Ekonomide yaşanan gelişmeler… Avrupa merkez bankasının varlık alımını 60 milyar Avro’dan 30 milyar Avro’ya indirmesi… Siyasi iklimde yaşananlar… Bölgesel riskleri de kattığımızda, doların 4.0 TL olması mümkün gibi gözüküyor.
Peki 4.0 TL olursa ne olur? Muhtemelen A’dan Z’ye herşeye bir zam furyası yaşanacaktır. Bu kaçınılmaz bir gerçek. Fakat günün sonuna geldiğimizde hayat devam edecek sadece rakamlar değişecek. O kadar.
Bu yüzden ‘Vay dolar 4.0 oldu! Battık, bittik!!!’ kelamlarını hızlıca bi’ kenara bırakıp işimize, aşımıza odaklanmamız şart.
Aksi takdirde içten içe kendimizi kurarak, hem işten, hem güçten düşeriz.
Hele ki bu koşullarda bazı firmalarımız sektörden çıkıp başka sektörlere geçmeyi düşünmesi ise tam bir intihar olacaktır.
Evet artık kartlar yeniden dağıtılıyor. Ne kare kotlu, ne eski tip çekler, yeni satış sistemlerinde geçerlilik taşımıyor. Kredi kartı, nakit satış sistemleri ise yaygınlaşıyor. Yani sistemler an ve an yenileniyor. O zaman bunlara uyumlu bir şekilde var olan sistemi entegre etmek şart.
Bu yeni sistemde uzun vadeli satışlar, yüksek montanlı inşaat işleri yerine, kârlı ve kısa vadeli işlerin kıymet kazandığı bir döneme yelken açıyoruz.
Burada mevzu sabit giderleri azaltmakta. Stok maliyetlerini marjinal risklerden arındırıp, olası ihtiyaçlara göre yeniden yapılandırmaktan geçmektedir.
Pek tabii ki bu tür geçişlerin sancıları olacaktır. Lakin her yeni doğum sancılı olması, değişimin vazgeçilmez doğasında vardır.
Bundan tam 10 yıl önce bir toplantıda bir İtalyan iş adamının dediği gibi ‘’Türkiye’de çek kullanımı ne zaman biter, o zaman esas ticaret başlar’’.
O zaman artık ticareti ‘’Ticaret erbaplarının‘’ yapma vakti gelmiştir.
Bu aylık da bu kadar. Aralık sayısında görüşmek üzere.
Fikret DEMİR
- KÖY