Hayatın hızlı temposunda ve pandemi döneminin stresi altında evde geçirilen her anın telaştan uzak, güven dolu olması beklentisi mutfak mobilya tasarım tercihlerinde de birtakım değişikliklere neden oldu. 1981 yılında hayatımıza giren dünyanın saldırgan ortamından korumak amacıyla “cocooning” yani koza oluşturma akımı pandemi süreci ile birlikte yeniden hayatımıza girdiğini belirten Bodrum Mutfak Mobilya Kurucusu Mustafa Güneri, “Herkesin kendi kozasını yarattığı pandemi sürecinde seçimini mutfaktan yana kullananlar güvenli ortamını oluşturmaya başladı. Renk seçimleri doğal ve doğal görünümlü tonlardan yana olurken, hammaddesi sağlıklı ve anti bakteriyel özellikli ürünlere olan ilgi de arttı. Aynı zamanda artan depolama ihtiyacı ile birlikte geniş çekmeceli hareketli ada ünitesi ve kiler işlevi gören dolapların olduğu ergonomik tasarımlar herkesin aradığı tasarımlar arasında yerini aldı” dedi.
Tüm alışkanlıkların değiştiği pandemi döneminde, evlerin merkez ve ailelerin buluşma noktası olan mutfaklarda tasarımlar ve model tercihlerinde birtakım değişikliklere neden oldu. Pandemi ile yeniden hayatımıza giren “cocooning” yani koza oluşturma akımı, etkilerini mutfak dekorasyonunda da göstermeye başladı.
Dünyanın etkilendiği bu süreçte doğanın, doğalın ve doğal görünenin değerinin daha bir farkına varıldığının altını çizen Bodrum Mutfak Mobilya Kurucusu Mustafa Güneri, “Bu durum trendleri etkileyerek karşımıza hammadde halinde kullanılmış ahşap materyallerin ve modellerin, toprak tonları gibi doğal renk tonlarının varlığıyla çıkıyor. Mutfak mobilya tasarımlarında keyif ve paylaşım temaları başrole taşınırken, pratik ve fonksiyonel çözümler de ilgi odağı oldu. Hareketli ada ünitesi, geniş depolama alanı bulunan dolaplar ve çekmeceler daha çok tercih edilir hale geldi. Aynı zamanda pandeminin getirisi olan sağlık dolu mutfaklar, hammadde tercihlerinde de ön plana çıktı. Hammaddesi sağlıklı ve anti bakteriyel olan ürünler sorgulanmaya başlandı” dedi.