu sınıfta ortalama dört saat ders veriyor. Öğrencilerin ders dışı/teneffüs olarak geçirdikleri zaman ise toplam 75 dakika.
Yaklaşık 100 yıllık bir eğitim sistemi olan Waldorf eğitim sistemine göre problem çözme ve matematik becerisi, örgü örmek, makas ya da bıçak kullanmak gibi ufak el becerileriyle gelişiyor. El becerileri ve atlama, zıplama, tırmanma gibi hareket becerileri, 7 yaşından sonra zekaya dönüşüyor. Bilgisayarda mouse kullanmaktan çok daha karmaşık hareketler yapabilen çocuklarımızı, dikiş dikmek, makas kullanmak gibi pek önemsemediğiniz, oysa çok daha fazla zeka gerektiren el becerileri konusunda yüreklendirmek gerekmektedir. 
Bizler ise el kadar bebeklerin teknolojiyle ilişki kurmasından tuhaf bir zevk alıyoruz. Nedense çok farklı ve zeki bir nesil yetişeceği duygusu kaplıyor içimizi. Belki bu yüzden bir sürü anne baba, “Oğlum 3 yaşında tam bir profesyonel Google kullanıcısı.”, “Bizimkinin mouse kullanmasını bir görsen inanamazsın.” gibi tuhaf gururlanmalar yaşıyor.
Gelir düzeyi ne olursa olsun çocuklarımız dendi mi akan sular duruyor. Pek çok ebeveynin tüm koşullarını zorlayarak, kendi telefonu eskimişken, çocuğuna ipad aldığına şahit oluyoruz. 
Ancak çocuklarımız için yapılabilecek yatırımlar konusunda ebeveynleri bilinçlendirmek gerekmekte. Çocuklarımızın içinde büyüyeceği mekanları doğru şekilde tasarlamak da biz iç mimarlara düşüyor.
Çocuk odalarını düzenlerken ön eskizlerde ışığın yönü, pencere ve kapının konumu, tavan yüksekliği plandaki işlevselliği- yani yatak, dolap ve çalışma masasının yerini belirler. Çalışma alanına olabildiğince doğal ışığı alabilmek, kapı yönüne göre oda metrekaresini en iyi kullanabilecek doğru planı oturtabilmek ilk etapta yapılacak en iyi adımdır. Mekana doğal ışık yeteri kadar gelmiyorsa endirekt aydınlatmayla günışığını etkin kılarız. 
Daha sonra en uygun renk paletini belirler ve aksesuar seçimine gideriz. Aksesuar seçimi bizim için önemlidir. Müşterilerimizle yapacağımız bir anket ile ihtiyaç ve tercihleri kaydederiz. Müşterilerimizle görüşmelerimizde renk seçimini elimizden geldiğince odanın ışığına göre belirlemenin önemini vurgulayarak gerekli alanlarda müdahalemizi yapıyor ve bu doğrultuda üç boyutlu görsellemeleri hazırlıyoruz.
Odayı olabildiğince aydınlık ve ferah tutma da seçilen boya ve duvar kağıdının payı büyüktür. Çalışma için ayrılan bölümde sandalyenin ergonomisi konsantrasyon açısından en az renk seçimi kadar önemlidir. Seçilen malzemelerin kansorejen maddeler ve alerjenler içermemesi, mümkün olduğunca malzemelerin ham hallerini kullanmak ya da geri dönüşümlü malzemeleri kullanmaya özen göstermek ve çocuklarımıza da çevre bilincini aşılamak adına gereklidir. Bizler, mekanı kullanacak çocukların yaş grubuna göre detaylarımızı belirler, gerekiyorsa sivri köşelerden kaçınır, mobil elemanlar kullanır, aksesuar seçimlerini yaş gruplarına göre belirleriz. Eminiz çoğumuz çocukluğumuzda üzerine evde bulduğumuz battaniyeleri örterek kendimize koltuk yastıklarından yaptığımız gizli evcikleri hatırlarız. Güvenlik başta tutulmak koşuluyla oda içerisinde, özellikle 3-8 yaş arası çocuklar için gizli kaçamak noktaları yaratmak onların macera ve oyun kurma becerilerini geliştirir.”
Mimar Gizem Büyüktürkoğlu Hakkında:
Mimar Çiğdem Barkınay Jung ile yürüttüğü ortak projeler ve idealler neticesinde 2016 senesinde NoboArchitects ekibine dahil olan Gizem Büyüktürkoğlu, 1975 İstanbul doğumludur. 1993 senesinde İSTEK Vakfı Özel Belde Lisesi’nden mezun olduktan sonra lisans eğitimine Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde devam etmiş, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık Bölümü’ndeki yüksek lisans eğitimini 2001 senesinde tamamlamıştır. Gizem Büyüktürkoğlu; çeşitli mimarlık-iç mimarlık firmalarında çalışmış ve tasarım camiasında uzun süredir yer almış bir mimar olarak, tasarım objelere yönelik sürekli artan talep, internet ortamında geçirilen sürede artışı fark ederek “Architecture Of Life” adlı portalı hayata geçirip ve mesleğinin yanı sıra çeşitli dergilerde yazılar yazmaya devam etmiştir.
Gizem Büyüktürkoğlu 2014 yılında “sadece iyi tasarım” mottosuyla yerli ve yabancı özgün tasarımcıların, kimi sınırlı sayıda üretilmiş, ödüllü tasarım ürünlerini bir çatı altında toplayan online mağaza pomstore.net’i kurup, 2015 yılında İstanbul Levent’te açmış olduğu showroomu ile de yenilikçi, fonksiyonel ve eğlenceli tasarımları yaşam gustolarıyla buluşturmaya devam etmektedir.
Çiğdem Barkınay Jung Hakkında:
1998 Yıldız Teknik Mimarlık mezunu olan Çiğdem Barkınay Jung, okul sonrası uzun süre Ertunga Mimarlık, İçmimar Yalıntan gibi çeşitli mimarlık ofisleriyle çalışmış, 2004 yılında NoboArchitects’i kurmuştur. İlk müşterilerinin reklam sektöründen olması sebebiyle, özellikle Ofis / Reklam ajansı -Çocuk Oyun Merkezleri gibi ticari mekanlar konusunda uzmanlaşmıştır. Son olarak tasarladığı Radore Center Ofisi sıradışı tasarımı ile beğeni almıştır.
Çiğdem Barkınay 2011 yılından beri Gymboree konseptlerini tasarlamaktadır. Çocuklar için mekanlar tasarlamaktan büyük keyif alan mimarın, ilk olarak Ulus Gymboree ile başlayan bu serüveni daha sonra İstanbul, İzmir ve Adana Gymbore şubeleri olmak üzere devam etmiştir. 2006 yılında NoboArchitects bünyesinde kurulan ahşap atölyesiyle ile Çiğdem Barkınay Jung tasarımındaki detaycılığını bir çok ev projesine de yansıtmış, tasarımını yaptığı mobilya ve tüm ahşap elemanlarını kendi bünyesinde üretip uygulamıştır.
2014 yılından beri Paris ve Cotedazur’da yaşayan mimar, yurtiçi ve yurtdışı çalışmalarına devam etmekte, meslektaşı Gizem Büyüktürkoğlu’yla birlikte Fransız sentezini kendi tasarladıkları mobilyalara yansıtmaya başlamıştır.
