Sabah Sabah Hayırlı İşler Olsun…Çin menşeli malların ithalatında korunma önlemleri kaldırıldı

Çin Halk Cumhuriyeti menşeli malların ithalatında korunma önlemlerini içeren yönetmelik yürürlükten kaldırıldı.

Çin Halk Cumhuriyeti menşeli malların ithalatında korunma önlemlerini içeren yönetmelik yürürlükten kaldırıldı.

Çin Halk Cumhuriyeti menşeli malların ithalatında korunma önlemleri yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığına ilişkin olan yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı. 2003 yılında yürürlüğe konan ‘Çin Halk Cumhuriyeti Menşeli Malların İthalatında Korunma Önlemleri Yönetmeliği’, Çin Halk Cumhuriyeti menşeli malların ithalatında meydana gelen artışların, bu malların ithalatının gerçekleşme koşullarının benzer ve doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde pazar bozulmasına yol açması veya yol açma tehdidi oluşturması halinde uluslararası yükümlülükler dikkate alınarak korunma önlemleri alınmasına ilişkin usul ve esasların devreye girmesini kapsıyordu.

21 Şubat 2017 SALI Resmî Gazete Sayı : 29986
YÖNETMELİK
Ekonomi Bakanlığından:

ÇİN HALK CUMHURİYETİ MENŞELİ MALLARIN İTHALATINDA

KORUNMA ÖNLEMLERİ YÖNETMELİĞİNİN YÜRÜRLÜKTEN

KALDIRILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1 – 12/6/2003 tarihli ve 25136 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çin Halk Cumhuriyeti Menşeli Malların İthalatında Korunma Önlemleri Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.

Kalkan maddenin tüm detayları

12 Haziran 2003

PERŞEMBE

Sayı : 25136

Çin Halk Cumhuriyeti Menşeli Malların İthalatında

Gözetim ve Korunma Önlemleri Yönetmeliği

BÖLÜM I

Amaç ve Kapsam

Madde 1 — Bu Yönetmelik Bakanlar Kurulunun 2/5/2003 tarihli ve 2003/5567 sayılı Kararı uyarınca, ülke yararının gerektirdiği durumlarda;

  1. a) Çin Halk Cumhuriyeti (Ç.H.C.) menşeli malların ithalatında, ileriye yönelik veya geçmişe dönük olarak izlenmesi amacıyla gözetim uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ile,
  2. b) Ç.H.C. menşeli malların ithalatında meydana gelen artışların veya bu malların ithalatının gerçekleşme koşullarının benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde pazar bozulmasına yol açması veya yol açma tehdidi oluşturması halinde veya;

Ç.H.C. veya Dünya Ticaret Örgütü (D.T.Ö.) üyesi bir ülke tarafından, Ç.H.C. menşeli malların neden olduğu pazar bozulmasını önlemek veya gidermek üzere yapılan bir uygulamanın önemli ticaret sapmasına yol açması veya yol açma tehdidi oluşturması halinde,

uluslararası yükümlülükler de dikkate alınarak korunma önlemleri alınmasına ilişkin usul ve esasları kapsar.

BÖLÜM II

Tanımlar

Madde 2 — Bu Yönetmelikte yer alan;

  1. a) Müsteşarlık: Dış Ticaret Müsteşarlığını,
  2. b) Genel Müdürlük: Dış Ticaret Müsteşarlığı İthalat Genel Müdürlüğünü,
  3. c) Kurul: 30/4/1995 tarihli ve 95/6814 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile oluşturulan İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulunu,
  4. d) Pazar bozulması: Yerli üreticilerin ürettiği ürüne benzer veya doğrudan rakip bir ürünün ithalatının maddi zarar veya maddi zarar tehdidi oluşturacak şekilde mutlak veya nisbi olarak hızla artması durumunu,
  5. e) Önemli ticaret sapması: D.T.Ö. üyesi bir ülke piyasasında ortaya çıkan pazar bozulmasını önlemek veya gidermek üzere, sözkonusu ülke veya Ç.H.C. tarafından yapılan bir uygulamanın Ç.H.C. menşeli malın ithalatının artışına veya artış tehdidine yol açma durumunu,
  6. f) Yerli üreticiler: Yurtiçinde faaliyet gösteren ve benzer veya doğrudan rakip ürünlerin tamamını veya önemli bir kısmını üreten üreticileri,
  7. g) İlgili taraf: Ç.H.C. Hükümeti yetkili temsilcileri, yerli üreticiler, ithalatçılar, ihracatçılar/üreticiler, tüketiciler, kullanıcılar ile bunların bağlı olduğu kuruluşlar vb.’ni,
  8. h) Gözetim belgesi: Gözetime tabi malların ithali için Genel Müdürlükçe verilen veya onaylanan belgeyi,

ı) Tarife kontenjanı: Bir mal ya da mal grubunun gümrük vergisi oranlarında belirli bir miktar veya değer için indirim yapılması ya da muafiyet sağlanmasını,

  1. i) İthal lisansı: Kota ve Tarife Kontenjanı Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde Genel Müdürlükçe verilen belgeyi veya Ç.H.C. makamlarınca düzenlenen belgeye istinaden Genel Müdürlükçe verilen belgeyi,

ifade eder.

BÖLÜM III

Ön İnceleme

Madde 3 — Pazar bozulması veya önemli ticaret sapmasının olup olmadığına ilişkin ön inceleme, ilgili gerçek ve tüzel kişilerin veya bağlı bulundukları Meslek Kuruluşları ya da Odaların yazılı talebi üzerine veya Genel Müdürlük tarafından res’en başlatılabilir. Başvuruların Genel Müdürlükten temin edilecek başvuru formunun tam ve usulüne uygun şekilde doldurularak yapılması gerekmektedir.

Genel Müdürlük, gerekli gördüğü takdirde, ön inceleme sırasında ilave bilgi ve belge isteyebilir. Gerekli görülmesi halinde bu aşamada Ç.H.C. tarafı ile karşılıklı tatmin edici bir çözüme ulaşmak üzere danışma görüşmesi yapılabilir.

Ön inceleme aşamasında, başvurunun geri çekilmesi halinde, Genel Müdürlükçe işlemlere son verilir.

Yapılan ön inceleme sonuçları Kurulun değerlendirmesine sunulur. Kurul, yapacağı değerlendirmede soruşturma açılmasını gerekli görmediği takdirde, keyfiyet, başvuru sahiplerine Genel Müdürlük tarafından yazılı olarak bildirilir.

Soruşturma

Madde 4 — Kurul, soruşturma açılmasına karar verirse, durum Resmî Gazete’de ilan edilir. Bu ilanda, elde edilen bilgilerin bir özeti verilir. İlanda ayrıca, ilgili tarafların kendilerini tanıtmaları, görüşlerini yazılı olarak sunmaları ve bilgi vermeleri için öngörülen süre ile 5 inci madde çerçevesinde Genel Müdürlük tarafından sözlü olarak dinlenebilme talebinin yapılabileceği süre belirtilir. Bu süreler soruşturmanın açılmasına ilişkin kararın Resmî Gazete’de ilan tarihinden itibaren 30 gün ile sınırlıdır.

Madde 5 — Genel Müdürlük, soruşturma için ihtiyaç duyulan bilgi ve belgeleri ilgili taraflardan isteyebilir.

İlgili taraflar Resmî Gazete’deki ilanda belirtilen süre içinde yazılı talepte bulunarak soruşturmanın sonucundan etkileneceklerini ve dinlenmeleri için özel nedenleri olduğunu kanıtladıkları takdirde Genel Müdürlük tarafından sözlü olarak dinlenebilirler.

Genel Müdürlük ilgili tarafları tek tek veya birarada dinleyebilir. İlgili taraflarca sözlü olarak verilen bilgiler, yazılı olarak da sunulmaları halinde Genel Müdürlükçe dikkate alınır. Ayrıca, ilanda belirtilen süre içinde kendini tanıtan ilgili taraflar yazılı başvurarak mevcut bilgileri incelemeyi talep edebilir ve Genel Müdürlükçe talebin haklı görülmesi halinde 7 nci madde hükümlerine göre gizli sayılmayan bilgileri inceleyebilirler.

Soruşturmanın herhangi bir aşamasında Genel Müdürlükçe istenen bilgilerin öngörülen süre içinde temin edilememesi ya da soruşturmanın engellendiğinin anlaşılması halinde, soruşturma mevcut veriler üzerinden sonuçlandırılır. Genel Müdürlükçe ilgili tarafların yanlış bilgi sağladıkları tesbit edildiği takdirde bu bilgiler dikkate alınmaz.

Soruşturma sırasında, başvurunun geri çekilmesi halinde, Kurul tarafından konu incelenerek soruşturmanın önlem alınmaksızın kapatılmasına karar verilebilir.

Soruşturma kapsamında nihai bir karar alınmadan önce, kesin önlemle ilgili karara esas teşkil edecek nitelikteki önemli bilgi ve bulgular, gizlilik ilkesi gözetilerek, makul bir sürede görüşlerini vermek üzere ilgili taraflara bildirilir.

Soruşturma, Genel Müdürlükçe yürütülerek dokuz ay içinde tamamlanır. Gerekli hallerde bu süre iki ay uzatılabilir.

Haklı sebeplerin varlığı durumu hariç, soruşturma sonucunun Resmî Gazete’de yayımlanmasından sonra 1 (bir) yıl geçmedikçe, soruşturma konusu malın ithalatında meydana gelen artışların pazar bozulmasına yol açtığı veya yol açma tehdidi oluşturduğu gerekçesiyle yeni bir soruşturma başlatılamaz.

Yerinde Doğrulama İncelemesi

Madde 6 — Eldeki bilgilerin doğrulanması ve/veya ek bilgi sağlanması amacıyla, ilgili taraflar nezdinde yerinde doğrulama incelemesi ve üçüncü ülkelerde inceleme yapılabilir. Bu incelemeler, ilgili tarafların kabul etmesi, menşe veya ihracatçı ülke ile üçüncü ülkeye bildirimde bulunulması ve ilgili ülkenin itiraz etmemesi durumunda gerçekleştirilir.

Yerinde doğrulama incelemesi yapılmadan önce ilgili taraflara incelenecek bilginin ve/veya istenilen ek bilginin mahiyeti hakkında bilgi verilir. Ancak bu durum yerinde inceleme sırasında daha ayrıntılı bilgi istenmesini engellemez.

Gizlilik

Madde 7 — Bu Yönetmelik kapsamında elde edilen bilgi talep ediliş amacı dışında kullanılamaz. Toplanan gizli nitelikteki bilgi veya gizli olduğu belirtilerek verilen bilgi, bunları verenlerin yazılı izni olmadan açıklanamaz.

Açıklanması rakiplere önemli bir fayda sağlayabilecek veya bilgiyi temin eden şahıs veya bu şahsın bilgiyi elde ettiği şahıs üzerinde önemli ölçüde olumsuz etki yaratabilecek nitelikte olan bilgi ile, haklı bir neden gösterilmek koşuluyla, ilgili taraflarca gizlilik kaydıyla verilen bilgi gizli addedilir.

Gizlilik kaydıyla bilgi veren tarafın, bu bilginin gizli olmayan bir özetini vermesi gerekir. Gizli olmayan özet, esas bilginin makul ölçüde anlaşılmasına olanak sağlayacak ayrıntıda olmalıdır. Sözkonusu taraflar, istisnai hallerde, bu bilginin özetlenemeyecek nitelikte olduklarını belirtebilirler. Bu gibi istisnai durumlarda, bilginin özetlenemeyecek nitelikte olmasının nedenlerinin yazılı olarak belirtilmesi gerekir.

Ancak, bir bilginin gizli tutulması talebinin haklı olmadığının anlaşılması ve bu bilgiyi veren tarafın sözkonusu bilginin herhangi bir şekilde açıklanmasını istememesi durumunda sözkonusu bilgi, başka kaynaklardan doğrulanmadıkça, soruşturmada dikkate alınmayabilir.

Yukarıdaki hükümler, toplanan bilginin, genel bilgilere ve özellikle bu Yönetmelik kapsamında alınan kararların gerekçelerine referans olarak kullanılmasını engellemez.

Pazar Bozulmasının Tesbiti

Madde 8 — Ç.H.C. menşeli artan ithalatın pazar bozulmasına yol açtığı veya yol açma tehdidi oluşturduğu hususunun tesbitinde;

  1. a) Soruşturma konusu ithalatın hacmi,
  2. b) Bu ithalatın benzer veya doğrudan rakip malların fiyatları üzerindeki etkisi,
  3. c) Bu ithalatın benzer veya doğrudan rakip malları üreten yerli üreticiler üzerindeki etkisi,

gibi objektif faktörler dikkate alınır.

Önemli Ticaret Sapmasının Tesbiti

Madde 9 — Ç.H.C. veya D.T.Ö. üyesi ülke tarafından pazar bozulmasını önlemek veya gidermek üzere yapılan bir uygulamanın önemli ticaret sapmasına yol açtığı veya yol açma tehdidi oluşturduğu hususunun tesbitinde;

  1. a) Ç.H.C. veya D.T.Ö. üyesi diğer ülkeler tarafından alınan veya alınması önerilen önlemin niteliği ve/veya boyutu,
  2. b) Ç.H.C. veya D.T.Ö. üyesi diğer ülkeler tarafından alınan veya alınması önerilen önlem sebebi ile Ç.H.C. menşeli ilgili malın ithalatının hacmindeki fiili veya olası artış,
  3. c) Ç.H.C. menşeli ilgili mal ithalatının pazar payında fiili veya olası artış,
  4. d) Ç.H.C. menşeli ilgili mal bakımından yurtiçi pazardaki arz ve talep koşulları,
  5. e) Ç.H.C. menşeli ilgili malın geçici önlem veya korunma önlemi uygulayan ilgili D.T.Ö. üyesi ülke/ülkelere yapılan ihracatının boyutu,

gibi objektif faktörler dikkate alınır.

BÖLÜM IV

Soruşturmanın Önlemsiz Kapatılması

Madde 10 — Soruşturmanın tamamlanmasını müteakip Genel Müdürlük, önerileri ile birlikte soruşturma sonuçlarını Kurula sunar.

Kurulun yapacağı değerlendirmede korunma önlemine gerek olmadığı sonucuna varılırsa soruşturma kapatılır ve kapatma kararı özet gerekçesiyle birlikte Resmî Gazete’de yayımlanır.

BÖLÜM V

Danışma Görüşmeleri

Madde 11 — Soruşturma sonucunda 1, 8 ve 9 uncu maddelerdeki şartların gerçekleştiğinin tespit edilmesi halinde, nihai karar alınmadan önce, kesin önlem kararına esas teşkil edecek nitelikteki önemli bilgi ve bulgular, gizlilik ilkesi gözetilerek, Ç.H.C. tarafına ve/veya ilgili D.T.Ö. üyesi ülkeye bildirilerek aşağıda belirtilen süre içerisinde karşılıklı tatmin edici bir çözüme ulaşmak üzere danışma görüşmelerine çağrılabilir.

Danışma görüşmeleri için öngörülen süreler;

  1. a) Pazar bozulması nedeniyle korunma önlemine gerek duyulması halinde, danışma görüşmesi yapılması için öngörülen süre görüşmeye çağrı yazısı tarihinden itibaren 60 gündür.
  2. b) Ticaret sapması nedeniyle korunma önlemine gerek duyulması halinde, danışma görüşmesi yapılması için öngörülen süre görüşmeye çağrı yazısı tarihinden itibaren 30 gündür.

Görüşmeye çağrı yazısının tarihinden itibaren 60 gün içerisinde karşılıklı tatmin edici bir çözüme ulaşılamaması halinde, korunma önlemi kararı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girer. Toplantılar sonucunda karşılıklı tatmin edici bir çözüme ulaşılması halinde, danışma sonuçları nihai karara yansıtılır.

Ayrıca, 3 üncü ve 16 ncı maddede belirtilen hallerde de Ç.H.C. tarafı danışma görüşmelerine çağrılabilir.

BÖLÜM VI

İthalatın Gözetime Alınması

Madde 12 — Gözetimin amacı, bir malın ithalatında kaydedilecek gelişmelerin yakından izlenmesidir. Kurulca gerekli görülmesi halinde “gözetim belgesi” düzenlenmesi yoluyla uygulanan “ileriye yönelik” gözetimin yanısıra, gerçekleşen ithalatı değerlendirmek üzere “geçmişe dönük” gözetim de uygulanabilir.

Bir malın ithali geçmişe dönük gözetime tabi tutulduğunda bu malın fiili ithali sırasında menşe ülke, ihracatçı ülke, üretici firma, birim fiyatlar gibi hususları içeren bir kayıt tutulur.

Gözetim uygulaması geçici olup, Kurul tarafından aksi kararlaştırılmadıkça, gözetim uygulaması, alındığı 6 (altı) aylık dönemi izleyen ikinci 6 (altı) aylık dönemin sonunda kendiliğinden yürürlükten kalkar.

Gözetim Belgelerinin geçerlilik süresini ve kullanım esaslarını belirlemeye Kurul yetkilidir.

Madde 13 — İleriye yönelik gözetime tâbi bir malın ithalinde gümrük mevzuatının gerektirdiği belgelerin yanısıra “Gözetim Belgesi”de aranır. Gözetim Belgesi, yürürlükteki mevzuatın öngördüğü diğer koşullara halel getirmeksizin, bu maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, ithalatçının usulüne uygun başvurusunun Genel Müdürlüğe ulaşmasından itibaren 5 (beş) işgünü içinde talep edilen tüm miktar üzerinden, Müsteşarlıkça ücretsiz olarak verilir.

Ç.H.C. menşeli ithal mallar ile ilgili incelemeleri yapmaya/yaptırmaya, bu Karar kapsamında yapılan beyanın doğruluğunu araştırmaya, özel ve zorunlu durumları inceleyip sonuçlandırmaya ve gerekli görülen her türlü tedbiri almaya Müsteşarlık yetkilidir.

Gözetime tâbi tutma kararında öngörülen farklı bir hüküm olmadıkça, Gözetim Belgesi taleplerinde;

  1. a) İthalatçıya ait bilgiler,
  2. b) Beyan sahibine ait bilgiler,
  3. c) İthal edilecek mala ait bilgiler,
  4. d) Menşe ülke, ihracatçı ülke bilgileri,
  5. e) İhracatçı ve üretici firma bilgileri,
  6. f) Malın değeri (mal bedeli, sigorta, navlun) ve ilgili mal için geçerli miktar birimi cinsinden miktarı (adet, ton, metre, litre, vs.),
  7. g) İthalat için öngörülen tarih ve gümrük kapısı hakkında bilgiler,

bulunur. Ayrıca Gözetim Belgesi talebine ithal edilecek mala ait proforma fatura da eklenir (proforma faturada; satıcının ismi, adresi, telefon ve faks numaraları ile imza ve kaşesi; alıcının ismi, adresi, telefon ve faks numaraları; proforma faturanın düzenlenme tarihi ve numarası; malın ticari tanımı, birim fiyatı, değeri, miktarı; teslim ve ödeme şekli; banka detayları; teklifin geçerlilik süresi, teklifin kabul edildiğine dair alıcı imza ve kaşesi gibi bilgiler bulunur).

Genel Müdürlük gerekli görürse ek bilgi ve belge isteyebilir.

Gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihte, malın birim fiyatının, toplam değerinin ve miktarının, Gözetim Belgesinde kayıtlı birim fiyatını veya malın değerini veya miktarını, toplam %5′ den daha az bir oranda aşması ithalatın yapılmasını engellemez. Ancak, Genel Müdürlük, malın ve işlemlerin özelliklerini dikkate alarak, normalde %10’u aşmamak üzere farklı bir oran da tesbit edebilir.

Gözetim Belgesi, aksine bir hüküm olmadıkça gözetime ilişkin düzenleme yürürlükte olduğu sürece geçerlidir.

12 nci madde uyarınca alınan kararda öngörülmesi halinde, gözetime tabi bir malın menşei menşe şahadetnamesi ile belgelenir. Menşe şahadetnamesi ibrazını gerektiren diğer mevzuat hükümleri saklıdır.

Madde 14 — Gözetim belgeleri, gümrük yükümlülüğünün doğduğu aşamada ilgili gümrük idaresince aranır.

Madde 15 — Gözetim belgesine tâbi bir malın ithalatıyla ilgili veriler (gözetim belgesinin tarih ve numarası, gümrük giriş beyannamesinin tarih ve numarası, malın ticarî tanımı, Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP)’i, miktarı, fiyatı, ithalatçı ve ihracatçı firma, menşe veya ihracatçı ülkesi vs.),

  1. a) İlgili gümrük idaresi tarafından, ithalatın gerçekleştiği ayı izleyen ayın ilk 10 (on) günü içinde,
  2. b) Belge sahibi kişi ve firmalarca belgenin alınış tarihinden itibaren her 2 (iki) ayda bir ve her halükârda belgenin kullanım süresinin bitiminde,

Genel Müdürlüğe bildirilir.

BÖLÜM VII

Geçici Korunma Önlemi

Madde 16 — Ç.H.C. menşeli ithalatın yerli sanayide pazar bozulmasına yol açması veya yol açma tehdidi oluşturması ve gecikmenin telafisi güç zarara yol açabileceği kritik durumlarda, ülke yararının gerektirmesi halinde, geçici korunma önlemi alınabilir. Bu durumda geçici korunma önleminin yürürlüğe girmesinden sonra Ç.H.C. tarafı danışma görüşmelerine çağrılabilir.

Geçici korunma önlemi, gümrük vergisinde artış yapılması, ek mali mükellefiyet getirilmesi, miktar/değer kısıtlaması (kota), tarife kontenjanı uygulaması veya bunların bileşimi şeklinde uygulanabilir. Geçici korunma önleminin gümrük vergilerinde artış yapılması, ek mali mükellefiyet getirilmesi şeklinde uygulanması halinde, İthalat Rejimi Kararı kapsamında belirlenen mali yükler ile geçici korunma önlemi kapsamında belirlenen mali yükler arasındaki farka tekabül eden tutar gümrük mevzuatının ilgili hükümlerine göre teminata bağlanır.

Soruşturma sonucunda korunma önlemi alınmasına karar verilmesi halinde, teminata bağlanan tutar Hazineye irat kaydedilir.

Korunma önlemi miktarının, geçici korunma önlemi miktarının altında belirlenmesi halinde aradaki fark ilgiliye iade edilir. Korunma önlemi miktarının geçici korunma önlemi miktarından yüksek olması halinde ise aradaki fark tahsil edilmez.

Korunma önlemi alınmasına gerek olmadığına karar verilmesi durumunda, geçici korunma önlemi yürürlükten kaldırılır. Geçici korunma önleminin yürürlükten kaldırılması halinde, gümrük idarelerince teminata bağlanan tutar gümrük mevzuatının teminata bağlanan vergilerin geri verilmesine ilişkin hükümleri dahilinde ilgililere iade edilir.

Geçici korunma önlemlerinin süresi 200 günü aşamaz.

BÖLÜM VIII

Korunma Önlemi

Madde 17 — Aşağıda belirtilen hallerde, ülke menfaatlerinin gerektirdiği durumlarda, uluslararası yükümlülükler dikkate alınarak korunma önlemi uygulanabilir:

  1. a) Soruşturma sonucunda, Ç.H.C. menşeli ürünlerin ithalatında meydana gelen artışların veya bu malların ithalatının gerçekleşme koşullarının benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli sanayi üzerinde pazar bozulmasına yol açtığının veya yol açma tehdidi oluşturduğunun tespiti halinde,
  2. b) Soruşturma sonucunda, Ç.H.C. veya D.T.Ö. üyesi bir ülke tarafından, bu üye ülkedeki pazar bozulmasını önlemek veya gidermek üzere yapılan bir uygulamanın, önemli ticaret sapmasına yol açtığının veya yol açma tehdidinde bulunduğunun tespiti halinde,

Korunma önlemi; gümrük vergisinde artış yapılması, ek mali mükellefiyet getirilmesi, miktar/değer kısıtlaması (kota), tarife kontenjanı uygulaması veya bunların bileşimi şeklinde uygulanabilir.

Korunma Önleminin Uygulama Süresi

Madde 18 — Pazar bozulması nedeniyle uygulamaya konulan korunma önlemi, pazar bozulmasını önlemek veya gidermek için gerekli süre kadar uygulamada kalır. Bu süre 19 uncu madde çerçevesinde uzatılmadığı takdirde, geçici önlemin uygulama süresi dahil, dört yılı geçemez.

Önemli ticaret sapması nedeniyle uygulamaya konulan korunma önlemi, D.T.Ö. üyesi ilgili ülkenin veya Ç.H.C.’nin ticaret sapmasına neden olan uygulamasına son vermesine bağlı olarak yürürlükten kaldırılır.

Korunma Önleminin Gözden Geçirilmesi

Madde 19 — Mevcut korunma önlemi, soruşturma usul ve esasları çerçevesinde gözden geçirilebilir.

Gözden geçirme işlemi, mevcut korunma önleminin uygulama süresi içerisinde, Genel Müdürlük tarafından res’en veya başvuru halinde;

– Önlemin etkilerini incelemek,

– Uygulanmasının hâlâ gerekli olup olmadığını gözden geçirmek,

– Önlemin niteliğinde değişikliğe gitmek, veya,

– Önlemin süresini uzatmak,

amacıyla yapılır.

Önemli ticaret sapması nedeniyle uygulamaya konulan korunma önlemi, D.T.Ö. üyesi ülke veya Ç.H.C.’nin önemli ticaret sapmasına neden olan uygulamasında yapacağı herhangi bir değişikliğin D.T.Ö.’ye bildirilmesini takiben gözden geçirilir.

Bu Karar kapsamında uygulanan korunma önleminin uygulama süresi, pazar bozulmasını önlemek veya gidermek için korunma önlemi uygulamasının devamının gerekmesi halinde uzatılabilir. Uzatılan bir önlem ilk uygulama süresinin sonundaki seviyesinden daha kısıtlayıcı olamaz.

Çin Halk Cumhuriyeti’ne Karşı Uygulanan Kotalar

Madde 20 — 1/11/1995 tarihli ve 22450 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Belirli Ülkeler Menşeli Malların İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri Yönetmeliği’nin 20/6/1998 tarihli ve 23378 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik EK: V’inde yer alan Ç.H.C. menşeli ürünler için uygulanan kotalar 1/1/2005 tarihinde yürürlükten kalkacaktır.

BÖLÜM IX

Diğer Hükümler

Madde 21 — 16 ncı ve 17 nci maddeler çerçevesinde ithalatta miktar ve/veya değer kısıtlaması (kota) veya tarife kontenjanı uygulanmasına karar verilmesi halinde, Kota ve Tarife Kontenjanı Yönetmeliği çerçevesinde, bu uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Müsteşarlık tarafından Resmî Gazete’de yayımlanır.

Madde 22 — 11 inci madde uyarınca yapılan görüşmeler sonucu sağlanacak ortak çözümün uygulamasının ihracatçı ülke tarafından üstlenilmesi durumunda, ithalatçı; ihracatçı ile anlaşarak belgelendirdiği miktar ve/veya değer üzerinden Genel Müdürlükden ithal lisansı alabilir.

Madde 23 — 16 ncı ve 17 nci maddeler çerçevesinde ithalatta miktar ve/veya değer kısıtlaması (kota) uygulanmasına karar verilmesi halinde, anılan düzenlemeye ilişkin kararın Resmî Gazete’de yayımından önce giriş işlemleri başlatılmış ithalata ilişkin usul ve esaslar ilgili Tebliğler ile belirlenir.

Madde 24 — Kurulun çalışması aşağıdaki esas ve usüllere göre yürütülür.

Kurul, ithalatta gözetim ve korunma önlemleri konusunda Genel Müdürlüğün teklifi üzerine karar alır.

Kurul, başkanın çağrısı üzerine, çağrıda belirtilen yer ve tarihte toplanır.

Kurul, salt çoğunluk ile toplanır. İlk toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde ertesi gün yapılacak toplantıda çoğunluk aranmaz.

Kurul kararları, toplantıya katılanların oy çokluğu ile alınır. Oyların eşit olması halinde Kurul Başkanının oy vermiş olduğu taraf çoğunluğu sağlamış olarak kabul edilir.

Kurul üyeleri, soruşturma tarafları ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 245 inci maddesinde belirtilen tür ilişkide bulunduklarının tesbiti halinde toplantılara katılamazlar.

Kurul üyesi meslek kuruluşu temsilcilerinin, soruşturma konusu aynı veya doğrudan rakip malın üreticisi, ihracatçısı ve ithalatçısı olmaması ve bu malların herhangi bir şekilde ticaretiyle iştigal etmemesi zorunludur. Aksi takdirde yukarıdaki fıkra hükmüne göre işlem yapılır.

Kurulun sekreterya hizmetleri Genel Müdürlük tarafından yürütülür.

Madde 25 — Bu Yönetmelik;

  1. a) Kamu ahlakı, kamu düzeni veya kamu güvenliğinin; insan, hayvan ve bitki sağlığının; sanatsal, tarihi veya arkeolojik değer taşıyan ulusal hazinelerin veya sınai ve ticari mülkiyetin korunması amaçlarıyla ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde getirilen yasakların, miktar kısıtlamalarının veya denetim zorunluluklarının,
  2. b) Kambiyo ile ilgili işlemlerin,
  3. c) Uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlülüklerin,
  4. d) İthalat Rejimi Kararı ve Yönetmeliği ile ithalata ilişkin diğer mevzuatın bu mevzuata aykırı olmayan hükümlerinin,

uygulanmasını engellemez.

Madde 26 — Bu Yönetmelikte yer alan hususlarla ilgili olarak uygulamaya yönelik Tebliğ çıkarmaya Müsteşarlık yetkilidir.

Değişiklik

Madde 27 — 1/11/1995 tarihli ve 22450 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Belirli Ülkeler Menşeli Malların İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri Yönetmeliği EK:I’de yer alan ülke listesinden Çin Halk Cumhuriyeti çıkarılmıştır.

Geçici Madde 1 — Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce Belirli Ülkeler Menşeli Malların İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri mevzuatı çerçevesinde Ç.H.C. menşeli malların ithalatına yönelik olarak başlatılmış soruşturmalar ve tatbik edilmekte olan gözetim uygulamaları ve korunma önlemlerine ilişkin işlemlerin uygulanmasına bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde devam olunur.

Yürürlük

Madde 28 — Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 29 — Bu Yönetmelik hükümlerini Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür.

 SEKTÖRÜMÜZÜ İLGİLENDİREN KISIM
7 Aralık 2016 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 29911
TEBLİĞ
Ekonomi Bakanlığından:

İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ

(TEBLİĞ NO: 2016/49)

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 30/12/2015 tarihli ve 29578 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2015/52) ile başlatılan ve Ekonomi Bakanlığı tarafından yürütülen nihai gözden geçirme soruşturması kapsamında alınan kesin önlem kararının yürürlüğe konulması ile bu karara temel teşkil edecek bilgi ve bulguların ortaya konulmasıdır.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğe dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Bakanlık: Ekonomi Bakanlığını,

b) ÇHC: Çin Halk Cumhuriyetini,

c) Genel Müdürlük: Bakanlık İthalat Genel Müdürlüğünü,

ç) GTİP: Gümrük tarife istatistik pozisyonunu,

d) Kanun: 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanunu,

e) NGGS: Nihai gözden geçirme soruşturmasını,

f) TÜİK: Türkiye İstatistik Kurumunu,

g) UTM: Uluslararası Ticaret Merkezini,

ğ) Yönetmelik: 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliği,

h) YÜD: Yerli üretim dalını,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Genel Bilgi ve İşlemler

Mevcut önlem ve soruşturma

MADDE 4 – (1) ÇHC menşeli 8207.50.60.00.00 GTİP altında kayıtlı “metal işlemeye mahsus, iş gören kısımları yüksek hız çeliğinden olan delmeye mahsus aletler” (matkap uçları) ve 8207.70.31.00.19 GTİP altında kayıtlı “metal işlemeye mahsus diğer parmak frezeler” (parmak frezeler) için sırasıyla 6 ABD Doları/Kg ve 10 ABD Doları/Kg dampinge karşı kesin önlem 4/2/2005 tarihli ve 25717 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2005/3) ile yürürlüğe konulmuştur.

(2) Yerli üretici Makine Takım Endüstrisi A.Ş.’nin söz konusu önlemin süresinin uzatılmasına yönelik bir NGGS açılması talebi üzerine başlatılan ilk NGGS, 31/12/2010 tarihli ve 27802 5 inci mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2011/2) ile sonuçlandırılarak yürürlükteki dampinge karşı kesin önlemin 5 yıl süreyle aynen devam etmesine karar verilmiştir.

(3) Yönetmeliğin 35 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce, 21/3/2015 tarihli ve 29302 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2015/4) ile mevcut önlemin yürürlükte kalma süresinin sona ereceği ve bu kapsamda önlemin aynen veya değiştirilerek devamı için ilgili ürünün yerli üreticilerinin mevzuatta öngörülen sürelerde yeterli delillerle desteklenmiş bir başvuru ile NGGS açılması talebinde bulunabilecekleri duyurulmuştur.

(4) Yerli üretici Makine Takım Endüstrisi A.Ş. firması, yürürlükteki önlemin uygulamadan kalkması halinde önleme konu üründe dampingin ve zararın devam etmesinin veya yeniden oluşmasının muhtemel olduğunu iddia ederek Yönetmeliğin 35 inci maddesi temelinde mezkûr ürünlerde ÇHC’ye karşı NGGS açılması talebinde bulunmuştur.

(5) Bu kapsamda bahse konu önlemin yürürlükten kalkması halinde önleme konu üründe dampingin ve zararın devam edeceği veya yeniden meydana geleceği iddiasıyla Makine Takım Endüstrisi A.Ş. firması tarafından gerçekleştirilen başvuru üzerine, 30/12/2015 tarihli ve 29578 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2015/52) ile başlatılan NGGS tamamlanmıştır. Söz konusu soruşturma süresince önlem yürürlükte kalmaya devam etmiştir.

Yerli üretim dalının temsil niteliği

MADDE 5 – (1) Yönetmeliğin 18 inci maddesinin birinci fıkrası ile 20 nci maddesi çerçevesinde başvuru sahibi Makine Takım Endüstrisi A.Ş. ve şikâyete destek veren Oralsan Makina Takım Sanayi Ticaret A.Ş. firmalarının Türkiye üretiminin tamamını gerçekleştirdiği ve bu kapsamda, Yönetmeliğin 20 nci maddesi hükümlerince Makine Takım Endüstrisi A.Ş. firmasının yerli üretim dalını temsil yeteneğini haiz olduğu tespit edilmiştir. Anılan firma bu Tebliğin ilgili bölümlerinde YÜD olarak anılacaktır.

İlgili tarafların bilgilendirilmesi, dinlenmesi ve bilgilerin değerlendirilmesi

MADDE 6 – (1) Soruşturma açılmasını müteakip, önlem konusu ürünün Bakanlık tarafından bilinen ÇHC’demukim üreticilerine/ihracatçılarına, Türkiye’de yerleşik ithalatçılarına ve ayrıca soruşturmaya konu ülkede yerleşik diğer üreticilere/ihracatçılara iletilebilmesini teminen ÇHC’nin Ankara Büyükelçiliğine soruşturmanın açılışına ilişkin bildirimde bulunulmuştur.

(2) Bildirimde, soruşturma açılış Tebliğine, başvurunun gizli olmayan özetine ve soru formlarına nereden erişileceği hususunda bilgi verilmiştir.

(3) Taraflara soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dâhil 37 gün süre tanınmıştır. Ayrıca ilgili tarafların süre uzatımı yönündeki makul talepleri karşılanmıştır.

(4) YÜD, soruşturma süresi boyunca Bakanlık ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin etmiştir.

(5) Soruşturma döneminde ithalat gerçekleştirdiği tespit edilen ithalatçı firmalardan kendilerine soru formu gönderilmiş olanların 7’sinden soru formuna yanıt alınmıştır.

(6) Soruşturma döneminde ihracat gerçekleştirdiği tespit edilen ÇHC’de yerleşik üretici/ihracatçı firmalara soru formu gönderilmiş ancak hiçbir firmadan yanıt alınmamıştır.

(7) Soruşturmaya ilişkin bilgi ve bulguların tamamlanması akabinde, soruşturma sonucunda alınacak karara esas teşkil edecek bilgi, bulgu, tespit ve değerlendirmeleri içeren “Nihai Bildirim Raporu” 10/8/2016 tarihinde ilgili tarafların bilgisine sunulmuştur. Söz konusu bildirim, soruşturma konusu ülkenin Ankara Büyükelçiliği ile soruşturma sırasında görüş bildiren ithalatçılar ile YÜD’e iletilmiştir.

(8) Taraflardan Nihai Bildirim Raporuna ilişkin herhangi bir görüş alınmamıştır.

(9) Tarafların soruşturma boyunca ortaya koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler incelenmiş, mezkûr görüşlerden mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek olanlarına bu Tebliğin ilgili bölümlerinde değinilmiştir. Ayrıca, ilgili taraflardan alınan bilgi ve belgelerin gizli olmayan nüshaları, talep eden bütün ilgili tarafların bilgisine sunulmak üzere hazır tutulmuştur.

Yerinde doğrulama soruşturmaları

MADDE 7 – (1) Yönetmeliğin 21 inci maddesi çerçevesinde başvuru sahibi yerli üretici Makine Takım Endüstrisi A.Ş. firmasının üretim ve idari tesislerinde yerinde doğrulama soruşturması gerçekleştirilmiştir.

Gözden geçirme dönemi 

MADDE 8 – (1) Önlemin yürürlükten kalkması durumunda, dampingin ve zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığının tespiti için 1/1/2012-30/9/2015 dönemi gözden geçirme dönemi olarak alınmıştır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Soruşturma Konusu Ürün ve Benzer Ürün

Soruşturma konusu ürün ve benzer ürün

MADDE 9 – (1) Soruşturma konusu ürünler; 8207.50.60.00.00 GTİP altında yer alan “delmeye mahsus aletlerden iş gören kısımları diğer maddelerden olanların diğerlerinden metal işlemeye mahsus iş gören kısımları diğer yüksek hız çeliğinden olanlar” (matkap uçları) ile 8207.70.31.00.19 GTİP altında yer alan “frezelemeye mahsus aletlerin metal işlemeye mahsus olanlardan iş gören kısımları diğer maddelerden parmak frezelerin diğerleri” (parmak frezeler) dir.

(2) Soruşturma konusu ürünlerin üretimi pim kesme işlemi ile başlayıp ürüne göre havsalama, taşlama, tornalama, ısıl işlemden geçirme, buhar menevişleme ve bileme gibi işlemlerle tamamlanmaktadır.

(3) Matkap uçları, düşük alaşımlı çelik, döküm, metal ve ahşap malzemelerin delinmesi işine yönelik olup, konvansiyonel tezgâh ve el breyzinde kullanılmaktadır. Parmak frezeler ise genel olarak kalıp ve metal parça üretiminde alın ve yan yüz frezeleme işleri ile alaşımlı dövme çelikler, paslanmaz ve yüksek ısıya dayanıklı çelikler, takım çelikleri ve döküm alaşımlı malzemelerde uzun düz kama yuvaları açılmasında ve kanal frezelemede kullanılmaktadır.

(4) Yerli üretim dalı tarafından imal edilen “matkap uçları” ve “parmak frezeler” ile soruşturma konusu ülke menşeli “matkap uçları” ve “parmak frezeler”in benzer ürün olduğu tespiti mevcut önleme esas soruşturmada (esas soruşturma) yapılmıştır. Bu Tebliğe esas teşkil eden soruşturmada ise, Yönetmeliğin 4 üncü maddesi çerçevesinde fiziksel özellikler, ürün çeşitliliği, kullanım alanları, tüketici algılaması ve dağıtım kanalları bakımından yerli üretici tarafından üretilen ürün ile soruşturmaya konu ülke menşeli ürün arasında “benzer ürün” tanımı açısından ayrım yaratan herhangi bir farklılığın ortaya çıktığına ilişkin yeni bir bilgiye ulaşılmamıştır. Bu itibarla, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2005/3)’de soruşturma konusu ürün ve benzer ürüne yönelik tespitleri değiştirecek herhangi bir bilgi mevcut olmadığından anılan belirlemeler geçerliliğini sürdürmektedir.

(5) Bir ithalatçı firma, bazı ürün tiplerinin Türkiye’de üretilmediğini ancak söz konusu ürün tiplerinin yerli ürünlerle benzer özellikler taşıdığını ifade etmiştir. İlgili mevzuat uyarınca bu Tebliğe esas teşkil eden soruşturma, benzer ürün tanımı çerçevesinde yürütülmüş olup kapsam dışında bırakılması istenen ürünler söz konusu soruşturmanın konusunu teşkil eden ürünlerin alt tipleridir. Yerli üretim dalının bir soruşturmaya dâhil ürünün tüm alt tiplerini üretme gibi bir yükümlülüğü bulunmamaktadır.

(6) Önlem konusu ürün ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup uygulamaya esas olan, Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yer alan GTİP ve 24 üncü maddede belirtilen tabloda yer alan eşya tanımıdır. Bununla beraber, önlem konusu eşyanın Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yer alan tarife pozisyonunda ve/veya tanımında yapılacak değişiklikler uygulamaya halel getirmemektedir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Dampingin Devamı ve Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali

Genel açıklamalar 

MADDE 10 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde önlemin yürürlükten kalkması halinde dampingindevam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı incelenmiştir.

(2) Soruşturma sırasında yeni bir damping marjı hesaplanmamış, esas soruşturmada hesaplanmış olan damping marjı gösterge olarak dikkate alınmıştır.

Esas soruşturmada tespit edilen damping marjları 

MADDE 11 – (1) Mevcut dampinge karşı önlemin hukuki ve idari altyapısını teşkil eden esas soruşturma esnasında tespit edilen damping marjları, firmaların önlemin yürürlükten kalkması halindeki muhtemel davranışlarını yansıtacak önemli bir göstergedir.

(2) Buna göre, esas soruşturmada 8207.50.60.00.00 GTİP’li “matkap uçları” için nispi olarak CIF bedelin %306’sı ve mutlak olarak 18 ABD Doları/Kg tutarında; 8207.70.31.00.19 GTİP’li “parmak frezeler” için ise nispi olarak CIF bedelin %120’si ve mutlak olarak 30 ABD Doları/Kg tutarında damping marjı tespit edilmiştir.

(3) Diğer taraftan, esas soruşturma sırasında ÇHC’de yerleşik üretici-ihracatçı firmalara yönelik ÇHC menşeli matkap uçları ve parmak frezeler için sırasıyla 6 ABD Doları/Kg ve 10 ABD Doları/Kg dampinge karşı önlem yürürlüğe konulmuş ve ilk NGGS’de bu oranlar aynen muhafaza edilmiştir.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali

Genel açıklamalar

MADDE 12 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde, gözden geçirme döneminde YÜD’deki zarar durumu ve önlemin yürürlükten kalkması halinde zarara etki edebilecek muhtemel gelişmeler incelenmiştir. Bu çerçevede, ithalatın miktarı ve gelişimi, ithalat fiyatlarının gelişimi, fiyat kırılması ve baskısı ile YÜD’ün ekonomik göstergeleri incelenmiştir.

(2) Önlem konusu ürünün genel ithalatı ve soruşturmaya konu ülkeden yapılan ithalatın incelemesinde TÜİK verileri kullanılmıştır.

(3) Soruşturmaya ilişkin hesaplamalar gözden geçirme dönemi için yapılmış ve YÜD verileri ile pazar payı karşılaştırmalarının yapılabilmesini teminen 2015 yılı ilk 9 aylık verileri yıllıklandırılarak kullanılmıştır. Veriler 2012 yılı 100 olacak şekilde endekslenmiştir.

Ürünün genel ithalatı ve ithalatın fiyatları

MADDE 13 – (1) Önleme konu matkap uçlarına ilişkin genel ithalat istatistiklerine bakıldığında, 2012 yılında 238 ton (6,6 milyon ABD Doları) olan toplam ithalatın, 2013 yılında 209 tona (7,9 milyon ABD Doları) gerilediği ve 2014 yılında ise 230 tona (8 milyon ABD Doları) yükseldiği, 2015 yılı Ocak-Eylül döneminde ise 141 ton (5,4 milyon ABD Doları) seviyesinde gerçekleştiği görülmektedir.

(2) Önleme konu parmak frezelerine ilişkin genel ithalat istatistiklerine bakıldığında, 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla 25 ton (3,3 milyon ABD Doları), 26 ton (5,4 milyon ABD Doları), 25 ton (6 milyon ABD Doları) olarak gerçekleşen ithalatın 2015 yılı Ocak-Eylül döneminde ise 16 ton (3,3 milyon ABD Doları) seviyesinde gerçekleştiği görülmektedir.

(3) Yukarıdaki veriler çerçevesinde ürün ithalatının ortalama birim fiyatları hesaplanmıştır. Buna göre matkap uçları ithalatının ortalama birim fiyatları 2013, 2014 ve 2015 yıllarında yatay bir seyir izlemiş ve sırasıyla 27.876 ABD Doları/Ton, 38.031 ABD Doları/Ton ve 35.047 ABD Doları/Ton olarak gerçekleşmiştir. 2015 yılı Ocak-Eylül döneminde ise artış göstererek 38.587 ABD Doları/Ton seviyesine yükselmiştir.

(4) Parmak frezelerin ithalatının ortalama birim fiyatları ise 2012, 2013, 2014 yılları ve 2015 yılı Ocak-Eylül dönemi itibarıyla sırasıyla 130.435 ABD Doları/Ton, 203.222 ABD Doları/Ton, 239.434 ABD Doları/Ton ve 206.632 ABD Doları/Ton olarak gerçekleşmiştir.

Ürünün önlem konusu ülkeden ithalatı ve ithalatın fiyatları

MADDE 14 – (1) Önleme konu matkap uçlarının ÇHC’den yapılan ithalatı 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla 97 ton (1,5 milyon ABD Doları) ve 99 ton (2,2 milyon ABD Doları) olarak gerçekleşmiş olup 2014 yılında ise 92 tona (2 milyon ABD Doları) gerilemiştir. 2015 yılı Ocak-Eylül döneminde ise ithalat 55 ton (1,3 milyon ABD Doları) seviyesinde gerçekleşmiştir.

(2) ÇHC menşeli matkap ucu ithalatının toplam ithalat içindeki payı incelendiğinde ise 2012 yılında %41 olan oranın, 2013 ve 2014 yıllarında %47 ve %40 oranında gerçekleştiği görülmektedir. 2015 yılı Ocak-Eylül döneminde ise bu oran %39 olarak hesaplanmıştır.

(3) Önleme konu parmak frezelerin ÇHC’den yapılan ithalatı 2012 yılında 1,4 ton (197 bin ABD Doları) iken 2013 yılında 8,2 tona (843 bin ABD Doları) yükselmiş olup 2014 yılında ise 4,5 tona (928 bin ABD Doları) gerilemiştir. 2015 yılı Ocak-Eylül döneminde ise ithalat 2 ton (280 bin ABD Doları) seviyesinde gerçekleşmiştir.

(4) ÇHC menşeli parmak freze ithalatının toplam ithalat içindeki payı incelendiğinde ise 2012 yılında %5,4 olan oran, 2013 yılında %31’e yükselmiş olup 2014 yılında %18 ve 2015 yılı Ocak-Eylül döneminde ise bu oran %12 olarak hesaplanmıştır.

(5) ÇHC menşeli ithalatın birim fiyatlarına bakıldığında, matkap uçlarının birim fiyatları artarken, parmak frezelerde ise dalgalı bir seyir izlendiği görülmektedir. Söz konusu dönem için matkap uçları ithal birim fiyatları sırasıyla 16.108 ABD Doları/Ton, 22.744 ABD Doları/Ton, 21.936 ve 24.369 ABD Doları/Ton olurken parmak frezeler için 140.952 ABD Doları/Ton, 102.384 ABD Doları/Ton, 205.065 ABD Doları/Ton ve 137.397 ABD Doları/Ton seviyelerinde gerçekleşmiştir.

Ürünün üçüncü ülkelerden ithalatı ve ithalatın fiyatları

MADDE 15 – (1) Soruşturma konusu matkap uçlarının 2012-2014 döneminde üçüncü ülkelerden gerçekleşen ithalat rakamları incelendiğinde 2012 yılında 140 ton (5,1 milyon ABD Doları) olan ithalatın, 2013 yılında 110 ton (5,7 milyon ABD Doları) ve 2014 yılında ise 138 ton (6,0 milyon ABD Doları) olarak gerçekleştiği görülmektedir. 2015 yılı Ocak-Eylül döneminde ise ithalat 87 ton (4,1 milyon ABD Doları) seviyesinde gerçekleşmiştir.

(2) Üçüncü ülke menşeli matkap ucu ithalatının toplam ithalat içindeki payı incelendiğinde ise 2012 yılında %59 olan oranın, 2013 ve 2014 yıllarında %53 ve %60 oranında gerçekleştiği görülmektedir. 2015 yılı Ocak-Eylül döneminde ise bu oran %61 olarak hesaplanmıştır.

(3) Önleme konu parmak frezelerin üçüncü ülkelerden yapılan ithalatı 2012 yılında 24 ton (3,2 milyon ABD Doları) iken 2013 yılında 18 tona (4,6 milyon ABD Doları) inmiş olup 2014 yılında ise 21 ton (5,1 milyon ABD Doları) olarak gerçekleşmiştir. 2015 yılı Ocak-Eylül döneminde ise ithalat 14 ton (3,0 milyon ABD Doları) seviyesinde gerçekleşmiştir.

(4) Üçüncü ülke menşeli parmak freze ithalatının toplam ithalat içindeki payı incelendiğinde ise 2012 yılında %95 olan oran, 2013 yılında %69’a gerilemiş olup 2014 yılında %82 ve 2015 yılı Ocak-Eylül döneminde ise bu oran %87 olarak hesaplanmıştır.

(5) Üçüncü ülke menşeli ithalatın birim fiyatlarına bakıldığında, matkap uçlarının birim fiyatları dalgalı bir seyir izlerken, parmak frezelerde ise genel olarak bir artış olduğu görülmektedir. Matkap uçları ithal birim fiyatları 2012, 2013, 2014 yılları ve 2015 yılı Ocak-Eylül dönemi itibarıyla sırasıyla 36,1 ABD Doları/Kg, 51,8 ABD Doları/Kg, 43,9 ABD Doları/Kg ve 47,6 ABD Doları/Ton olurken parmak frezeler için 129,8 ABD Doları/Kg, 248,1 ABD Doları/Kg, 247,0 ABD Doları/Kg ve 216,7 ABD Doları/Ton seviyelerinde gerçekleşmiştir.

Türkiye toplam benzer mal tüketimi ve pazar payları

MADDE 16 – (1) Önlem konusu ithalatın nispi olarak değişimini görebilmek için, söz konusu ithalatın toplam Türkiye benzer mal tüketimi içindeki payı incelenmiştir. Bu bağlamda, Makine Takım Endüstrisi A.Ş. ve destekçi diğer yerli üreticiden temin edilen yurt içi satış miktarları ile genel ithalat miktarları kilogram bazında toplanarak ilgili yılda benzer mala ilişkin Türkiye toplam tüketim rakamı elde edilmiştir. 2015 yılı Türkiye benzer mal tüketimi ile yurt içi satış miktarı rakamları, 2015 yılının ilk 9 ayına ait verilerin yıllığa tamamlanmasıyla elde edilmiştir.

(2) Bu veriler çerçevesinde, soruşturma konusu matkap uçlarının Türkiye benzer mal tüketimi endeks değeri 2012 yılı için 100 olarak alındığında 2013 yılında 91’e, 2014 yılında 94’e ve 2015 yılında ise 90’a düşmüştür. YÜD’ünpazar payı ise 2012 yılında 100 iken, takip eden yıllarda sırasıyla 103, 98 ve 99 olarak gerçekleşmiştir. ÇHC’nin Türkiye benzer mal tüketimi içindeki pazar payı 2012-2015 yıllarında sırasıyla 100, 111, 101 ve 86 olarak gerçekleşmiştir. Diğer ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın Türkiye benzer mal tüketimi içindeki pazar payı ise 2012-2015 döneminde sırasıyla 100, 86, 105 ve 112 olarak gerçekleşmiştir.

(3) Bu veriler çerçevesinde, soruşturma konusu parmak frezelerin Türkiye benzer mal tüketimi endeks değeri 2012 yılı için 100 olarak alındığında 2013 yılında 102 olmuş, 2014 yılında 95’e ve 2015 yılında ise 86’ya düşmüştür. YÜD’ün pazar payı ise 2012 yılında 100 iken, takip eden yıllarda sırasıyla 95, 94 ve 137 olarak gerçekleşmiştir. ÇHC’nin Türkiye benzer mal tüketimi içindeki pazar payı 2012-2015 yıllarında sırasıyla 100, 578, 340 ve 193 olarak gerçekleşmiştir. Diğer ülkelerden yapılan ithalatın Türkiye benzer mal tüketimi içindeki pazar payı ise 2012-2015 döneminde sırasıyla 100, 74, 88 ve 82 olarak gerçekleşmiştir.

Fiyat kırılması ve fiyat baskısı

MADDE 17 – (1) Fiyat kırılması, soruşturma konusu ithal ürün fiyatlarının Türkiye piyasasında yerli üreticinin yurt içi satış fiyatlarının yüzde olarak ne kadar altında kaldığını gösterir. Fiyat kırılmasına yönelik hesaplama çerçevesinde soruşturmaya konu ithalatın gümrük vergisi ve gümrük masrafları eklenmiş Türkiye piyasasına giriş birim fiyatı, YÜD’ün ağırlıklı ortalama yurt içi satış birim fiyatıyla karşılaştırılmıştır. Fiyat kırılması, 2012-2014 yılları ile 2015 yılının Ocak-Eylül dönemi için hesaplanmıştır.

(2) Fiyat kırılması hesabında, ÇHC’den gerçekleştirilen önlem konusu matkap ucu ve parmak freze ithalatının CIF bedeline, %2,7 oranında gümrük vergisi ile %5 oranında gümrükleme masrafı eklenerek, soruşturma konusu ürünün Türkiye piyasasına giriş fiyatı bulunmuştur. Dampinge karşı önlemin söz konusu olmadığı bir ortamda ÇHC menşeli ürünlerin Türkiye pazarına giriş fiyatlarının hangi düzeyde olacağına ilişkin değerlendirmeyi mümkün kılmak amacıyla anılan fiyata mevcut dampinge karşı önlem eklenmemiştir. Bu şekilde elde edilen fiyat, YÜD’ün ağırlıklı ortalama yurt içi satış fiyatları ile mukayese edilerek soruşturma konusu ülkenin ihraç fiyatının YÜD’ün ağırlıklı ortalama iç satış fiyatlarını hangi oranda kırdığı tespit edilmiştir.

(3) ÇHC menşeli matkap ucu ithalatının Türkiye piyasasına giriş fiyatlarının YÜD’ün iç piyasa satış fiyatlarını 2012 yılında %7X, 2013 yılında %X, 2014 yılında %2X oranında kırdığı tespit edilmiştir. 26/1/2015 tarihli ve 2015/7241 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalat Rejimi Kararına Ek Karar ile matkap ucu ve parmak frezeler dâhil bazı ürünlere %25 oranında ilave gümrük vergisi uygulanması kararlaştırılmıştır. Bu itibarla ithal ürünlerin maliyeti arttığı için 2015 yılı Ocak-Eylül döneminde fiyat kırılması tespit edilememiştir.

(4) ÇHC menşeli parmak freze ithalatının Türkiye piyasasına giriş fiyatlarının YÜD’ün iç piyasa satış fiyatlarını 2012 yılında %1XX, 2013 yılında %1XX, 2014 yılında %3X ve 2015 yılı Ocak-Eylül döneminde ise %9X oranında kırdığı tespit edilmiştir.

(5) Fiyat baskısı ise ithal ürün fiyatlarının Türkiye piyasasında YÜD’ün yurt içi satış fiyatlarını olması gereken seviyeye göre yüzde olarak ne kadar baskı altında tuttuğunu gösterir. Fiyat baskısı hesaplanırken, CIF ithal fiyatın üzerine gümrük vergisi ve diğer ithalat masrafları eklenerek ürünün Türkiye piyasasına giriş fiyatı bulunmuştur. YÜD’ünticari maliyetlerine makul kâr oranı (%10) eklenerek hesaplanan olması gereken yurt içi satış fiyatı ile bulunan değer karşılaştırılmıştır. Dampinge karşı önlemin söz konusu olmadığı bir ortamda ÇHC menşeli ürünlerin Türkiye pazarına giriş fiyatlarının hangi düzeyde olacağına ilişkin değerlendirmeyi mümkün kılmak amacıyla anılan fiyata mevcut dampinge karşı önlem eklenmemiştir.

(6) ÇHC menşeli matkap ucu ithalatının Türkiye piyasasına giriş fiyatlarının yerli üretim dalı iç piyasa satış fiyatlarını 2012 yılında %1XX, 2013 yılında %3X, 2014 yılında %8X ve 2015 yılı Ocak-Eylül döneminde ise %X oranında baskıladığı tespit edilmiştir. ÇHC menşeli parmak frezelerde ise bu oranlar yıllar itibarıyla %2XX, %3XX, %1XX ve %1XX olarak hesaplanmıştır.

Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri 

MADDE 18 – (1) YÜD’ün ekonomik göstergelerinin incelenmesinde yerli üretim dalı niteliğini haiz Makine Takım Endüstrisi A.Ş. firmasının soruşturma konusu ürüne ait 2012-2014 yılları ile 2015 yılı Ocak- Eylül dönemi verileri esas alınmıştır. Yönetmeliğin 17 nci maddesi hükümleri çerçevesinde, dampingli ithalatın YÜD’ün ekonomik göstergeleri üzerindeki etkisinin tespiti amacıyla, gözden geçirme dönemi içerisinde YÜD’ün üretim, satış, pazar payı, yurt içi fiyatlar, kapasite, kapasite kullanımı, maliyetler, stoklar, istihdam, verimlilik, nakit akışı, kârlılık gibi göstergeleri analiz edilmiştir.

(2) Söz konusu dönem için yapılan zarar analizinde eğilimin sağlıklı bir şekilde incelenmesi amacıyla, Türk Lirası bazındaki veriler TÜİK tarafından hesaplanan yıllık ortalama üretici fiyatları endeksi kullanılarak enflasyondan arındırılmış, reel hale getirilmiş ve 2012 yılı 100 kabul edilerek endekslenmiştir. Trendi görebilmek amacıyla 2015 yılı YÜD ekonomik göstergeleri elde edilirken kullanılan veriler, 2015 yılının ilk 9 ayına ait verilerin yıllığa tamamlanmasıyla elde edilmiş ve buna göre endekslenmiştir.

(3) Matkap uçları için yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri şu şekilde oluşmuştur:

a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım oranı (KKO)

1) YÜD’ün üretimi miktar temelinde 2012 yılında 100 iken, 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla 109, 79 ve 109 olarak gerçekleşmiştir.

2) YÜD’ün, gözden geçirme dönemi içinde kapasite artışı gerçekleştirmediği için kapasite miktar endeksinin 2012-2015 döneminde sabit kaldığı gözlenmiştir. Öte yandan, KKO endeksi üretimle eş yönlü hareket ederek ve genel itibarıyla artarak, 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla 109, 79 ve 109 olmuştur.

b) Yurt içi satışlar

1) YÜD’ün yurt içi satışlarının miktarı 2012 yılında 100 iken, 2013, 2014 ve 2015 yıllarında genel bir azalış eğilimi göstererek sırasıyla 92, 91 ve 97 olarak gerçekleşmiştir.

c) Yurt içi fiyatlar

1) 2012 yılında 100 olan yurt içi satış birim fiyat endeksi ise, 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla 88, 102 ve 118 seviyesinde oluşmuştur.

ç) İhracat

1) 2012 yılında ihracatı olmayan ve 2013 yılında 100 olan YÜD’ün benzer ürüne ait yurt dışı satış miktar endeksi, takip eden yıllarda 2013 seviyesinin üzerinde seyretmiş ve 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla 957 ve 995 olarak gerçekleşmiştir.

d) Pazar payı

1) 2012 yılında 100 olan YÜD pazar payı endeksi, 2013 yılında 103’e çıksa da, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla 98 ve 99’a gerilemiştir.

e) Maliyetler

1) YÜD’ün benzer üründeki ağırlıklı ortalama birim ticari maliyet endeksi 2012 yılında 100 iken, 2013 yılında önce 97’ye gerilemiş, 2014 ve 2015 yıllarında ise artarak sırasıyla 131 ve 122 olarak gerçekleşmiştir.

f) Kârlılık

1) 2012 yılında -100 olan YÜD’ün birim toplam kârlılık endeksi, takip eden yıllarda 2012 yılı seviyesinin altında seyretmiş ve 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla -507, -1316 ve -269 olarak gerçekleşmiştir.

g) Stoklar

1) 2012-2015 döneminde benzer ürüne ilişkin stok miktarları incelendiğinde, stoklarda bir artış olduğu gözlenmiştir. Bu çerçevede, YÜD’ün stok miktar endeksinin 2012 yılındaki 100 seviyesinden, artarak, 2015 yılında 443 seviyesine çıktığı görülmüştür.

ğ) İstihdam

1) Gözden geçirme dönemi içinde benzer ürünün imalatında çalışan işçilerin sayısında 2012 yılına kıyasla dalgalı seyretmiştir. Bu çerçevede, 2012 yılında 100 olan direk işçi sayısı endeksi 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla 104, 96 ve 107 olarak oluşmuştur.

h) Ücretler

1) YÜD’ün benzer ürünün üretiminde çalışan işçilerinin aylık ücret endeksi 2012 yılında 100 kabul edildiğinde, takip eden yıllarda yükselerek sırasıyla 102, 108 ve 110 olarak gerçekleşmiştir.

ı) Verimlilik

1) 2012 yılında 100 olan verimlilik endeksi, takip eden yıllarda dalgalı seyretmiş ve 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla 106, 82 ve 102 olarak gerçekleşmiştir.

i) Nakit akışı

1) 2012 yılında -100 olan YÜD’ün benzer ürüne ait nakit akışı endeksi, takip eden 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla -542, -1486 ve -40 olarak gerçekleşmiştir.

j) Büyüme

1) YÜD’ün bütün faaliyetlerine ilişkin aktif büyüklüğü reel olarak 2012 yılında 100 iken; sürekli olarak artarak 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla 128, 130 ve 144 seviyesine yükselmiştir.

k) Sermaye ve yatırımları artırma yeteneği

1) YÜD’ün bütün faaliyetlerine ilişkin öz sermaye endeksi 2012 yılında 100 iken, takip eden yıllarda düşüş eğilimi göstererek 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla -76, -5 ve 5 olarak gerçekleşmiştir. 2012 yılında yatırımı bulunmayan YÜD’ün yatırımlar endeksi ise, 2013 yılında 100 iken, 2014 yılında 96’ya düşmüş 2015 yılında ise önemli ölçüde artarak 170 olmuştur.

(4) Parmak frezeler için yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri şu şekilde oluşmuştur:

a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım oranı (KKO)

1) YÜD’ün üretimi miktar temelinde 2012 yılında 100 iken, 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla 107, 92 ve 114 olarak gerçekleşmiştir.

2) YÜD’ün, gözden geçirme dönemi içinde kapasite artışı gerçekleştirmediği için kapasite miktar endeksinin 2012-2015 döneminde sabit kaldığı gözlenmiştir. Öte yandan, KKO endeksi üretimle eş yönlü hareket ederek ve genel itibarıyla artarak, 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla 107, 92 ve 114 olmuştur.

b) Yurt içi satışlar

1) YÜD’ün yurt içi satışlarının miktarı 2012 yılında 100 iken, 2013, 2014 ve 2015 yıllarında genel bir azalış eğilimi göstererek sırasıyla 98, 89 ve 95 olarak gerçekleşmiştir.

c) Yurt içi fiyatlar

1) 2012 yılında 100 olan yurt içi satış birim fiyat endeksi ise, 2013, 2014 ve 2015 yıllarında önce azalıp sonra artarak sırasıyla 85, 105 ve 127 seviyesinde oluşmuştur.

ç) İhracat

1) 2012 yılında ihracatı olmayan ve 2013 yılında 100 olan YÜD’ün benzer ürüne ait yurt dışı satış miktar endeksi, takip eden yıllarda 2013 seviyesinin önemli derecede üzerinde seyretmiş ve 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla 1.248 ve 251 olarak gerçekleşmiştir.

d) Pazar payı

1) 2012 yılında 100 olan YÜD pazar payı endeksi, 2013 ve 2014 yıllarında sırasıyla 95 ve 94’e inse de, 2015 yılında 137’ye yükselmiştir.

e) Maliyetler

1) YÜD’ün benzer üründeki ağırlıklı ortalama birim ticari maliyet endeksi 2012 yılında 100 iken, genel olarak artmış ve 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla 113, 132 ve 113 olarak gerçekleşmiştir.

f) Kârlılık

1) 2012 yılında -100 olan YÜD’ün birim toplam kârlılık endeksi, takip eden yıllarda 2012 yılı seviyesinin genel olarak altında seyretmiş ve 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla -179, -190 ve -78 olarak gerçekleşmiştir.

g) Stoklar

1) 2012-2015 döneminde benzer ürüne ilişkin stok miktarları incelendiğinde, stoklarda ciddi bir artış olduğu gözlenmiştir. Bu çerçevede, YÜD’ün stok miktar endeksinin 2012 yılındaki 100 seviyesinden, artarak, 2015 yılında 246 seviyesine çıktığı görülmüştür.

ğ) İstihdam

1) Gözden geçirme dönemi içinde benzer ürünün imalatında çalışan işçilerin sayısında 2012 yılına kıyasla azalış yaşanmıştır. Bu çerçevede, 2012 yılında 100 olan direk işçi sayısı endeksi 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla 102, 63 ve 59 olarak oluşmuştur.

h) Ücretler

1) YÜD’ün benzer ürünün üretiminde çalışan işçilerinin aylık ücret endeksi 2012 yılında 100 kabul edildiğinde, takip eden yıllarda yükselerek sırasıyla 102, 108 ve 110 olarak gerçekleşmiştir.

ı) Verimlilik

1) 2012 yılında 100 olan verimlilik endeksi, takip eden yıllarda sürekli artış yaşamış ve 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla 105, 144 ve 194 olarak gerçekleşmiştir.

i) Nakit akışı

1) 2012 yılında -100 olan YÜD’ün benzer ürüne ait nakit akışı endeksi, takip eden 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla -182, -164 ve -59 olarak gerçekleşmiştir.

j) Büyüme

1) YÜD’ün bütün faaliyetlerine ilişkin aktif büyüklüğü reel olarak 2012 yılında 100 iken; sürekli olarak artarak 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla 128, 130 ve 144 seviyesine yükselmiştir.

k) Sermaye ve yatırımları artırma yeteneği

1) YÜD’ün bütün faaliyetlerine ilişkin öz sermaye endeksi 2012 yılında 100 iken, takip eden yıllarda düşüş eğilimi göstererek 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla -76, -5 ve 5 olarak gerçekleşmiştir. 2012 yılında yatırımı bulunmayan YÜD’ün yatırımlar endeksi ise, 2013 yılında 100 iken, 2014 yılında 96’ya düşmüş 2015 yılında ise önemli ölçüde artarak 170 olmuştur.

Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesi

MADDE 19 – (1) YÜD’ün matkap uçlarına dair ekonomik göstergeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, soruşturma konusu matkap uçlarında yürürlükte bir dampinge karşı kesin önlem olmasına rağmen, 2012-2015 döneminde, YÜD’ün kârlılık, yurt içi satış miktarı, stok çevrim hızı gerilemiş; ticari maliyet ve stoklarında artış yaşanmıştır. Ayrıca, bu dönemde ÇHC menşeli matkap uçları YÜD iç piyasa satış fiyatlarını her yıl baskılamış, 2015 yılı hariç bu dönemde YÜD’ün iç satış fiyatlarını kırmıştır.

(2) Diğer taraftan, mevcut dampinge karşı kesin önlemin de olumlu etkisiyle matkap uçları için 2012-2015 döneminde ihracat, net satışlar ve büyümede iyileşmenin söz konusu olduğu görülmüştür. Yürürlükteki dampinge karşı önlemin etkisi ile YÜD’ün temel ekonomik göstergelerinde iyileşmeler yaşanmış ve 2015 yılında 2012 yılına kıyasla YÜD’ün üretim, kapasite kullanım oranı, verimlilik ve ürün istihdamında çalışan sayısı artmıştır.

(3) YÜD’ün parmak frezelere ilişkin ekonomik göstergeleri genel olarak değerlendirildiğinde, soruşturma konusu parmak frezelerde yürürlükte bir dampinge karşı kesin önlem olmasına rağmen, 2012-2015 döneminde, YÜD’ünyurt içi satış miktarı, stok çevrim hızı, ürün istihdamında çalışan sayısı ve kârlılığı gerilemiş; ticari maliyetler ve stoklar artmış ve bu itibarla bazı ekonomik göstergelerde bozulmalar yaşanmıştır. Yine bu dönemde, ÇHC menşeli parmak frezeler, YÜD iç piyasa satış fiyatlarını her yıl baskılamış ve kırmıştır.

(4) Öte yandan, var olan dampinge karşı kesin önlemin de pozitif tesiriyle parmak frezeler için 2012-2015 döneminde ihracat, verimlilik ve büyümede iyileşmenin söz konusu olduğu görülmüştür. Yürürlükteki dampinge karşı önlemin etkisi ile YÜD’ün temel ekonomik göstergelerinde iyileşmeler yaşanmış ve 2015 yılında 2012 yılına kıyasla YÜD’ün net satışlar, üretim ve kapasite kullanım oranı artmıştır.

(5) İlaveten; YÜD, önleme rağmen soruşturma konusu matkap uçları ve parmak frezelerde fiyat kırılması (matkap uçları için 2015 yılı hariç) ve baskısının varlığında pazar payından feragat etmemek için fiyatlama politikasını maliyetleriyle uyumlu bir şekilde yapamamaktadır. Ayrıca, 2014-2015 yıllarında yüksek finansman maliyetine katlanamadığı görülmektedir. Bunun neticesinde, ürün maliyeti altında satış yapılmasına bağlı olarak YÜD’ün söz konusu ürünler için incelenen dönemde (parmak frezeler için 2015 yılı hariç) zarar ettiği anlaşılmaktadır.

(6) Tüm bu veriler birlikte değerlendirildiğinde, YÜD’ün önlem konusu ithalattan zarar görmeye devam ettiği ve önlemin kalkması halinde zararın devamının veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu sonucuna ulaşılabilmektedir.

ALTINCI BÖLÜM

Dampingin ve Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi

İhtimalinin Değerlendirilmesi

Genel açıklamalar

MADDE 20 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi hükümleri gereğince, önlemin yürürlükten kalkması halinde dampingin ve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı değerlendirilmiştir. Bu çerçevede, önleme tabi ülkedeki kapasite ve ihracat potansiyeli ile talebi etkileyen unsurlar incelenmiştir.

Önleme tabi ülkedeki yerleşik kapasite ve ihracat potansiyeli

MADDE 21 – (1) Soruşturma konusu ülkenin ihracat kabiliyeti, UTM verileri ile bazı sektör raporlarının kamuya açık kısımlarından faydalanılarak incelenmiş olup soruşturma konusu ürünlerin on ikili bazda gümrük tarife pozisyonları bulunmadığından bu ürünleri de kapsayan altılı bazdaki (8207.50 ile 8207.70 gümrük tarife pozisyonları) veriler dikkate alınmıştır. Analizde, UTM verileri 2012-2015 yılları arasında Ton bazında değerlendirilmiştir. Söz konusu istatistik verileri, önlem konusu ülkelerin önlem konusu üründeki üretim ve ihracat kapasitelerine ilişkin önemli bir gösterge teşkil etmektedir.

(2) ÇHC’nin matkap uçlarında gerçekleştirdiği ihracata bakıldığında, söz konusu ihracatın 2012 yılında 75 bin ton, 2013 yılında 77,3 bin ton, 2014 yılında 80,2 bin ton ve 2015 yılında ise 77,4 bin ton seviyelerinde gerçekleştiği görülmektedir. ÇHC söz konusu ürünlerin ihracatında 2015 yılında yaklaşık %58,1’lik pay ile dünya sıralamasında ilk sırada yer almaktadır. Bu durum, söz konusu ürün grubunda küresel ihracatın yarısından fazlasını gerçekleştiren ÇHC’nin hâlihazırda önemli bir ihracat potansiyeli ve üretim kapasitesi bulunduğunu göstermektedir.

(3) ÇHC’nin parmak frezelerde gerçekleştirdiği ihracata bakıldığında, söz konusu ihracatın 2012 yılında 4,5 bin ton, 2013 yılında 3,5 bin ton, 2014 yılında ise 3,4 bin ton ve 2015 yılında ise 3,5 bin ton seviyelerinde gerçekleştiği görülmektedir. ÇHC söz konusu ürünlerin ihracatında 2015 yılında %26,6 pay ile dünya sıralamasında ilk sırada yer almaktadır. Bu durum, ÇHC’nin hâlihazırda önemli bir ihracat potansiyeline ve üretim kapasitesine sahip olduğuna işaret etmektedir.

(4) Söz konusu ürünlerde ÇHC’nin dünya geneline yaptığı ihraç fiyatları diğer ülkelerin ihraç fiyatlarından oldukça düşük seyretmektedir. ÇHC’nin matkap ucu ihraç birim fiyatları 2012 yılında 10.621 ABD Doları/Ton, 2013 yılında 10.717 ABD Doları/Ton, 2014 yılında 11.351 ABD Doları/Ton ve 2015 yılında ise 11.498 ABD Doları/Ton, olarak gerçekleşmişken dünya geneli ihraç birim fiyatları ise 2012-2015 yılları itibarıyla sırasıyla 29.205 ABD Doları/Ton, 28.845 ABD Doları/Ton, 29.661 ABD Doları/Ton ve 28.280 ABD Doları/Ton olarak gerçekleşmiştir.

(5) Parmak frezelerde ÇHC’nin ihraç fiyatları 2012 yılında 29.752 ABD Doları/Ton, 2013 yılında 36.326 ABD Doları/Ton, 2014 yılında 43.767 ABD Doları/Ton ve 2015 yılında ise 47.472 ABD Doları/Ton olarak gerçekleşmişken dünya geneli ihraç birim fiyatları ise 2012-2015 yılları itibarıyla sırasıyla 136.318 ABD Doları/Ton, 162.730 ABD Doları/Ton, 166.264 ABD Doları/Ton ve 158.124 ABD Doları/Ton olarak gerçekleşmiştir.

(6) ÇHC inceleme döneminde soruşturma konusu ürünlerden matkap uçları ihracatında pazar payını sürekli artırırken, parmak frezeler ihracatında ise pazar payını korumuştur. Bu durumun yanı sıra, ÇHC’nin son yıllardaki yeni kapasite yatırımları ve küresel krizin etkisiyle dünya talebinde yaşanan talep daralması birlikte değerlendirildiğinde, ÇHC’de yerleşik ciddi boyutta bir kapasite fazlasının olduğu ve bunun ihracatta kullanılma olasılığının yüksek olduğu değerlendirilmektedir.

Talebi etkileyen unsurlar

MADDE 22 – (1) Söz konusu soruşturma kapsamı matkap uçları ve parmak frezeler için fiyata duyarlı yani talebin fiyat esnekliğinin yüksek olduğu, söz konusu ürün ithalatının büyük miktarlarda ve kolaylıkla Türkiye pazarına yönlendirilebileceği mütalaa edilmektedir.

(2) Bununla birlikte, önleme konu ülkedeki üretici/ihracatçıların üretimlerinin büyük bölümünü ihracata yönlendirdikleri bilinmekte olup Türkiye pazarının potansiyelini, dağıtım ve pazarlama kanallarını iyi bilmeleri nedeniyle pazarın bu üreticiler için cazip koşullar sunduğu değerlendirildiğinden, yürürlükteki önlemin kalkması halinde dampingliithalatın devamı veya tekrarının muhtemel olduğu düşünülmektedir.

(3) Öte yandan mevcut duruma etki edebilecek “diğer etkenler” incelendiğinde, benzer ürün piyasasında, söz konusu ekonomik göstergelerdeki bozulmanın kaynağı olabilecek şekilde yurt içinde diğer üreticilerle yoğun rekabet şartlarının bulunmadığı; benzer ürünün imalat ve/veya tüketim biçiminde farklılığın yaşanmadığı ve diğer tüm etkenler dikkate alındığında YÜD’ün içinde bulunduğu durum ile dampinge konu ithalat arasındaki nedensellik bağını bütünüyle ortadan kaldıracak veya önemsiz hale getirecek bir unsurun mevcut olmadığı değerlendirilmiştir.

YEDİNCİ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Değerlendirme

MADDE 23 – (1) Esas soruşturma esnasında tespit edilen damping marjı, önlem konusu ülkede yerleşik üretici-ihracatçı firmaların önlemin yürürlükten kalkması halindeki muhtemel davranışlarını yansıtacak önemli bir gösterge olduğundan, dikkate alınmıştır. Buna göre, esas soruşturma sırasında ÇHC’de yerleşik üretici-ihracatçı firmalar için matkap uçlarında CIF ihraç fiyatının %306’sı oranında, parmak frezelerde ise ihraç fiyatının %120’si oranında dampingmarjı tespit edilmiştir.

(2) Yürürlükte bir dampinge karşı önlem bulunmasına rağmen, soruşturma döneminde YÜD’ün önlem konusu ürünlerdeki karlılığı gerilemiş, stoklar ve ticari maliyetlerde artış yaşanmıştır. Yine aynı dönemde, YÜD’ün matkap uçlarında inceleme döneminin tamamında, parmak frezelerde ise 2015 yılı hariç diğer yıllarda pazar payı azalmış ve ÇHC menşeli ithalat YÜD’ün matkap uçları ve parmak frezeler için fiyatlarını yüksek seviyelerde kırmış (matkap uçları için 2015 yılı hariç) ve baskı altında tutmuştur.

(3) İlaveten, önlem konusu ürünlerde dünya ihracatında ilk sırada yer alan ÇHC’nin üretim ve ihracat kabiliyeti gözden geçirme döneminde bilhassa matkap uçlarında önemli ölçüde artış göstermiştir. ÇHC’nin önlem konusu ürünlerdeki üretim ve ihracat kapasitesi ile dünya matkap uçları pazarında yakaladığı artış trendini koruyarak alacağı payın daha da artacağı, parmak frezelerde ise lider konumunu devam ettireceği değerlendirilmektedir.

(4) Bu minvalde, yürürlükteki önlemin kalkması halinde dampingli ithalatın ve YÜD’de görülen zararın devamı veya tekrarının muhtemel olduğu değerlendirilmektedir.

Karar

MADDE 24 – (1) Soruşturma sonucunda, elde edilen bilgi ve bulgular çerçevesinde, yürürlükteki önlemin ortadan kaldırılması durumunda dampingin ve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu değerlendirilmiştir.

(2) Bu çerçevede, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunun kararı ve Ekonomi Bakanının onayı ile 31/12/2010 tarihli ve 27802 5 inci mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2011/2) çerçevesinde uygulanmakta olan dampinge karşı önlemin aşağıdaki tabloda yer alan şekilde değiştirilmeden uygulanmaya devam etmesine karar verilmiştir.

Uygulama

MADDE 25 – (1) Gümrük idareleri, 24 üncü maddede gümrük tarife istatistik pozisyon numarası, tanımı ve menşe ülkesi belirtilen eşyanın, diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, serbest dolaşıma giriş rejimi kapsamındaki ithalatında, karşılarında gösterilen oranda dampinge karşı kesin önlemi tahsil ederler.

Yürürlük

MADDE 26 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 27 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.

İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİ HAKKINDA ANA KARAR

30 Ekim 1999 – Sayı: 23861 RESMÎ GAZETE Sayfa : 3

İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİ HAKKINDA KARAR Amaç ve kapsam

Madde 1- Bu Karar, ithalatta haksız rekabet hallerinden dampinge veya sübvansiyona konu olan ithalatın sebep olduğu zarara karşı bir üretim dalının korunması amacıyla yapılacak işlemleri ve alınacak önlemleri kapsar.

Tanımlar

Madde 2- Bu Kararda geçen deyimlerden;

a) Damping: Bir malın Türkiye’ye ihraç fiyatının, benzer malın normal değerinin altında olmasını,

b) Sübvansiyon: Menşe veya ihracatçı ülkenin fayda sağlayan, doğrudan veya dolaylı mali katkısını veya GATT 1994’ün XVI ncı maddesi çerçevesinde herhangi bir gelir veya fiyat desteğini,

c) İhraç Fiyatı: İhraç amacıyla satılan mal için fiilen ödenmiş olan veya ödenmesi gereken fiyatı,

d) Benzer M a l : Dampinge veya sübvansiyona konu m a l ile aynı özellikleri taşıyan bir malı, böyle bir malın bulunmaması halinde ise benzer özellikleri taşıyan başka bir malı,

e) Normal Değer:

1) İhracatçı veya menşe ülkede tüketime konu olan benzer mal için normal ticari işlemler sonucunda fiilen ödenmiş olan veya ödenmesi gereken karşılaştırabilir fiyatı,

2) İhracatçı ülke veya menşe ülkenin iç piyasasında normal ticari işlemler çerçevesinde benzer malın satışlarının olmaması ya da bu satışların uygun bir karşılaştırma yapılmasına elverişli bulunmaması durumunda, benzer malın üçüncü bir ülkeye ihracatında temsil niteliğini haiz karşılaştırılabilir fiyatı veya menşe ülkedeki maliyetine makul bir kâr marjının eklenmesiyle tespit edilen fiyatı,

f) Damping Marjı: Normal değerin ihraç fiyatını aştığı miktarı,

g) Sübvansiyon Miktarı: Menşe veya ihracatçı ülke tarafından ihraç edilen malın imal, üretim, ihracat veya taşınma aşamasında sağlanan, doğrudan veya dolaylı mali katkı veya GATT 1994’ün XVI ncı maddesi çerçevesinde herhangi bir gelir veya fiyat desteği şeklindeki faydaların tutarını.

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 3

Sayfa : 4 RESMÎ GAZETE 30 Ekim 1999 – Sayı: 23861

h) Zarar: Bir üretim dalındaki maddi zararı, maddi zarar tehdidini veya bir üretim dalının kurulmasının fiziki olarak gecikmesini,

i) Önlemlerin Etkisiz Kılınması:

1) Yürürlükteki dampinge karşı vergi veya telafi edici vergiden kaçınma dışında yeterli bir haklı nedeni veya ekonomik gerekçesi bulunmayan bir uygulama, işlem veya iş sonucunda, Türkiye ile üçüncü bir ülke arasındaki ticaretin gerçekleştirilme şeklinde bir değişikliğin meydana geldiğine ve benzer malların fiyatları ve/veya miktarları açısından verginin iyileştirici etkisinin azaltıldığına veya bertaraf edildiğine ve benzer mallar için daha evvel tespit edilen normal değere göre dampingin mevcut olduğuna ya da sübvansiyonun devam ettiğine dair delillerin bulunduğu halleri,

2) İhraç fiyatlarını düşürmek suretiyle; dampinge karşı verginin, önlem konusu ithal malların Türkiye pazarındaki satış fiyatları üzerindeki beklenen etkisinin azaltıldığına veya ortadan kaldırıldığına ve böylece kesin önlemin yerli sanayi üzerindeki zararın giderilmesine yönelik iyileştirici etkisinin zaafa uğratıldığına dair delillerin bulunduğu halleri,

j) Bakanlık: Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Bakanlığı,

k) Genel Müdürlük: İthalat Genel Müdürlüğü’nü,

I) Kurul: İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nu,

m) GATT 1994: Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması 1994’ü,

n) Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Tedbirler Anlaşması: 26/1/1995 tarihli ve 4067 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan ve 3/2/1995 tarihli ve 95/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması Ek 1’de yer alan Anlaşmayı,

o) Yönetmelik: İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliği,

ifade eder.

Şikayet, inceleme ve soruşturma

Madde 3- Genel Müdürlük şikayet üzerine veya gerektiğinde re’sen damping veya sübvansiyon incelemesi yapabilir. Dampinge veya sübvansiyona konu olan ithalattan maddi zarar gördüğünü veya maddi zarar tehdidi altında bulunduğunu veya bu tür ithalatın bir üretim dalının kurulmasını fiziki olarak geciktirdiğini iddia eden üreticiler veya üretim dalı adına hareket eden gerçek veya tüzel kişi veya kuruluşlar Genel Müdürlüğe yazılı olarak başvuruda bulunabilirler.

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 4

30 Ekim 1999 – Sayı: 23861 RESMÎ GAZETE Sayfa: 5

Re’sen veya şikayet üzerine yapılan inceleme sonucunda dampinge veya sübvansiyona konu olan ithalatın ve bu ithalattan kaynaklanan zararın varlığı konusunda yeterli delillerin bulunması durumunda soruşturma açılır.

Şikayet, inceleme ve soruşturmaya ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle tespit edilir.

Önlem alınmasını gerektiren haller ve önlemler

Madde 4- Önlem alınmasını gerektiren haller, dampinge veya sübvansiyona konu olan ithalatın Türkiye’de bir üretim dalında maddi zarara yol açması veya maddi zarar tehdidi oluşturması veya bir üretim dalının kurulmasını fiziki olarak geciktirmesidir.

Şikayet konusu ithalata ilişkin soruşturma sırasında, dampingli veya sübvansiyonlu ithalatın varlığı ve bu ithalatın zarara neden olduğu konusunda ön belirlemeler yapılması halinde, soruşturma süresince zararın önlenmesi amacıyla, damping marjı veya sübvansiyon miktarı kadar veya zararı ortadan kaldırmaya yetecek daha az bir oran veya miktarda teminat şeklinde geçici önlem uygulanabilir.

Soruşturma sırasında soruşturma konusu dampingli veya sübvansiyonlu ithalattan kaynaklanan zararı ortadan kaldıracak şekilde menşe ülke, ihracatçı ülke veya ihracatçının taahhütleri kabul edilebilir.

Soruşturma sonucunda dampingli veya sübvansiyonlu ithalatın varlığı ve bu ithalatın zarara neden olduğu belirlendiğinde, bu zararın önlenmesi amacıyla, damping marjı veya sübvansiyon miktarı kadar veya zararı ortadan kaldıracak daha az bir oran veya miktarda dampinge karşı vergi veya telafi edici vergi kesin önlem olarak alınır.

Geçici ve kesin önlemlerin uygulanmasına ilişkin esaslar

Madde 5- Alınacak teminat veya verginin miktar veya oranı, malın ihracatçıları ile menşe veya ihraç ülkesi de belirtilmek suretiyle tespit edilir. Ancak, bir veya birden fazla ülkeden çok sayıda ihracatçının mevcut olması ve hepsinin belirtilmesinin tatbik edilebilir bulunmaması halinde, geçici veya kesin önlemler, yalnızca söz konusu ülke veya ülkeler belirtilmek suretiyle de uygulanabilir. Geçici veya kesin önlemler, taahhütleri kabul edilen firma veya ülkelerden yapılan ithalat hariç, dampingli veya sübvansiyonlu olduğu ye zarara yol açtığı belirlenen soruşturma konusu ithalatın tamamına ayrım yapılmaksızın uygulanır.

Herhangi bir soruşturma sonucunda kesin önlem alınmasına karar verilmesi halinde, daha önce soruşturma sırasında geçici önlem alınmış ise, bunlar kesin önleme dönüştürülür. Bir taahhüdün kabul edilmesi üzerine soruşturmanın durdurulması veya sonuçlandırılması daha önce alınan geçici önlemlerin gerekli kıldığı tahsilatı engellemez.

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 5

Sayfa : 6 RESMÎ GAZETE 30 Ekim 1999 – Sayı: 23861

Vergilerin geriye dönük uygulanmasına ilişkin esaslar

Madde 6- Dampingli mallar için; zarara yol açan dampingli ithalatın daha önce de yapılmış olması veya ithalatçının, ihracatçının damping yaptığını ve bu uygulamanın zarara yol açacağını bilmesi veya bilecek durumda olması ve kısa bir dönem içinde ve zarara yol açacak miktarda dampingli ithalatın gerçekleştirilmiş olması nedeniyle, uygulanacak kesin önlemin iyileştirici etkisinin azalacağının belirlenmesi halinde, tespit edilen vergiler geriye dönük olarak uygulanabilir.

Sübvansiyonlu mallar için; kısa bir dönem içinde, giderilmesi güç bir zarara yol açacak miktarda, GATT 1994 ve Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Tedbirler Anlaşması hükümlerine aykırı sübvansiyonlara konu olan ithalatın yapılmış olması ve böyle bir zararın tekrarının önlenmesinin gerekli görülmesi halinde geriye dönük uygulama yapılabilir.

Yukarıdaki iki fıkrada sözü edilen geriye dönük uygulama, soruşturmanın başlangıç tarihinden öncesine gitmemek kaydıyla, geçici önlemlerin alındığı tarihten itibaren geriye 90 gün ile sınırlı olup, geriye dönük uygulama konusunda ithalatçılara görüşlerini bildirme fırsatı tanınır.

Dampingli veya sübvansiyonlu mallar için verilen bir taahhüdün ihlal edilmesi halinde de, taahhüdün ihlal edildiği tarihten öncesine gitmemek ve geçici önlemin alındığı tarihten geriye 90 günü aşmamak üzere, geriye dönük uygulama yapılabilir.

Kesin önlemlerin ve taahhütlerin süresi ve gözden geçirilmesi

Madde 7- Kesin önlemler, dampinge veya sübvansiyona konu olan ithalatın neden olduğu zararın etkisini ortadan kaldırmaya yetecek süre kadar yürürlükte kalır.

Kesin önlemler, yürürlüğe girdikleri tarihten itibaren en az bir yıl sonra ilgili taraflardan birinin talebi üzerine veya re’sen gözden geçirilebilir. Gözden geçirme talebinde bulunan taraflarca, gözden geçirmeyi haklı kılacak delillerin Genel Müdürlüğe sunulması gereklidir. Gözden geçirmeyi gerekli kılan duruma bağlı olarak damping veya sübvansiyon ile zarar birlikte veya ayrı ayrı incelenmek üzere gözden geçirme soruşturması açılır ve yürütülür.

Kesin önlemler, damping veya sübvansiyon incelemesi ile zarar incelemesini birlikte kapsayan en son gözden geçirme soruşturmasının sonuçlandığı tarihten veya yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl süreyle yürürlükte kalır. .

Ayrıca, kesin önlemin yürürlük süresinin sona ermesinden evvel, yerli üretim dalının destekleyici delilleri içeren talebi üzerine veya re’sen, nihai gözden geçirme soruşturması açılabilir. Bu soruşturmada; önlemin sona erdirilmesinin, dampingin veya sübvansiyonun ve zararın devam etmesine veya yeniden meydana gelmesine yol açıp açmayacağı tespit edilir.

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 6

30 Ekim 1999 – Sayı: 23861 RESMÎ GAZETE Sayfa: 7

Gözden geçirme soruşturması açılması, yürürlükte bulunan kesin önlemlerin uygulanmasını engellemez.

Kesin önlemlerin süresi v e gözden geçirilmesi ile ilgili olarak b u maddede yer alan hükümler, taahhütler için de aynen uygulanır.

Gözden geçirme soruşturmaları ile ilgili usul ye esaslar yönetmelikle belirlenir.

Yeni ihracatçı için gözden geçirme

Madde 8- Kesin önlem kararı; soruşturma döneminde soruşturma konusu malı ihraç etmemiş olan ve ürünleri halen önleme tabi tutulan ihracatçılar veya üreticiler ile bağlantısı bulunmayan yeni üretici veya ihracatçıların talebi üzerine gözden geçirilebilir. Ancak, bu tür gözden geçirme talebinde bulunacak üretici ve ihracatçıların soruşturma döneminden sonra önleme konu olan malı Türkiye’ye ihraç etmiş olmaları ya da önemli miktarda ihraç etmek hususunda gayri kabili rücu bir akdi yükümlülük altına girmiş bulunmaları gerekmektedir. Yeni ihracatçı için gözden geçirme soruşturması, talepte bulunanlar için damping marjını veya sübvansiyon miktarını belirlemek üzere hızlandırılmış şekilde yürütülür.

Yeni ihracatçı için gözden geçirme soruşturmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.

Kesin önlemlerin askıya alınması

Madde 9- Pazar koşullarının geçici olarak değişmesi nedeniyle, Önlemlerin askıya alınması sonucunda yerli üretim dalındaki zararın devam etme veya yinelenme ihtimalinin bulunmaması ve ilgili üreticilerin konuya ilişkin görüşlerinin d e dikkate alınması kaydıyla, e n a z bir yıl yürürlükte bulunan önlemlerin uygulanması, Kurulun kararı ve Bakanlık onayı ile 9 ay süresince geçici olarak durdurulabilir. Bu süre, en fazla bir yıl daha uzatılabilir.

Pazar koşullarındaki değişmenin savaş hali, doğal afet, yangın, grev, lokavt gibi mücbir sebep hallerinden kaynaklanması durumunda, önlemin bir yıl yürürlükte bulunması koşulu aranmaz.

Önlemlerin uygulanmasının durdurulma gerekçesinin ortadan kalkması halinde ise Kurulun kararı ve Bakanlık onayı ile önlemlerin tekrar yürürlüğe konulmasına karar verilebilir.

Kesin önlemlerin askıya alınmasına ve tekrar yürürlüğe konulmasına ilişkin kararlar Resmi Gazete’de yayımlanacak bir tebliğle ilan edilir.

Fazla alınan vergilerin iadesi

Madde 10- Gerçek damping marjı veya sübvansiyon miktarından daha fazla ödenmiş vergilerin iadesi için ithalatçılar delilleriyle birlikte yazılı olarak Genel Müdürlükten geri ödeme talebinde bulunabilirler. Başvurunun

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 7

Sayfa : 8 RESMÎ GAZETE 30 Ekim 1999 – Sayı: 23861

yeterli bilgi ve belgeleri içermesi halinde açılacak-soruşturma neticesinde ödenen dampinge karşı vergi veya telafi edici verginin gerçek damping marjını veya sübvansiyon miktarını aştığının belirlenmesi halinde, aşan kısmın iadesine Kurulca karar verilir.

İadeye ilişkin işlemler ve yürütülecek soruşturma ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.

Önlemlerin etkisiz kılınmasının engellenmesi

Madde 11- Kesin önlemlerin, yürürlükteki dampinge karşı vergi veya telafi edici vergiden kaçınma dışında yeterli bir haklı nedeni veya ekonomik gerekçesi bulunmayan bir uygulama, işlem veya iş sonucunda etkisiz kılındığının açılacak soruşturma neticesinde belirlenmesi halinde, dampinge karşı vergiler ile telafi edici vergiler, benzer mallar ya da parçaları ile bunların

üçüncü ülkelerden ithalatını da kapsayacak şekilde genişletilerek uygulanabilir. Bu fıkraya göre yürütülecek soruşturmalar süresince, soruşturma konusu malların ithalatı kayda alınabilir.

Kesin önlemlerin ihraç fiyatlarını düşürmek suretiyle etkisiz kılındığının açılacak soruşturma neticesinde belirlenmesi halinde, belirlenen yeni damping marjına göre- dampinge karşı vergi yeniden tespit edilir. B u fıkraya göre yürütülecek soruşturmaların, normal değerin yeniden incelenmesini de kapsaması halinde, soruşturma konusu malların ithalatı soruşturma süresince kayda alınabilir.

Soruşturma konusu malların ithalatının kayda alınması ve bilahare soruşturma sonucunda önlem uygulanmasına karar verilmesi halinde; söz konusu önlem, kayda alınma tarihinden başlamak üzere uygulanır.

Önlemlerin etkisiz kılınmasının engellenmesine ilişkin işlemler ve yürütülecek soruşturmalar ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.

Yürürlükten kaldırılan karar

Madde 12- 8/9/1989 tarihli ve 89/14506 sayılı Kararname yürürlükten kaldırılmıştır.

Geçici Madde 1- Bu Kararın 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen 5 yıllık süre, 26/3/1995 tarihinden önce uygulamada bulunan kesin önlemler için bu tarihte; anılan tarihten sonra uygulamaya konulan kesin önlemler ve taahhütler için ise yürürlüğe girdikleri tarihte başlar.

Yürürlük
Madde 13- Bu Karar 25/10/1999 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı

tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 14- Bu Kararı, Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Bakan yürütür.

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 8

30 Ekim 1999 – Sayı: 23861

RESMÎ GAZETE

Sayfa :9

Yönetmelikler Devlet Bakanlığından:

İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK

BİRİNCİ KISIM
Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar

Amaç

Madde I- Bu Yönetmelik, ithalatta haksız rekabet hallerinden dampinge veya sübvansiyona konu olan ithalatın sebep olduğu zarara karşı bir üretim dalının korunması amacıyla hazırlanmıştır.

Kapsam

Madde 2- Bu Yönetmelik, ithalatta haksız rekabet hallerinden dampinge veya sübvansiyona konu olan ithalatın sebep olduğu zarara karşı bir üretim dalının korunması için yapılacak işlemleri ve alınacak önlemleri kapsar.

Dayanak

Madde 3- Bu Yönetmelik, 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

Madde 4- Bu Yönetmelikte geçen deyimlerden;

a) Damping. Bir malın Türkiye’ye ihraç fiyatının, benzer malın normal değerinin altında olmasını,

b) Sübvansiyon: Menşe veya ihracatçı ülkenin fayda sağlayan, doğrudan veya dolaylı mali katkısını veya GATT 1994’ün XVI ncı maddesi çerçevesinde herhangi bir gelir veya fiyat desteğini,

c) İhraç Fiyatı: İhraç amacıyla satılan mal için fiilen ödenmiş olan veya ödenmesi gereken fiyatı,

d) Benzer Mal: Dampinge veya sübvansiyona konu mal ile aynı özellikleri taşıyan bir malı, böyle bir malın bulunmaması halinde ise benzer özellikleri taşıyan başka bir malı,

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 9

Sayfa : 10 RESMÎ GAZETE 30 Ekim 1999 – Sayı: 23861 e) Normal Değer:

1) İhracatçı veya menşe ülkede tüketime konu olan benzer mal için normal ticari işlemler sonucunda fiilen ödenmiş olan veya ödenmesi gereken karşılaştırılabilir fiyatı,

2) İhracatçı ülke veya menşe ülkenin iç piyasasında normal ticari işlemler çerçevesinde benzer malın satışlarının olmaması ya da bu satışların uygun bir karşılaştırma yapılmasına elverişli bulunmaması durumunda, benzer malın üçüncü bir ülkeye ihracatında temsil niteliğini haiz karşılaştırılabilir fiyatı veya menşe ülkedeki maliyetine makul bir kâr marjının eklenmesiyle tespit edilen fiyatı,

f) Damping Marjı: Normal değerin ihraç fiyatını aştığı miktarı,

g) Sübvansiyon Miktarı: Menşe veya ihracatçı ülke tarafından ihraç edilen malın imal, üretim, ihracat veya taşınma aşamasında sağlanan, doğrudan veya dolaylı mali katkı veya GATT 1994’ün XVI ncı maddesi çerçevesinde herhangi bir gelir veya fiyat desteği şeklindeki faydaların tutarını,

h) Zarar: Bir üretim dalındaki maddi zararı, maddi zarar tehdidini veya bir üretim dalının kurulmasının fiziki olarak gecikmesini,

i) Önlemlerin Etkisiz Kılınması:

1) Yürürlükteki dampinge karşı vergi veya telafi edici vergiden kaçınma dışında yeterli bir haklı nedeni veya ekonomik gerekçesi bulunmayan bir uygulama, işlem veya iş sonucunda, Türkiye ile üçüncü bir ülke arasındaki ticaretin gerçekleştirilme şeklinde bir değişikliğin meydana geldiğine ve benzer malların fiyatları ve/veya miktarları açısından verginin iyileştirici etkisinin azaltıldığına veya bertaraf edildiğine ve benzer mallar için daha evvel tespit edilen normal değere göre dampingin mevcut olduğuna ya da sübvansiyonun devam ettiğine dair delillerin bulunduğu halleri, veya

2) İhraç fiyatlarını düşürmek suretiyle, dampinge karşı verginin, önlem konusu ithal malların Türkiye pazarındaki satış fiyatları üzerindeki beklenen etkisinin azaltıldığına veya ortadan kaldırıldığına ve böylece kesin önlemin yerli sanayi üzerindeki zararın giderilmesine yönelik iyileştirici etkisinin zaafa uğratıldığına dair delillerin bulunduğu halleri,

j) Bakanlık: Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Bakanlığı,
k) Genel Müdürlük: İthalat Genel Müdürlüğünü,
I) Kurul: İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunu,
m) GATT 1994: Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması 1994’ü,

n) GATT 1994’ün VI ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Anlaşma: 26/1/1995 tarihli ve 4067 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan ve 3/2/1995 tarihli ve 95/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması Ek 1 ‘de yer alan Anlaşmayı,

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 10

30 Ekim 1999 – Sayı: 23861 RESMÎ GAZETE Sayfa: 11

o) Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Tedbirler Anlaşması: 26/1/1995 tarihli ve 4067 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan ve 3/2/1995 tarihli ve 95/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması Ek 1 ‘de yer alan Anlaşmayı,

ifade eder.

İKİNCİ KISIM Dampingin Tespiti

BİRİNCİ BÖLÜM Normal Değer

Normal değerin belirlenmesi

M a d d e 5- Normal değer, ihracatçı ülke veya menşe ülkede tüketime konu olan benzer mal için normal ticari işlemler çerçevesinde bağımsız alıcılar tarafından fiilen ödenmiş veya ödenmesi gereken karşılaştırılabilir fiyattır.

Ancak, ihracatçının ihraç ülkesi iç piyasasında benzer malı üretmediği ya da satmadığı hallerde, normal değer, diğer satıcı veya üreticilerin fiyatları esas alınarak hesaplanabilir.

Aralarında bir ortaklık ilişkisi veya telafi edici düzenleme bulunan taraflar arasındaki satışlarda uygulanan fiyatlar, fiyatların bu ilişkiden etkilenmediği kanıtlanmadıkça, normal ticari işlem kabul edilmeyebilir ve normal değerin hesaplanmasında göz önüne alınmayabilir.

İhracatçı ülke iç piyasasında benzer malın normal ticari işlemler içinde satışının bulunmadığı veya benzer mal satışlarının hacminin düşük olması veya ihracatçı ülke piyasasının özel durumu nedeniyle bu satışların uygun bir karşılaştırma yapılmasına elverişli bulunmadığı hallerde, benzer malın menşe ülkedeki imalat maliyetine genel, idari ve satış giderleri ile makul bir kârın eklenmesiyle oluşturulan değer veya benzer malın uygun bir üçüncü ülkeye ihracatında temsil niteliğini taşıyan karşılaştırılabilir fiyat, normal değer olarak kabul edilir.

Benzer mal satışlarının hacmi açısından; ihracatçı ülkenin iç piyasasında tüketime konu olan benzer mal satışları, bu satışların söz konusu malın Türkiye’ye satışlarının %5 veya daha fazlasını oluşturması halinde, normal değerin tespit edilmesi için yeterli miktarda sayılır. Ancak, satış miktarının uygun bir karşılaştırma yapılabilmesi için yeterli büyüklükte olduğu tespit edildiği takdirde, daha düşük bir oran da kabul edilebilir.

Benzer malın ihracatçı ülkenin iç piyasasında veya üçüncü bir ülkeye ihracatında, birim imalat maliyetine genel, idari ve satış giderlerinin eklenmesinden oluşan tutardan daha düşük bir fiyatla satıldığı hallerde, bu satışlar, fiyatları nedeniyle, normal ticari işlemler içinde gerçekleşmiş olarak kabul edilmeyebilir ve uzun bir dönem süresince büyük miktarlarda yapıldığının ve satış fiyatlarının makul bir süre içinde tüm maliyetleri karşılamayacağının tespit edilmesi halinde, bu satışlar normal değerin tespitinde göz önüne alınmayabilir. Satış

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 11

Sayfa : 12 RESMÎ GAZETE 30Ekim 1999-Sayı: 23861

tarihinde birim maiiyetin altında olan fiyatlar, soruşturma döneminde ağırlıklı ortalama birim maliyetin üstünde ise bu fiyatların makul bir süre içinde maliyeti karşıladığı kabul edilir.

Yukarıdaki fıkrada belirtilen uzun bir zaman süreci, altı aydan az olmamak kaydıyla, normalde bir yıllık bir süreyi ifade eder. Normal değerin tespiti amacıyla incelenen işlemlerin ağırlıklı ortalama satış fiyatlarının, ağırlıklı ortalama birim maliyetlerin altında olduğu veya birim maliyetin altındaki satışların hacminin normal değerin tespiti amacıyla incelenen işlemlerdeki satış hacminin en az %20’si kadar olduğu hallerde ise, birim maliyetin altındaki satışların büyük miktarlarda yapıldığı kabul edilir.

Maliyet ve kâr

M a d d e 6- Maliyetler normal olarak, kayıtların ihracatçı ülkede genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olması ve incelenmekte olan ürünün üretim ve satışı ile ilgili maliyetleri makul ölçüde yansıtması kaydıyla, soruşturmaya konu olan ihracatçı veya üretici tarafından tutulan kayıtlar esas alınarak hesaplanır.

Üretici veya ihracatçının, maliyetlerin dağıtımı ile ilgili olarak sunacağı deliller, uygulayageldikleri maliyet dağıtımı esasları çerçevesinde olması kaydıyla, dikkate alınır. Daha uygun bir yöntemin bulunmaması halinde, ciroya dayalı maliyet dağıtımı tercih edilir.

Satış giderleri, genel ve idari giderler ile kârın belirlenmesinde, soruşturmaya konu olan üretici veya ihracatçının normal ticari işlemler çerçevesinde yaptığı benzer mal üretimi ve benzer mal satışlarına ilişkin giderler ve kâr esas alınır. Satış giderleri, genel ve idari giderler ile kâr bu çerçevede belirlenemez ise;

a) Söz konusu üretici veya ihracatçının aynı genel kategoride yer alan mallarının menşe ülke iç piyasasındaki üretim ve satışlarına ilişkin gider ve kârları, veya

b) Soruşturmaya konu olan diğer üretici veya ihracatçıların benzer malın menşe ülkenin iç piyasasında üretimi ve satışına ilişkin gider ve kârlarının ağırlıklı ortalaması, veya

c) Belirlenen kârın aynı genel kategoride yer alan malların başka üretici veya ihracatçılar tarafından menşe ülke iç piyasa satışlarında normal olarak gerçekleştirilen kârı aşmaması koşuluyla, makul bir başka yöntem,

esas alınır.

Piyasa ekonomisi uygulamayan ülkeler

M a d d e 7- Piyasa ekonomisi uygulamayan ülkelerden yapılan ithalatta normal değer aşağıdaki esaslardan biri göz önüne alınarak hesaplanır.

a) Piyasa ekonomisinin uygulandığı üçüncü bir ülkenin iç piyasasında tüketime konu olan benzer mal için fiilen ödenmiş veya ödenmesi gereken fiyat, veya

b) Piyasa ekonomisinin uygulandığı üçüncü bir ülkeden, Türkiye dahil, diğer ülkelere ihraç fiyatı, veya

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 12

30 Ekim 1999 – Sayı: 23861 RESMÎ GAZETE Sayfa : 13

c) Piyasa ekonomisinin uygulandığı üçüncü bir ülkedeki benzer malın birim imalat maliyetine genel, idari ve satış giderleri ile makul bir kârın eklenmesiyle oluşturulan değer, veya

d) Yukarıdaki yöntemlerin uygun bir temel teşkil etmemesi halinde, Türkiye’de benzer mal için fiilen ödenmiş veya ödenmesi gereken fiyat veya Türkiye’de benzer malın birim imalat maliyetine genel, idari ve satış giderleri ile makul bir kârın eklenmesiyle oluşturulan değer de dahil, makul bir yöntem.

Normal değerin tespitinde diğer haller

M a d d e 8- Malın menşe ülkeden doğrudan ithal edilmeyip aracı bir ülkeden ithal edilmesi durumunda normal değer, ihracatçı, ülkenin iç piyasasında benzer mal için fiilen ödenmiş veya ödenmesi gereken karşılaştırılabilir fiyattır.

Malın ihracatçı ülkeden yalnızca transit olarak yüklenmesi, ihracatçı ülkede üretilmemesi veya bu mal için ihracatçı ülkede karşılaştırılabilir fiyatın bulunmaması gibi hallerde, normal değerin belirlenmesinde menşe ülkedeki fiyat esas alınır.

İKİNCİ BÖLÜM İhraç Fiyatı

İhraç fiyatının belirlenmesi

M a d d e 9- İhraç fiyatı, ihraç amacıyla satılan mal için fiilen ödenmiş olan veya ödenmesi gereken fiyattır.

İhraç fiyatının bulunmadığı hallerde veya ihracatçı ile ithalatçı ya da üçüncü bir taraf arasında ortaklık veya telafi edici bir düzenleme bulunması nedeniyle ihraç fiyatının güvenilir olmadığı durumlarda; ihraç fiyatı, bağımsız ilk alıcıya yeniden satış fiyatı esas alınarak oluşturulabilir. Mal bağımsız bir alıcıya yeniden satılmamışsa veya ithal edildiği vasıf ve şartlarda yeniden satılmamışsa, ihraç fiyatı, makul herhangi bir temele dayanarak oluşturulabilir.

Böyle durumlarda, ithalat ile yeniden satış arasında gerçekleşen tüm gider ve kârlar hesaba katılır. Bu kapsamda özellikle; mutat taşıma, sigorta, muamele ve yükleme giderleri ile ek giderler; ithalat veya malların satışı nedeniyle ithalatçı ülkede ödenmesi gereken gümrük vergileri ve diğer vergiler ile ek mali yükümlülükler; satış, genel ve idari giderler ve kârlar dikkate alınır.

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 13

Sayfa :-14 RESMÎ GAZETE

30 Ekim 1999 – Sayı: 23861

Adil karşılaştırma

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Karşılaştırma ve Damping Marjı

M a d d e 10- İhraç fiyatı ile normal değer arasında adil bir karşılaştırma yapılmasını teminen bu karşılaştırma, aynı ticari aşamada, tercihen fabrika çıkış aşamasında ve mümkün olduğu kadar yakın tarihler dikkate alınarak yapılır.

Fiyat karşılaştırmasında; satış şartları, vergilendirme, ticari aşamalar, miktarlar ve fiziksel özelliklerdeki farklılıklar ile karşılaştırmayı etkileyen diğer farklılıklar göz önüne alınır.

Söz konusu farklılıkların dikkate alınmasına ilişkin olarak yöneltilecek taleplerin, ilgili taraflarca, destekleyici delillerle birlikte sunulması gerekmektedir.

Damping marjı

Madde 11- Damping marjı, normal değer ve ihraç fiyatının, ağırlıklı ortalama veya işlem bazında karşılaştırılması suretiyle hesaplanır. Ancak, ihraç fiyatlarının farklı alıcı, bölge veya dönemler arasında önemli ölçüde değişkenlik göstermesi ve ağırlıklı ortalama ya da işlem bazında karşılaştırma ile dampingin büyüklüğünün tam olarak belirlenememesi halinde, ağırlıklı ortalama normal değer işlem bazında ihraç fiyatı ile karşılaştırılabilir.

ÜÇÜNCÜ KISIM Sübvansiyonun Tespiti

Sübvansiyon kavramı

M a d d e 12- Menşe veya ihracatçı ülkenin fayda sağlayan, doğrudan veya dolaylı mali katkısı veya GATT 1994’ün XVI ncı maddesi çerçevesinde herhangi bir gelir veya fiyat desteği sübvansiyon olarak kabul edilir.

Sübvansiyona konu olan ithalata karşı önlem alınabilmesi için sübvansiyonun, Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Tedbirler Anlaşması’nın 3 üncü maddesinde belirtilen yasak sübvansiyonlardan olması ya da 2 nci maddesi çerçevesinde bir firma/firma grubu veya bir üretim dalı/üretim dalı grubuna yönelik olduğunun tespit edilmiş olması ve aynı Anlaşmanın 8 inci maddesinde yer alan önlem alınamayan sübvansiyonlardan olmaması gerekir.

Önlem uygulanabilir sübvansiyon miktarının hesaplanması

Madde 13- Önlem uygulanabilir sübvansiyon miktarı, alıcıya soruşturma döneminde sağlandığı tespit edilen fayda esasında hesaplanır. Normal olarak bu dönem sübvansiyondan yararlanan tarafın en son muhasebe dönemidir. Ancak, güvenilir mali ve diğer bilgilerin

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 14

30 Ekim 1999 – Sayı: 23861 RESMÎ GAZETE Sayfa: 15 bulunması halinde, soruşturmanın başlatılmasından önceki döneme ait en az 6 aylık bir dönem

de olabilir.

Alıcıya sağlanan faydanın hesaplanması

M a d d e 14- Alıcıya sağlanan faydanın hesaplanmasında aşağıdaki kurallar geçerli olacaktır:

a) Devletin öz sermaye temin etmesi, yatırımın menşe veya ihracatçı ülkedeki özel yatırımcıların olağan yatırım uygulamasına (risk sermayesi sağlanması da dahil) uygun olmadığı belirlenmediği sürece fayda sağlama olarak kabul edilmez.

b) Devletin sağladığı bir kredi, krediyi alan firmanın bu kredi için ödediği miktarla piyasadan fiilen elde edebileceği karşılaştırılabilir bir ticari kredi için ödeyeceği miktar arasında fark olmaması halinde fayda sağlama olarak kabul edilmez. Aksi halde fayda iki miktar arasındaki farktır.

c) Devletin sağladığı bir kredi garantisi, garantiyi alan firmanın, devlet tarafından garanti edilen krediye ödediği miktarla, devlet garantisi olmayan karşılaştırılabilir bir ticari krediye ödeyeceği miktar arasında fark olmaması halinde, fayda sağlama olarak kabul edilmez. Aksi halde fayda, masraflardaki farklılıkların düzeltildiği bu iki miktar arasındaki farktır.

d) Devletin mal veya hizmet temini veya mal satın alması, temin gereğinden daha az bir ödemeye karşılık yapılmamışsa veya satın alma gereğinden daha fazla bir ödeme ile gerçekleştirilmemişse, fayda sağlama olarak kabul edilmez. Ödemenin yeterliliği, temin veya satın almanın gerçekleştiği ülkedeki söz konusu mal veya hizmetin mevcut piyasa şartlarına (fiyat, kalite, bulunabilirlik, pazarlanabilirlik, taşıma ve diğer satın alma veya satış şartlan da dahil) göre belirlenir.

Hesaplamaya ilişkin genel hükümler

M a d d e 15- Önlem uygulanabilir sübvansiyon miktarı aşağıdaki hükümlere göre belirlenir.

a) Önlem uygulanabilir sübvansiyon miktarı Türkiye’ye ihraç edilen sübvansiyonlu malın birim miktarı başına hesaplanır. Bu miktarın belirlenmesinde; sübvansiyondan yararlanabilmek için ödenen başvuru harcı ve diğer masraflar ile ihraç vergileri ve malın Türkiye’ye ihracatında sübvansiyonu azaltmak amacıyla alınan tüm mali yükümlülükler toplam sübvansiyon miktarından indirilebilir. İndirim talebinde bulunan ilgili tarafın talebin haklılığını kanıtlaması gerekir.

b) Sübvansiyonun imal edilen, üretilen, ihraç edilen veya taşınan miktarlara göre verilmediği hallerde; önlem uygulanabilir sübvansiyon miktarı, toplam sübvansiyon değerinin, soruşturma döneminde soruşturma konusu malın üretim, satış veya ihracat seviyesine uygun bir şekilde dağıtılması suretiyle belirlenir.

c) Sübvansiyonun sabit varlıkların halihazırda veya gelecekte alınmasıyla ilişkilendirilebildiği hallerde; önlem uygulanabilir sübvansiyon miktarı, bu varlıkların ilgili

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 15

Sayfa : 16 RESMÎ GAZETE 30 Ekim 1999 – Sayı: 23861

üretim dalında geçerli olan normal amortisman süresine sübvansiyon değerinin yayılması suretiyle hesaplanır. Bu şekilde hesaplanan ve soruşturma dönemine atfedilebilen miktar, bu dönemden önce alınan sabit varlıklara ilişkin miktar dahil olmak üzere, bu maddenin (b) bendi hükümleri çerçevesinde dağıtılır. Yıpranmayan varlıklar söz konusu olduğunda, sübvansiyon faizsiz bir kredi olarak değerlendirilir ve bu Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin (b) bendi hükmü uyarınca ele alınır.

d) Sübvansiyonun sabit varlıkların alınmasıyla ilişkilendirilemediği hallerde, soruşturma döneminde sağlanan fayda miktarı, farklı bir döneme yansıtılmasını gerektiren özel durumlar bulunmadıkça, ilke olarak, bu döneme yansıtılır ve bu maddenin (b) bendi hükümleri çerçevesinde dağıtılır.

Zarar kavramı

DÖRDÜNCÜ KISIM Zararın Tespiti

M a d d e 16- Bir üretim dalında maddi zarar, maddi zarar tehdidi dalının kurulmasının fiziki olarak gecikmesi zarar olarak kabul edilir.

Zarar tespiti

veya bir üretim

M a d d e 17- Maddi zarar tespiti somut delillere dayanmalı ve dampingli veya sübvansiyonlu ithalatın hacmi ve bu ithalatın iç piyasadaki benzer mal fiyatları ile yerli üretim dalı üzerindeki etkilerinin nesnel incelemesini içermelidir.

Dampingli veya sübvansiyonlu ithalatın hacmi ile ilgili olarak; bu ithalatta, mutlak anlamda veya Türkiye’deki üretim veya tüketime oranla önemli ölçüde bir artış olup olmadığı incelenir. Dampingli veya sübvansiyonlu ithalatın fiyatlar üzerindeki etkisi ile ilgili olarak, dampingli veya sübvansiyonlu ithalatın fiyatlarının Türkiye’deki benzer malın fiyatının önemli ölçüde altında kalıp kalmadığı veya bu ithalatın, önemli ölçüde, fiyatları düşürücü ya da fiyat artışlarını engelleyici etki yaratıp yaratmadığı incelenir. Bu etkenlerin biri veya birkaçı mutlaka belirleyici bir yargıya temel teşkil etmeyebilir.

Bir ürünün birden fazla ülkeden ithalatının eş zamanlı olarak soruşturmaya konu olması halinde, bu ithalatın etkileri toplu olarak değerlendirilebilir. Böyle bir değerlendirme; her bir ülkeden yapılan ithalat için damping marjı veya sübvansiyon miktarının ve ithalat miktarının ihmal edilebilir oranlardan fazla olması ve ithal malların kendi aralarındaki ve ithal mallarla yerli benzer mal arasındaki rekabet şartları bakımından, ithalatın etkisinin toplu olarak değerlendirilmesinin uygun olduğunun belirlenmesi halinde yapılabilir.

Dampingli veya sübvansiyonlu ithalatın üretim dalı üzerindeki etkisinin incelenmesi; satışlar, kârlar, üretim, piyasa payı, verimlilik, yatırım hasılatı ve kapasite kullanımındaki fiili ve potansiyel azalma; yurt içi fiyatları etkileyen unsurlar; damping marjının büyüklüğü; nakit akışı, stoklar, istihdam, ücretler, büyüme, sermaye veya yatırımları artırma yeteneği üzerindeki fiili veya potansiyel olumsuz etkiler dahil olmak üzere, üretim dalının durumu ile

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 16

30 Ekim 1999 – Sayı: 23861 RESMÎ GAZETE Sayfa : 17

ilgili tüm etkenleri ve göstergeleri kapsar. Bu liste sınırlayıcı değildir ve bu etkenlerin biri veya birkaçı mutlaka belirleyici bir yargıya temel teşkil etmeyebilir.

Dampingli veya sübvansiyonlu ithalatın yerli üretim dalına zarar verdiği hususu yukarıda yer alan faktörler çerçevesinde ortaya konulmalıdır. Dampingli veya sübvansiyonlu ithalat ile yerli üretim dalının maruz kaldığı zarar arasındaki nedensellik bağının mevcut delillere dayandırılması gerekmektedir. Dampinge veya sübvansiyona konu olan ithalat dışındaki nedenlerden kaynaklanan zarar bu, ithalata atfedilmemelidir. Bu açıdan ilgili olabilecek etkenler; diğerlerinin yanı sıra, dampingli veya sübvansiyonlu olmayan ithalatın hacmi ve fiyatları, talepteki daralma veya tüketim kalıplarındaki değişmeler, yabancı ve yerli üreticilerin ticareti kısıtlayıcı uygulamaları ve aralarındaki rekabet, teknolojideki gelişmeler ile yerli üretim dalının ihracat performansı ve verimliliği gibi etkenleri kapsar.

Dampinge veya sübvansiyona konu olan ithalatın üretim dalı üzerindeki etkisi; üretim süreci, satışlar ve kârlara ilişkin bilgilerin benzer ürün için ayrı olarak elde edilebilmesi halinde bu bilgilere dayanılarak tespit edilir. Böyle bir tanımlamanın mümkün olmaması halinde ise, dampingli veya sübvansiyonlu ithalatın etkisi, hakkında bilgi sağlanabilen ve benzer ürünü de kapsayan en dar mal grubu ya da yelpazesinin üretiminin incelenmesi suretiyle yapılır.

Maddi zarar tehdidi; iddialara, tahminlere veya uzak olasılıklara değil, maddi delillere dayandırılmalıdır. Dampingli veya sübvansiyonlu ithalatın zarara neden olacağı bir ortamı yaratacak koşullardaki değişiklikler açıkça öngörülebilir ve meydana gelmesi yakın olmalıdır. Maddi zarar tehdidinin belirlenmesinde aşağıdaki etkenler dikkate alınır:

a) İthalatta büyük ölçüde artış ihtimalini gösteren, iç piyasaya dampingli veya sübvansiyonlu ithalatta önemli ölçüde bir artış oranı,

b) İlave ihracatı emebilecek başka ihraç pazarlarının da bulunduğu dikkate alınarak; Türkiye pazarına yönelik dampingli veya sübvansiyonlu ihracatta önemli ölçüde artış ihtimalini gösteren, ihracatçının yeterli ölçüde ve serbestçe elden çıkartılabilir bir kapasitesi bulunması veya kapasitesinde gerçekleşmesi yakın önemli ölçüde bir artış olması,

c) İthalatın, yurt içi fiyatları önemli ölçüde düşürecek veya bunların artışlarını engelleyecek ve ithalata talebi artırabilecek fiyatlarla yapılıp yapılmadığı,

d) Soruşturma konusu malın stokları,

e) Sübvansiyon soruşturmalarında; soruşturma konusu sübvansiyonun niteliği ve yaratabileceği ticari etkiler.

Bu etkenlerden hiç biri tek başına kesin biçimde belirleyici bir yargıya temel teşkil etmeyebilir. Bu faktörler bir bütünlük içinde ele alındığında, daha fazla dampingli veya sübvansiyonlu ihracat yapılmasının yakın ve muhakkak olduğu ve önlem alınmadığı takdirde, maddi zarar meydana geleceği sonucunu doğurmalıdır.

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 17

Sayfa : 18 RESMÎ GAZETE 30Ekim 1999-Sayı: 23861

BEŞİNCİ KISIM
Şikayet, İnceleme ve Soruşturmanın Usul ve Esasları

BİRİNCİ BÖLÜM Şikayet ve İnceleme

Yerli üretim dalı

M a d d e 18- Yerli üretim dalı, benzer malın Türkiye’deki tüm üreticilerini veya bu malın Türkiye üretiminin önemli bir bölümünü gerçekleştiren üreticileri ifade eder.

Ancak; üreticilerin ihracatçılar veya ithalatçılarla ilişkili bulunmaları veya kendilerinin dampinge veya sübvansiyona konu olduğu iddia edilen malın ithalatçısı olmaları halinde, yerli üretim dalı, üreticilerin geri kalan bölümünü ifade edebilir.

Üreticilerin ihracatçılar veya ithalatçılarla ilişkili olduğu yalnızca aşağıdaki hallerde kabul edilecektir:

a) Biri doğrudan veya dolaylı olarak diğerini kontrol ediyorsa, veya

b) Her ikisi doğrudan veya dolaylı olarak üçüncü bir şahıs tarafından kontrol ediliyorsa, veya .

c) Bu ilişkinin ilgili üreticinin ilişkili olmayan üreticilerden farklı davranmasına neden olduğuna dair inandırıcı veya şüphe uyandıran geçerli gerekçeler bulunması şartıyla, ikisi birlikte doğrudan veya dolaylı olarak üçüncü bir şahsı kontrol ediyorlarsa.

Bu maddede belirtilen taraflardan biri, hukuken veya işlevsel olarak, diğer taraf üzerinde kısıtlama uygulayacak veya diğerini idare edecek bir konumda bulunuyor ise, bu tarafın diğerini kontrol ettiği kabul edilir.

Şikayet ve inceleme

M a d d e 19- Damping veya sübvansiyona konu olan ithalattan maddi zarar gördüğünü veya maddi zarar tehdidi altında bulunduğunu veya bu tür ithalatın bir üretim dalının kurulmasını fiziki olarak geciktirdiğini iddia eden üreticiler veya üretim dalı adına hareket eden gerçek veya tüzel kişi veya kuruluşlar Genel Müdürlüğe yazılı olarak başvuruda bulunabilirler.

Şikayet, damping veya sübvansiyon, zarar ve damping veya sübvansiyona konu olan ithalatla iddia edilen zarar arasındaki nedensel ilişkiyi gösteren delilleri içermelidir. Yeterli delillerle desteklenmeyen iddialar şikayet olarak değerlendirilmez.

Başvuruda, başvuru sahibinin makul olarak temin edebileceği aşağıdaki bilgiler yer almalıdır:

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 18

30 Ekim 1999- Sayı: 23861 RESMÎ GAZETE Sayfa: 19

a) Şikayette bulunanın kimliği ve ürettiği benzer ürün miktarı ve değeri ile ilgili bir açıklama; başvuru üretim dalı adına yapıldığında, başvuruda benzer ürünün bilinen bütün yerli üreticilerinin veya üretici birliklerinin bir listesi, eğer mümkünse, bu üreticilerin faaliyet alanına giren benzer ürünün yerli üretim hacmi ve değeri ile ilgili bir açıklama ve adına başvuru yapılan üretim dalı,

b) Dampinge veya sübvansiyona konu olduğu iddia edilen ürünün eksiksiz bir tanımı, söz konusu menşe veya ihracatçı ülkenin veya ülkelerin adları, bilinen her ihracatçının veya yabancı üreticinin kimliği ve söz konusu ürünün bilinen ithalatçılarının bir listesi,

c) Dampinge ilişkin başvurularda, menşe veya ihracatçı ülke veya ülkelerin iç piyasalarında tüketilmek amacıyla satılan söz konusu ürünün fiyatları ile ilgili bilgi (veya uygun ise, ürünün menşe veya ihracatçı ülke veya ülkelerden üçüncü ülke veya ülkelere satış fiyatı veya üretim maliyetine makul bir kârın eklenmesiyle tespit edilen fiyat ile ilgili bilgi) ve ihraç fiyatları ile ilgili veya uygun ise, ürünün Türkiye’de bağımsız bir alıcıya ilk kez yeniden satış fiyatları ile ilgili bilgi,

d) Sübvansiyona ilişkin başvurularda, söz konusu sübvansiyonun varlığı, miktarı ve özelliği konusunda deliller,

e) İddia dilen zararın, damping veya sübvansiyona konu ithalattan kaynaklandığına ilişkin deliller, (bu deliller; damping veya sübvansiyona konu ithalatın hacminin gelişimi, bu ithalatın iç piyasadaki benzer ürün fiyatları üzerindeki etkisi ve söz konusu ithalatın, bu Yönetmeliğin 17 nci maddesinde yer alan faktör ve endekslere dayanarak, yerli sanayi üzerindeki sonuçtaki etkisine ilişkin bilgileri kapsamalıdır).

Yukarıdaki hususlar dikkate alınarak hazırlanan rehber mahiyetteki örnek başvuru formu Genel Müdürlükten temin edilebilir.

Şikayetin, üretim dalı tarafından veya üretim dalı adına yapıldığının ve yeterli delilleri içerdiğinin anlaşılması halinde, Genel Müdürlükçe inceleme başlatılır. Bu tarih, incelemenin başlangıç tarihi sayılır. Şikayetin eksik olması halinde bu husus şikayette bulunan tarafa bildirilir.

Genel Müdürlük, bir soruşturmanın başlatılabilmesi için yeterli delil olup olmadığını belirlemek üzere, başvuru beraberinde sunulan delillerin doğruluğunu ve yeterliliğini inceler.

İnceleme süresi içerisinde şikayetin geri çekilmesi halinde, şikayet yapılmamış sayılır.

İKİNCİ BÖLÜM Soruşturma

Soruşturmanın açılması

M a d d e 20- Genel Müdürlük, şikayet üzerine veya re’sen yapacağı incelemeyi azami 45 gün içinde tamamlayarak, soruşturma açılıp açılmaması hususunda Kurula teklifte bulunur.

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 19

Sayfa : 20 RESMÎ GAZETE 30Ekim 1999-Sayı: 23861

Soruşturma açılabilmesi için; şikayetin üretim dalı tarafından veya üretim dalı adına yapıldığının tespit edilmesi ve damping veya sübvansiyona konu olan ithalatın ve bu ithalattan kaynaklanan zararın varlığı konusunda yeterli delillerin bulunması gerekir. Re’sen soruşturma açılabilmesi için de, 19 uncu maddede tarif edildiği şekilde, damping veya sübvansiyona konu olan ithalatın ve bu ithalattan kaynaklanan zararın varlığı konusunda yeterli delillerin bulunması gerekir.

Bir şikayetin üretim dalı tarafından veya üretim dalı adına yapılmış sayılabilmesi için; şikayeti destekleyen üreticilerin toplam benzer mal üretiminin, şikayeti destekleyen üreticiler ile şikayete karşı çıkan üreticilerin toplam benzer mal üretiminin % 50’sinden fazla olması ve toplam Türkiye benzer mal üretiminin %25’inden az olmaması gerekir. Üretici sayısının çok fazla olduğu küçük parçalara bölünmüş sanayiler söz konusu olduğunda, destek veya muhalefet derecesi istatistiki açıdan geçerli örnekleme yöntemleri kullanılmak suretiyle belirlenebilir.

Damping marjı, sübvansiyon miktarı ya da ithalat miktarının ihmal edilebilir düzeylerin altında olması halinde, soruşturma açılmaz.

Kurulca soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, konuya ilişkin olarak ilgili ülkeye bildirimde bulunulur ve Resmi Gazete’de yayımlanacak bir tebliğ ile soruşturma başlatılır. Söz konusu tebliğde; soruşturmanın başlangıç tarihi, soruşturma konusu mal, ihracatçı veya menşe ülke, dampingli veya sübvansiyonlu ithalata ve bu ithalatın zarara neden olduğu iddialarına ilişkin açıklamalar ile ilgili tarafların Genel Müdürlüğe kendilerini bildirmeleri için tanınan süreye ilişkin bilgi yer alır.

Kurulun kararı soruşturma açılmaması yönünde ise, durum şikayeti yapan tarafa bildirilir.

Soruşturma başlatılıncaya kadar başvuru hakkında herhangi bir bilgi ifşa edilemez.

Bilgilerin toplanması ve doğrulanması

M a d d e 21- Soruşturma açılmasını takiben, soruşturma konusu malın bilinen ithalatçılarına ve ihracatçılarına soru formları gönderilir. Sübvansiyon soruşturmalarında, ihracatçı ülkeye de soru formu gönderilir. Bu formların gönderildikleri tarihten itibaren bir hafta içinde alındığı kabul edilir ve cevaplandırılmaları için 30 günlük süre tanınır. Süresi içinde nedenleri belirtilerek müracaat edilmesi halinde, bu süre, soruşturmadaki süre kısıtları göz önüne alınmak kaydıyla, uzatılabilir.

Gerekli durumlarda, Genel Müdürlük, soruşturmanın herhangi bir aşamasında, ilgili taraflardan soruşturmaya ilişkin ek bilgi ve belgeler de isteyebilir.

Eldeki bilgilerin doğrulanması veya ek bilgi sağlanması amacıyla, ilgili taraflar nezdinde incelemeler yapılabilir. Yerinde doğrulama soruşturması, soruşturmaya konu ihracatçı firmanın kabul etmesi, ilgili ülkeye bildirimde bulunulması ve bu ülkenin itiraz etmemesi durumunda gerçekleştirilir.

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 20

30 Ekim 1999 – Sayı: 23861 RESMÎ GAZETE Sayfa: 21 Bilgilerin gizliliği

Madde 22- Bir damping veya sübvansiyon soruşturması çerçevesinde alınan bilgiler, sadece edinilme amacı doğrultusunda kullanılır.

Açıklanması rakiplere önemli bir fayda sağlayabilecek veya ifşa edilmesi bilgiyi temin eden şahıs veya bu şahsın bilgileri elde ettiği şahıs üzerinde önemli ölçüde olumsuz etki yaratabilecek nitelikte bilgiler veya haklı bir neden gösterilmek kaydıyla, soruşturma taraflarınca gizlilik kaydıyla verilen bilgiler gizli addedilir. Bu tür bilgiler, bilgiyi sağlayan tarafın özel izni olmadan açıklanmaz.

Gizlilik kaydıyla bilgi veren tarafın, bu bilgilerin gizli olmayan bir özetini vermesi gerekir. Gizli olmayan özet, esas bilginin makul ölçüde anlaşılmasına olanak sağlayacak ayrıntıda olmalıdır. Söz konusu taraflar, istisnai hallerde, bu bilgilerin özetlenemeyecek nitelikte olduklarını belirtebilirler. Bu gibi istisnai durumlarda, bilginin özetlenemeyecek nitelikte olmasının nedenlerinin belirtilmesi gerekir.

Gizlilik isteğinin nedenlerinin geçerli bulunmaması ve bilgileri sağlayan tarafın söz konusu bilgilerin herhangi bir şekilde açıklanmasını istememesi durumunda; bilgiler, başka kaynaklardan doğrulanmadıkça, dikkate alınmayabilir.

İlgili taraflar

M a d d e 23- Bir damping veya sübvansiyon soruşturmasında aşağıda yer alanlar ilgili taraf olarak kabul edilir:

a) Soruşturma konusu malın ihracatçısı, yabancı üreticisi, ithalatçısı veya üye çoğunluğu bunlardan oluşan meslek kuruluşları,

b) İhracatçı ülke hükümeti,

c) Benzer malın Türkiye’deki üreticisi veya üye çoğunluğu benzer malın Türkiye’deki üreticilerinden oluşan meslek kuruluşları.

Ancak, bu hüküm, yukarıda belirtilenler dışında kalan ve soruşturmanın sonucundan etkilenebilecek diğer yerli veya yabancı tarafların bir damping veya sübvansiyon soruşturması açısından ilgili taraf olarak kabul edilmelerini engellemez.

İlgili tarafların dinlenmesi

M a d d e 24- Soruşturma sırasında Genel Müdürlük, ilgili taraflar ile soruşturma konusu malın endüstriyel kullanıcılarına ve malın perakende düzeyde satıldığı hallerde, tüketici örgütleri temsilcilerine görüşlerini bildirme olanağı sağlar. Bu çerçevede, ilgililerin yazılı talebi veya Genel Müdürlüğün çağrısı üzerine, karşıt görüşlerin dile getirilebilmesini teminen, dinleme toplantıları düzenlenebilir.

İlgili taraflarca sözlü olarak verilen bilgiler, yazılı olarak sunulmaları halinde Genel Müdürlükçe dikkate alınır.

Yürütme ve idare Bölümü Sayfa : 21

Sayfa : 22
İlgili tarafların bilgilendirilmesi

RESMÎ GAZETE 30 Ekim 1999- Sayı: 23861

M a d d e 25- Soruşturma açılmasını takiben, şikayete ilişkin gizli olmayan tüm bilgiler bilinen ihracatçılara ve ilgili ülke temsilciliğine gönderilir. İhracatçı sayısının çok fazla olması halinde, söz konusu bilgiler yalnızca ilgili ülke temsilciliğine veya ilgili meslek kuruluşuna gönderilir. Ayrıca, yazılı olarak talep etmeleri halinde, diğer ilgili taraflara bu bilgilere ulaşma imkanı sağlanır.

İlgili taraflara, Genel Müdürlüğe yazılı olarak başvurmaları ve uygulanabilir olması kaydıyla, soruşturma ile ilgili olarak kendi haklarını savunmalarına yardımcı olabilecek gizli olmayan bilgileri görme olanağı sağlanır. Bu hak, soruşturmaya taraf olanlarca verilen belgeleri kapsar ve hiçbir şekilde Genel Müdürlüğün kendi iç işleyişiyle ilgili olarak hazırladığı belgelere teşmil edilemez.

Geçici önleme başvurulduğu hallerde; ilgili taraflar, geçici önlemin alınmasına esas teşkil eden temel bilgi ve bulgular hakkında açıklama talep edebilirler. Söz konusu talep, geçici önlemlerin uygulamaya konulmasını müteakip en kısa sürede yazılı olarak yapılması halinde, gizlilik ilkesi gözetilerek karşılanır.

Soruşturma kapsamında bir nihai belirleme yapılmadan evvel, kesin önlem uygulanıp uygulanmayacağı kararına esas teşkil edecek nitelikteki önemli bilgi ve bulgular, gizlilik ilkesi gözetilerek, ilgili taraflara bildirilir. İlgili tarafların fazla sayıda olması durumunda bilgi, ilgili meslek kuruluşları veya ülke temsilcilikleri kanalıyla iletilir.

İşbirliğine gelinmemesi

M a d d e 26- İlgili taraflardan birinin, verilen süreler içinde gerekli bilgiyi sağlamaması ya da bu bilgiye ulaşılmasını reddetmesi veya soruşturmayı engellediğinin anlaşılması veya yanlış ya da yanıltıcı bilgi vermesi hallerinde söz konusu taraf işbirliğine gelmemiş addedilir. Bu durumda geçici veya nihai belirlemeler, olumlu ya da olumsuz, mevcut verilere göre yapılabilir.

İlgili taraflardan birinin, soruşturma açısından gerekli olan bir bilgiye ulaşılamaması sonucunu doğuracak şekilde işbirliğine gelmemesi veya kısmen işbirliğine gelmesi halinde, söz konusu taraf açısından soruşturmanın sonucu işbirliğine gelinmesi haline nazaran daha az avantajlı olabilir.

Örnekleme

M a d d e 27- Şikayetçi, ihracatçı veya ithalatçıların, ürün çeşitlerinin veya işlemlerin sayısının çok fazla olması durumunda soruşturma, seçim işlemi esnasında mevcut olan bilgiler temelinde ve istatistiki açıdan geçerli olan bir örnekleme yapılarak belirlenecek makul sayıda taraflar, ürünler ya da işlemlerle veya uygun bir zaman içinde makul olarak soruşturulabilecek en geniş temsil yeteneğini haiz üretim hacmi, satışlar veya ihracat ile sınırlı tutulabilir.

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 22

30 Ekim 1999 – Sayı: 23861 RESMÎ GAZETE Sayfa: 23

Örneklemeye dahil edilecek ihracatçı, üretici, ithalatçı veya ürün tipi seçimi; tercihan ilgili ihracatçılar, üreticiler veya ithalatçılarla istişarede bulunularak ve mutabakatları alınarak, Genel Müdürlük tarafından gerçekleştirilir.

Soruşturmanın, bu madde hükmü uyarınca bir örnekleme ile sınırlı tutulduğu hallerde, ayrı ayrı inceleme yapmanın soruşturmayı yürüten makam üzerinde gereksiz bir yük oluşturarak soruşturmanın zamanında tamamlanmasını engelleyecek kadar çok sayıda ihracatçı ve üreticinin bulunduğu haller dışında, başlangıçta seçilmemiş olan ancak gerekli bilgi ve belgeleri zamanında sağlayan ihracatçı veya üreticiler için ayrı bir damping marjı hesaplanır.

Örneklemeye dahil taraflardan bir kısmının ya da tamamının, soruşturmanın sonucunu önemli ölçüde etkileyecek şekilde işbirliğine gelmemesi durumunda yeni bir örnek oluşturulabilir. Ancak, eğer önemli derecede bir işbirliğine gelmeme hali sürerse veya yeni bir örnek seçmek için yeterli süre yoksa, bu Yönetmeliğin işbirliğine gelinmemesine ilişkin hükümleri uygulanır.

İhmal edilebilir oranlar

M a d d e 28- Damping marjının veya sübvansiyon miktarının veya ithalat miktarının ihmal edilebilir oranları şunlardır:

A) Damping soruşturmasında;

a) İhraç fiyatının yüzdesi olarak ifade edilen damping marjının %2 oranından düşük olduğu, veya

b) Soruşturma konusu ülkeden gerçekleştirilen dampinge konu olan ithalat miktarının benzer mal ithalatının %3’ünden düşük olduğu; birden fazla ülkenin soruşturmaya konu olması halinde ise, söz konusu ithalat payı tek tek %3’ün altında olan ülkelerin toplam paylarının %7’yi geçmediği, haller.

B) Sübvansiyon soruşturmasında,

a) Sübvansiyon miktarının soruşturma konusu mal değerinin %1’inden düşük olduğu, veya

b) Gelişmekte olan ülkeler menşeli mallar için;

1) Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Tedbirler Anlaşması’nın 27.11 maddesi hükmü saklı kalmak kaydıyla, sübvansiyon miktarının soruşturma konusu mal değerinin %2’sini geçmediği, veya

2) Soruşturma konusu ülkeden gerçekleştirilen ve sübvansiyona konu olan ithalat miktarının benzer mal ithalatının %4’ünden düşük olduğu; birden fazla gelişme yolundaki ülkenin soruşturmaya konu olması halinde ise, söz konusu ithalat payı tek tek %4’ün altında olan ülkelerin toplam paylarının % 9’u geçmediği,

haller.

yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 23

Sayfa : 24 RESMÎ GAZETE 30 Ekim 1999-Sayı: 23861

Soruşturmanın kapatılması ve durdurulması

Madde 29- Soruşturma sonucunda; soruşturma konusu ithalatın dampinge veya sübvansiyona konu olmadığının veya bu ithalattan kaynaklanan zararın bulunmadığının belirlenmesi halinde veya damping marjı, sübvansiyon miktarı ya da ithalat miktarının ihmal edilebilir düzeylerin altında olması halinde, Kurulca soruşturma kapatılır.

Şikayetin geri çekilmesi, şikayet konusunun ortadan kalkması veya başvuruda bulunan tarafın işbirliğini sürdürmemesi hallerinde Kurulca soruşturmanın kapatılmasına karar verilebilir.

Taahhütlerin kabul edilmesi halinde soruşturma durdurulabilir.

Diğer taraftan, sübvansiyonun uygulamadan kaldırılması halinde soruşturma durdurulabilir veya kapatılabilir.

Soruşturma süresi

Madde 30- Soruşturma, özel durumlar dışında 1yıl içinde sonuçlandırılır. Bu süre, gerektiğinde, Kurulca 6 ayı geçmemek üzere uzatılabilir.

Soruşturmaya ilişkin ilanlar

M a d d e 31- Bir damping veya sübvansiyon soruşturması açılması kararı ile soruşturma sırasında alınan geçici önlem, kesin önlem, taahhüt, durdurma ve kapatma kararlan, Resmi Gazete’de yayımlanacak bir tebliğle ilan edilir. Bu ilanlarda; soruşturma konusu mal, ihracatçı firma, ihracatçı ülke veya menşe ülke ve gizlilik ilkesi gözetilmek kaydıyla, soruşturma ile ilgili bilgi, bulgu ve belirlemeler yer alır. Söz konusu ilanlar, ilgili ülkelere ve soruşturma konusu malın bilinen üretici ve ihracatçılarına gönderilir.

ALTINCI KISIM Taahhütler

Taahhütlerin kabulü

M a d d e 32- Açılmış bulunan damping veya sübvansiyon soruşturması, aşağıdaki hallerde, geçici veya kesin önlem alınmaksızın durdurulabilir:

a) Bir damping soruşturması sırasında; ihracatçının, ihraç fiyatlarını yeniden düzenleyeceğini veya damping fiyatlı ihracatı durduracağını taahhüt etmesi ve Kurulun taahhüdü kabul etmesi, veya

b) Bir sübvansiyon soruşturması sırasında; ihracatçının, ihraç fiyatlarını yeniden düzenleyeceğini veya ihracatçı ülkenin sübvansiyon uygulamasını kaldıracağını, sınırlayacağını veya bu amaçla başka önlemler alacağını taahhüt etmesi ve Kurulun taahhüdü kabul etmesi.

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 24

30 Ekim 1999 – Sayı: 23861 RESMÎ GAZETE Sayfa: 25

Kurul da taahhütte bulunulmasını önerebilir. Kurulca önerilen taahhüdün ihracatçı veya ihracatçı ülke tarafından kabul edilmesi zorunlu değildir.

Damping soruşturmasında ihracatçının, sübvansiyon soruşturmasında ihracatçı ülkenin talep etmesi veya her iki halde Kurulun bu yönde bir karar vermesi halinde, soruşturma sonuçlandırılır.

Kurulca taahhütte bulunulmasının önerilmesi veya önerilen taahhüdün Kurulca kabul edilebilmesi için, dampingli veya sübvansiyonlu ithalatın varlığı ve bu ithalatın zarara neden olduğu konusunda ön belirlemelerin yapılmış olması gerekir. Sübvansiyon soruşturmasında ihracatçının taahhüdü ilgili ülkenin onayı alındıktan sonra kabul edilebilir.

Taahhütlerin ihlali

M a d d e 33- Genel Müdürlük, taahhüdü kabul edilen taraftan, taahhüdün yerine getirilmesiyle ilgili bilgileri düzenli olarak vermesini ve bu bilgilerin doğruluğunun tespit edilmesine olanak sağlamasını talep edebilir. Bu koşullara uyulmaması taahhüdün ihlali olarak kabul edilir.

Taahhütlerin ihlal edilmesi halinde, mevcut verilere dayalı olarak, geçici veya kesin önlem alınabilir.

YEDİNCİ KISIM
Gözden Geçirme Soruşturmaları, İade Soruşturması ve Diğer Soruşturmalar

BİRİNCİ BÖLÜM Gözden Geçirme Soruşturmaları

Ara gözden geçirme soruşturması

M a d d e 34- Kesin önlemin yürürlüğe girmesinden itibaren bir yıl geçmiş olması kaydıyla, önleme konu malın ihracatçısı, ithalatçısı veya yerli üreticisinin (sübvansiyon soruşturmalarında, ilave olarak, menşe veya ihracatçı ülkenin) başvurusu üzerine veya re’sen önlemin gözden geçirilmesi için ara gözden geçirme soruşturması açılabilir. Bu kapsamda yapılacak başvuruların gözden geçirmeyi haklı kılacak delilleri içermesi gerekir.

Önlemin uygulanmasına devam edilmesinin dampingi veya sübvansiyonu ortadan kaldırmak için gerekli olmadığı ve/veya önlemin kaldırılması veya değiştirilmesi halinde zararın devam etmesinin veya yeniden oluşmasının muhtemel olmadığı veya yürürlükte bulunan önlemin zarara neden olan dampingi veya sübvansiyonu ortadan kaldırmaya yeterli bulunmadığı veya bulunmayacak hale geldiği hususunda yeterli delillerin bulunması halinde, soruşturma açılır.

Ara gözden geçirme soruşturması, damping veya sübvansiyon ile zarar incelemesini, ayrı ayrı veya birlikte, içerecek şekilde yürütülebilir. Bu soruşturma esnasında, damping veya sübvansiyon ve zararla ilgili koşulların önemli ölçüde değişip değişmediği veya yürürlükte

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 25

Sayfa: 26 RESMÎ GAZETE 30 Ekim 1999 – Sayı: 23861

bulunan önlemin daha önce belirlenmiş olan zararı giderme konusundaki hedefe ulaşıp ulaşmadığı hususları incelenir.

Nihai gözden geçirme soruşturması

M a d d e 35- Kesin önlemler, yürürlüğe girme tarihlerinden veya damping veya sübvansiyon incelemesi ile zarar incelemesini birlikte kapsayan en son gözden geçirme soruşturmasının sonuçlandığı tarihten itibaren 5 yıl sonra yürürlükten kalkar.

Yürürlükten kalkacak olan önlemler, 5 yıllık yürürlük süresinin son yılı içinde Resmi Gazete’de yayımlanacak bir tebliğle ilan edilir. Yürürlük süresinin sona ermesinden en geç 3 ay önce önleme konu olan ürünün yerli üreticileri yeterli delillerle birlikte Genel Müdürlüğe yazılı olarak başvurarak bir nihai gözden geçirme soruşturması açılmasını talep edebilirler.

Ayrıca, 5 yıllık süresi biten ve yürürlükten kaldırılan önlemler de Resmi Gazete’de yayımlanacak bir tebliğle ilan edilir.

Nihai gözden geçirme soruşturması yerli üreticilerin yazılı başvurusu üzerine veya re’sen açılır ve soruşturmaya konu önlem soruşturma sonuçlanıncaya kadar yürürlükte kalmaya devam eder.

Kesin önlemin yürürlük süresinin sona ermesi ile dampingin veya sübvansiyonun ve zararın devam edeceğine veya yeniden meydana geleceğine dair yeterli delillerin bulunması halinde soruşturma açılır. Bu kapsamda örneğin, dampingin veya sübvansiyonun ve zararın devam ettiği veya yürürlükte bulunan önlemin etkisiyle zararın tamamen veya kısmen ortadan kalktığı veya ihracatçıların ya da pazar şartlarının gelişiminden, zarar verici dampingin veya sübvansiyonun devam etmesinin muhtemel olduğu hususlarında deliller sunulabilir.

Bu soruşturmada önleme konu ürünün ihracatçılarına, üreticilerine, ihracatçı ülke temsilciliğine ve yerli üreticilerine (sübvansiyon soruşturmalarında, ilave olarak, menşe ülkeye) gözden geçirme başvurusunda yer alan hususlarda görüşlerini belirtme ve karşı savlarını dile getirme olanağı tanınır. Nihai karar, önlemin sona ermesi halinde damping veya sübvansiyon ve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı konusunda usulüne uygun olarak belgelendirilerek sunulan tüm delillerin dikkate alınması suretiyle verilir.

Yeni ihracatçı için gözden geçirme soruşturması

M a d d e 36- Soruşturma döneminde önleme konu malı Türkiye’ye ihraç etmemiş olan ihracatçılar veya üreticiler, kendileri için bir damping marjı veya sübvansiyon miktarı belirlenmesi talebiyle yazılı olarak Genel Müdürlüğe başvuruda bulunabilirler.

Başvuruda bulunan ihracatçının; dampinge karşı vergi veya telafi edici vergiye konu olan malın ihraç ülkesinde bulunan ihracatçı veya üreticileriyle bağlantılı olmadığını ve soruşturma dönemini müteakip önleme konu malı Türkiye’ye ihraç ettiğini veya önemli miktarda ihraç etmek hususunda gayri kabili rücu bir akdi yükümlülük altına girdiğini kanıtlaması gereklidir.

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 26

30 Ekim 1999 – Sayı: 23861 RESMÎ GAZETE Sayfa: 27

Yeni ihracatçı için gözden geçirme soruşturması yerli üreticilerin başvuru konusundaki görüşlerinin alınmasını müteakip, hızlandırılmış şekilde başlatılır ve yürütülür.

İKİNCİ BÖLÜM İade Soruşturması

İade soruşturması

Madde. 37- Kesin önlemin konulmasına esas teşkil eden damping marjı veya sübvansiyon miktarının ortadan kalkmış olması veya azalmış olması nedeniyle gerçek damping marjı veya sübvansiyon miktarından daha fazla ödenmiş olan verginin iadesini talep eden ithalatçının, önlemlerin tahsili tarihinden itibaren 6 ay içinde, delilleriyle birlikte, yazılı olarak Genel Müdürlüğe başvuruda bulunması gereklidir. Başvuru, iadesi istenen vergi tutarını gösteren bilgileri ve söz konusu verginin hesaplanmasına ilişkin gümrük idarelerince düzenlenen tüm belgeleri, ayrıca temsil niteliğim taşıyan bir dönemde, ilgili üretici veya ihracatçı için normal değer ve bu üretici veya ihracatçının Türkiye’ye yaptığı tüm ihracata ilişkin fiyatları gösteren bilgi ve belgeleri içermesi halinde incelemeye alınır.

İthalatçının söz konusu ihracatçı veya üretici ile bağlantılı olmadığı ve bu bilgilerin kısa zamanda temininin mümkün bulunmadığı veya ihracatçının ya da üreticinin bu bilgileri ithalatçı aracılığıyla vermekten kaçındığı hallerde, ihracatçı veya üreticinin damping marjı veya sübvansiyon miktarının ortadan kalktığı ya da azaldığı ve bununla ilgili delillerin bilahare Genel Müdürlüğe verileceğine dair bir beyanının başvuruya eklenmesi gerekir. Söz konusu delillerin ihracatçı veya üretici tarafından makul bir süre içerisinde Genel Müdürlüğe iletilmemesi halinde başvuru reddedilir.

Kurul, iade için yapılan başvuruyu müteakip, iade talebinin kısmen veya tamamen karşılanmasını ya da, gerekli görülen hallerde, iade talebinin karşılanıp karşılanmayacağının belirlenmesini teminen bir iade soruşturması açılmasını kararlaştırabilir.

İade talebi hakkında yeterli delilleri içeren bir başvuruyu müteakip, 12 ay içerisinde karar verilir. Gerekli görülen hallerde bu süre 18 aya kadar uzatılabilir. İade kararının verilmesini izleyen 90 gün içerisinde ise gerekli ödeme yapılır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Diğer Soruşturmalar

Önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı soruşturma

M a d d e 38- Yürürlükte bulunan dampinge karşı vergi veya telafi edici verginin etkisiz kılındığını iddia eden yerli üreticiler, iddialarını destekleyen delillerle birlikte yazılı olarak Genel Müdürlüğe başvuruda bulunarak önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı soruşturma açılmasını talep edebilirler. Genel Müdürlüğün teklifi üzerine re’sen de soruşturma açılabilir.

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 27

Sayfa : 28 RESMÎ GAZETE 30 Ekim 1999 – Sayı: 23861

Soruşturmanın yeniden açılması

M a d d e 39- Kesin önlemlerin, ihraç fiyatlarının düşürülmesi suretiyle etkisiz kılındığını iddia eden yerli üreticiler yazılı olarak Genel Müdürlüğe başvurarak soruşturmanın yeniden açılmasını talep edebilirler. Genel Müdürlüğün teklifi üzerine re’sen de soruşturma açılabilir. Yapılacak başvuruda; kesin önlemlerin, önleme konu malın Türkiye piyasasındaki satış fiyatlarında hiçbir hareket veya yeterli bir hareket sağlamadığı hususundaki delilleri içermesi gereklidir. Şikayeti müteakip Kurulca soruşturmanın yeniden açılmasına karar verilmesi halinde, malın ihracatçılarına, ithalatçılarına ve üreticilerine malın satış fiyatı konusunda görüşlerini bildirme olanağı tanınır.

Soruşturma sırasında, yeniden satış fiyatlarının önlemin alınmasını müteakip değişikliğe uğramış olması gerektiği sonucuna varılması durumunda, daha evvel tespit edilmiş olan zararın giderilmesini teminen ihraç fiyatı yeniden belirlenir ve belirlenen yeni ihraç fiyatına göre damping marjı yeniden hesaplanır. Soruşturma konusu malın fiyatında hareket olmamasının nedeninin, kesin önlem alınmadan önce veya sonraki dönemde ihraç fiyatında meydana gelen düşme olduğu belirlenirse, damping marjı ihraç fiyatındaki düşme dikkate alınarak yeniden hesaplanabilir.

Normal değer incelemesinin soruşturma kapsamına alınmasına yönelik talepler, bu konudaki tüm bilgilerin delilleriyle birlikte soruşturmanın açılış tebliğinde belirtilen süre içerisinde Genel Müdürlüğe sunulması kaydıyla dikkate alınır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Ortak Hükümler

Usul

M a d d e 40- Aksine hüküm bulunmadıkça, bu kısımda düzenlenen inceleme ve soruşturmalarda normal soruşturmalarda izlenen usul kuralları geçerlidir.

Yöntem

Madde 41- Bu kısımda düzenlenen soruşturmalarda, normal bir soruşturmadaki damping marjı veya sübvansiyon miktarı hesabı ve örneklemeye ilişkin hükümler uygulanır.

Önlemler

Madde 42- Bu Yönetmeliğin 34, 35 ve 36 ncı maddelerinde belirtilen soruşturmalar sonucunda yürürlükte bulunan önlemlerin kaldırılmasına, devamına veya değiştirilerek uygulanmasına karar verilebilir.

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 28

30 Ekim 1999 – Sayı: 23861 RESMÎ GAZETE Sayfa : 29

SEKİZİNCİ KISIM
İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu

Kurulun oluşumu

M a d d e 43- Kurul; İthalat Genel Müdürünün veya görevlendireceği genel müdür yardımcısının başkanlığında; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Gümrük Müsteşarlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin birer yetkili temsilcisi ile İthalat Genel Müdürlüğünün ilgili daire başkanından oluşur.

Kurulun çalışma usul ve esasiarı

M a d d e 44- Kurul, gerekli hallerde, Kurul Başkanının daveti üzerine toplanır. Toplantı gündemi. Genel Müdürlük tarafından hazırlanır ve gündemde görüşülecek maddelere ilişkin bilgiler Kurul üyelerine önceden gönderilir.

Kurul salt çoğunlukla toplanır. İlk toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde, sonraki işgünü yapılacak toplantıda çoğunluk aranmaz.

Kurul kararları, toplantıya katılanların oy çokluğu ile alınır. Oyların eşit olması halinde, Kurul Başkanının oy vermiş olduğu taraf çoğunluğu sağlamış kabul edilir.

Kurul Başkanı, görüşülecek konuların niteliğine göre ve istişari mahiyette olmak üzere, Kurul toplantılarına üniversiteler ve ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerini davet edebilir. Bu kişiler oylamaya katılamazlar.

Kurul üyeleri, ilgili taraflar ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 245 inci maddesinde belirtilen tür ilişkide bulunduklarının tespiti halinde toplantılara katılamazlar.

Kurul üyesi meslek kuruluşu temsilcilerinin, soruşturma konusu benzer malın üreticisi, ihracatçısı veya ithalatçısı olmaması ve bu malın herhangi bir şekilde ticaretiyle iştigal etmemesi zorunludur. Aksi takdirde, yukarıdaki fıkra hükmüne göre işlem yapılır.

DOKUZUNCU KISIM Son Hükümler

Yetki

M a d d e 45- Bu Yönetmelikte yer alan hususlara ilişkin tebliğler çıkarmaya Dış Ticaret Müsteşarlığı yetkilidir.

Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 29

Sayfa : 30 RESMÎ GAZETE 30 Ekim 1999-Sayı: 23861

Kaldırılan yönetmelik

Madde 46- 27/9/1989 tarihli ve 20295 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış bulunan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik ve değişiklikleri yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

Madde 47 – Bu Yönetmelik 25/10/1999 tarihinden geçerli olmak üzere ya­ yımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 48- Bu Yönetmeliği Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Bakan yürütür.