Et, çikolata, kahve… Her yıl kişi başı 4 ağaç bu yiyeceklere kurban gidiyor
Tropikal bölgelerde yetişen bazı tarım ürünlerine yönelik giderek artan küresel talep, tarım arazilerinin sürekli genişlemesi ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Bunun sonucunda ise olan başta Amazon’lar olmak üzere büyük ormanlara oluyor.
Dünya genelindeki orman alanlarının gittikçe azalması, en büyük küresel çevre sorunlarının başında geliyor. Geçtiğimiz günlerde yayımlanan iki araştırma bu sorunun boyutlarını çok daha iyi anlamamızı sağladı. İşin asıl can sıkıcı yanı ise insanların bu kayıpta oynadığı rolün büyüklüğü. Uzmanlara göre, ABD, Çin,İngiltere gibi birçok ülkede yaşayanlar, sırf tükettikleri yiyecek ve içeceklerle her yıl kişi başı 4 ağacın ölümüne sebep oluyor.
Merkezi Washington’da bulunan Dünya Kaynaklar Enstitüsü Mart ayı sonunda yayımladığı rapora göre, 2020 yılında 40 bin kilometrekareden fazla yani aşağı yukarı İsviçre’nin yüzölçümü kadar tropikal orman alanı daha yok oldu.
Bu miktar 2019 yılında kaybedilen ormanlarla kıyaslandığında yüzde 12 daha fazla. Artışın bu kadar yüksek olması pandemi koşulları düşünüldüğünde özellikle çok çarpıcı. Zira pandemi nedeniyle yaşanan küresel ekonomik daralmanın, bazı emtialara yönelik talebi azaltması ve doğal kaynakların tüketiminde yavaşlama getirmesi bekleniyordu.
Tropikal ormanlar atmosferde bulunan karbon miktarını dengelemek ve biyolojik çeşitliliği sağlamak konusunda en önemli rolü oynuyor. Dünya Kaynaklar Enstitüsü’nün raporunda 2020 yılında kaybedilen ormanlar nedeniyle atmosfere ekstra 2,5 milyar tondan fazla karbon gazı salındığı, bunun da ABD’deki tüm otomobillerin bir yılda ürettiği karbonun iki katı olduğu belirtildi.
Enstitünün orman programının küresel direktörü Rod Taylor, New York Times gazetesine yaptığı açıklamada, “Birincil orman kaybı hızımız halen kabul edilemez seviyede. Trend aşağı gitmesi gerekirken, her yıl görülen yüzde 12’lik artış çok fazla” diye konuştu.
Brezilya, KAMERUN, KOLOMBİYA
Gazetenin detaylarını aktardığı rapora göre, orman tahribatının en yaygın olduğu ülke geçmiş yıllarda da olduğu üzere Brezilya. Brezilya’nın ardından Batı Afrika ülkesi Kamerun ve 2019’daki tabloda umut verici bir ilerleme kaydetmiş olan Kolombiya geliyor.
Endonezya ve Malezya ise raporda durumu iyiye giden nadir ülkeler olarak dikkat çekiyor. Özellikle Endonezya için 2020, orman kayıplarının azaldığı üst üste dördüncü yıl oldu. 2015’te yaşanan dev yangınlar bu ülkede ormanlara büyük zararlar vermişti.
Brezilya’daki kayıpların önemli bir kısmı Amazon yağmur ormanlarında gerçekleşmiş olsa da, ülkenin güneyindeki Pantanal bölgesine de raporda önemli bir yer ayrılmış. Brezilya’nın güneyi ile Bolivya ve Paraguay’ın bazı bölümlerini kaplayan Pantanal, geniş bataklık arazilerden oluşuyor. Bölgede geçtiğimiz yıl tarihte görülmemiş bir kuraklık yaşandı. İlkim değişikliğinin daha da ağırlaştırdığı bu durum büyük yangınlara neden oldu. Bu da 2020’de bir yıl öncesinin 16 katı daha fazla orman kaybına yol açtı.
Enstitünün araştırmacılarından Frances Seymour, Pantanal’daki durumun küresel ısınmanın orman kayıplarındaki artan rolünün örneklerinden biri olduğunu belirterek, “2020 verisindeki en korkutucu işaret, ormanların iklim değişikliğinin kurbanı olduğu vakaların sayısı” dedi. Seymour, “Doğa uzum zamandır bu riski bize fısıldıyordu, artık bağırıyor” diye konuştu.
Bununla birlikte raporda tropik orman kayıplarının en önemli sebebinin önceki yıllarda olduğu üzere yine tarımsal faaliyetler olduğunun altı çizildi. Bu faaliyetler palm yağı ya da kakao gibi küresel tüketim ürünlerinin tarımı ya da küçük çiftçilerin kendi tarım alanlarını genişletme çabaları olabiliyor. Her iki durumda da ormanlardaki ağaçlar önce kesiliyor, sonra yüzeyde kalanlar yakılarak ortadan kaldırılıyor. Bu yakma işlemi çoğu zaman kontrolden çıkıyor ve hedeflenenin de ötesinde orman kayıplarına yol açıyor. Küresel iklim değişikliğinin sebep olduğu ısınma ve kuraklık da yangınların ağırlığını artırıyor.
KİŞİ BAŞI DÖRT AĞAÇ
ABD’li uzmanların raporundaki tarım vurgusu özellikle önemli. Zira bu rapordan birkaç gün önce yayımlanan bir başka araştırma da tarım amaçlı orman kaybının boyutlarını gözler önüne seriyor.
Kyoto merkezli İnsanlık ve Doğa İçin Araştırma Enstitüsü verilerine göre, ABD, Avrupa, Çin, Japonya gibi ülkelerde yaşayan insanların beslenme tarzları, kişi başına her yıl 4 ağacın yok olmasına neden oluyor.
Araştırmada, hangi ülkenin insanlarının dünyanın neresindeki ormanları yok ettiği de ayrıntılarıyla yer alıyor. Örneğin İngiltere ve Almanya’daki çikolata tüketimi, Fildişi Sahili ve Gana’daki ormanların sonunu getirirken ABD, Avrupa Birliği ülkeleri ve Çin’de yaşayanların et ve soya talebi Brezilya’daki ormanların tahribatıyla sonuçlanıyor. ABD, Almanya ve İtalya’da kahve tüketimi, Vietnam’ın merkezindeki ormanlara zarar verirken, Çin, Güney Kore ve Japonya’nın artan kereste talebi de Vietnam’ın kuzeyindeki ağaçları öldürüyor.
Rapora göre özellikle ABD’nin ağaç kaybındaki rolü çok büyük. Bu ülkenin Guatemala’dan ithal ettiği meyveler ve yemişler, Liberya’dan ithal ettiği lastik ve Kamboçya’dan ithal ettiği kereste hep birer orman katili. Çin ise başta palm yağı olmak üzere önemli miktarda tarım ürünleri ithalatıyla Malezya’daki ormanların yok olmasında önemli bir rol oynuyor.
Araştırmacılar, G7 ülkelerindeki tüketimin kişi başı her yıl 4 ağacın ölümüyle sonuçlandığını belirtirken, ABD’de bu sayı kişi başı 5 ağaca yükseliyor. İngiltere, Japonya, Almanya, Fransa ve İtalya’nın sebep olduğu orman tahribatının yüzde 90’ından fazlası kendi sınırlarının dışında gerçekleşirken bunun yarısını tropikal ülkeler oluşturuyor.
ÇİN’DEKİ ARTIŞ ÇOK ÇARPICI
Sonuçları bilim dergisi ‘Nature, Ecology and Evolution’da yayımlanan araştırma kapsamında yüksek çözünürlüklü orman kaybı verileri ile 2001-2015 yılları arasında 15 bin endüstri sektörünün arasındaki uluslararası ticaret verileri bir araya getirildi. Araştırmacılar her ülkenin nüfusunun tüketimine bağlı olarak orman kaybı ayak izini hesapladı.
İnsanlık ve Doğa İçin Araştırma Enstitüsü’nde araştırmayı yürüten Dr. Nguyen Hoang, detaylı ticaret haritalarının oluşturulmasıyla orman kayıplarının önüne geçmeyi sağlayacak hedeflerin de saptanabileceğini belirtti. Hoang, “Politika yapıcılar ve şirketler hangi tedarik zincirlerinin orman kayıplarına neden olduğuna dair bir fikir edinebilirler. Eğer bunu bilirlerse, spesifik sorunlar ve çözümler için bu tedarik zincirlerine odaklanabilirler” diye konuştu.
York Üniversitesi’nden Dr. Chris West ise, Guardian’a yaptığı açıklamada, “Uluslararası tedarik zincirlerine olan bağımlılığımız düşünüldüğünde, tüketim, yurt dışında büyük etkilere yol açabilir. Bu tek başına bir ülkenin başa çıkabileceği bir sorun değil, sadece Batı’ya ait bir sorun da değil” dedi. West, “Özellikle Çin’in orman kaybı ayak izindeki artış çok çarpıcı ve çok taraflı bir eylem planına ihtiyacımız olduğunun kanıtı” ifadelerini kullandı.