Mitolojideki adı “İda” olan Kazdağları’nın endemik türleri arasında bulunan, suya dayanıklı, sağlam ve işlemesi kolay kerestesi dolayısıyla Yunan mitolojisinde Truva Savaşı’ndaki Truva Atı ve İstanbul’un fethi sırasında karadan yürütülen gemilerin yapımında kullanılan Kazdağı köknarı, yaklaşık 30 yıldır koruma altında bulunuyor.
Balıkesir Kültür ve Turizm İl Müdürü Mustafa Çaltı, yaptığı açıklamada, 31’i kendine özgü 78 endemik bitkinin bulunduğu Kazdağları’nın, Yunan ve Türk tarihinde iz bırakan Kazdağı köknarına ev sahipliği yaptığını belirtti.
TRUVA ATI
Çaltı, koruma altındaki türün, hem gerçek tarihte hem de efsanede yer almasının sağlamlığından kaynaklandığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Kazdağı köknarı sadece buraya özgü bir ağaç türüdür. O da 1988 yılında koruma altına alınmıştır. Kazdağı köknarı, Truva Savaşları’ndaki Truva Atı’nda kullanılmıştır. Aynı zamanda İstanbul’un Fethi’nde kullanılan gemilerin Kazdağı köknarı ile yapıldığı söylenir. Truva Atı tabii daha önceki tarihlerde gerçekleşmiş bir olay ama bizim Türk tarihinde gemilerde Kazdağı köknarı kullanılmış. Bu kadar büyük bir zaman aralığı olmasına rağmen Kazdağı köknarının kullanılması suya dayanıklı olmasından kaynaklanıyor. Kazdağı köknarının özelliği, güneşe, soğuğa, suya, yağışa dayanıklı olmasıdır.”
Kazdağları’nın 1993’te Milli Park ilan edildiğini, buradaki bitki türlerinin koruma altına alındığını anlatan Çaltı, Kazdağı köknarının ise mi·lli· park i·lanedi·lmeden önce 1988’de koruma altına alındığını hatırlattı.
“İSTANBUL’UN FETHİNDE TAHTACI TÜRKMENLERİ”
Çaltı, Kazdağları’nın eteklerinde yaşayan ve “Tahtacı Türkmenleri” diye anılan halkın bu ünvanı yine Kazdağı köknarına borçlu olduğunu dile getirerek, “Bu insanlarımıza ‘Tahtacı’ denilmesinin sebebi İstanbul’un Fethi’ndeki gemilerin ağaçlarının onlar tarafından işlenmiş olması, buralardan kesilmiş olmasıdır. Bu işi yaptıkları için bu köydeki insanlara ‘Tahtacı’ denmiştir ve halen burada yaşayan vatandaşlara ‘Tahtacı Türkmenleri’ deniliyor.” ifadelerini kullandı.
Mustafa Çaltı, Kazdağı köknarının kesiminin yasak olduğunu, zaman zaman fidanının yurt dışına kaçırılmaya çalışıldığını, bu tür olayların yaşanmaması için bölgede kontrollerin yapıldığını aktardı.
Balıkesir Orman Bölge Müdürü Metin Kırcı da Kazdağı köknarının, Kazdağları’nda 5 bin 512 hektarlık alanda yayılış gösterdiğine işaret etti.
Kırcı, bu türün en geniş ve toplu yayılışının 2 bin 530 hektar ile Gürgendağı bölgesinde olduğunu belirterek, 40 metre boy veren ağacın genelde bin ve bin 430 metre yüksekliklerde görüldüğünü bildirdi.
Truva kentinden dolayı, ağaca latince “AbiesEqui-trojani” adı verildiğini hatırlatan Kırcı, şunları kaydetti:
“Mitolojide de Odysseus’un Truva Atı’nı, Kazdağı köknarından yaptığı rivayet edilir. Bu türün tomurcukları bol reçinelidir. Genç yaşlardan itibaren kazık kök yapar. Işık istekleri az, gölgeye dayanıklı bir türdür. Kerestesi yumuşak, beyaz, hafif ve reçinesizdir. Gemi yapımında kullanılma sebebi, ağacın dış yüzeyinin reçine oranı fazla bundan dolayı suya dayanıklı olmasındandır. İşlemesi kolay ve sağlam bir ağaçtır. Ayrıca bölgede vatandaşlar yine suya dayanıklı olduğu için arı kovanlarını ve evlerinin çatılarını bu ağaçlardan yapmışlardır.”