Avcı Architects Tasarımı Kintele Kongre Merkezi’nin İnşaatı Tamamlandı…

Selçuk Avcı

 

 Sürdürülebilir mimarlığın Türkiye’deki temsilcilerinden Avcı Architects’in, Kongo Cumhuriyeti’nin başkenti Brazzaville’de tasarladığı Kintele Kongre Merkezi’nin inşaatı tamamlandı. Bünyesinde pek çok tamamlayıcı fonksiyonun yanı sıra bir de resort otel barındıran Kintele Kongre Merkezi, ülke başkanlarının ağırlanacağı Afrika Birliği zirvelerine de ev sahipliği yapacak.

İş hacminin %80’i uluslararası projelerden oluşan, Türkiye’nin sürdürülebilir mimaride öne çıkan isimlerinden Mimar Selçuk Avcı öncülüğündeki Avcı Architects’in, Brazzaville şehrinin kuzey girişinde, Kongo Nehri yamaçlarında tasarladığı ve bünyesinde birçok tamamlayıcı fonksiyonun yanı sıra bir de Kintele Resort Otel’i barındıran Kintele Kongre Merkezi’nin inşaatı tamamlandı.

Ekonomi Bakanlığı’na bağlı olarak hizmet veren Türk Eximbank’ın desteğiyle ve Summa’nın yatırımıyla hayata geçen ve Afrika Birliği zirvelerine ev sahipliği yapmak üzere inşa edilen kongre merkezi,  içinde bulunduğu coğrafi, iklimsel ve kültürel bağlamla uyum içerisinde tasarlandı.

Başkent Brazzaville’nin yeni gelişmekte olan ve Olimpiyat Merkezi’nin kuzeyinde yer alan bir bölgede konumlanan Kongo Kintele Kongre Merkezi, mevkii itibariyle, güneyde Kongo nehrine, kuzeyde ise el değmemiş ormanlık alana bakan panoramik bir manzaraya sahip. M’Bamaou Adası’nı meydana getiren büyük Kongo Nehri’nin aşındırarak oluşturduğu bir vadi şeklinde olan arazi topografyasında kurgulanan yapılar, bu vadinin nehre doğru alçalan konturlarına paralel bir yerleşimle uzanıyor.

350 Metrelik Kolonad Tüm Yapı Birimlerini Birbirine Bağlıyor…

Yapıların yerleşim biçimlerini arazinin topografyasına göre belirleyen Avcı Architects, 1500 koltuklu Kongre Salonu, 300 kişilik Başkanlık Salonu, 1000 koltuklu Yemek Salonu ve 1000 kişilik meydanı avlularla birbirinden ayrılacak şekilde sıra halinde dizilerek her birime, bu öğeler arasında bağlantı işlevi gören, üstü kapalı sıra sütunların oluşturduğu bir kolonad üzerinden erişim sağlamış. Otel ise halka açık olan bu kordondan 5 metre daha yukarıda konumlandırılarak hem daha iyi bir nehir manzarası oluşturulmuş, hem de alanın halka açık kısımları ile özel işleve sahip kısımlarının birbirinden ayrılması amaçlanmış. Kapalı mekanlar arasında bağlantı sağlayan avluların iki tanesi dışında hepsi halka açık olup söz konusu fonksiyonların büyük kütleleri arasında peyzajlı ara bölümler oluşturulmasına izin verecek şekilde tasarlanmış. Böylelikle bütün otel odalarının Kongo Nehri manzarasına sahip olması sağlanırken, bütün araziye hükmeden çok büyük bir yapı kütlesi izlenimi yaratmadan, Kongo Kintele Kongre Merkezi’nin sanki çevrenin kendi parçasıymış gibi ortamla uyumlu bir görünüme kavuşması amaçlanmış.

350 metre uzunluğundaki alan boyunca uzanan sıra sütunlar, yılın her zamanı etkili olan yağmurlarına karşı insanlara sığınak sağlayan, halka açık lineer bir alan olarak kurgulanmış. İki ucu da kompleksin tamamına giriş çıkışları sağlayan halka açık birer kapı olarak tasarlanan sıra sütun dizisinin batı kapısı basın salonuna, doğu kapısı ise müzeye bağlanmış. Müze, meydanın güney ucunu oluştururken meydanın kuzey ucu ile doğu ucunda mağazalar ve halka açık restoran konumlandırılmış. Bu açık alanın üzeri, yağmurun ortadaki sığ bir havuza akmasına izin veren, kare şeklinde bir göz bulunacak şekilde kapatılmış.

Kesintisiz Yağan Yağmurlara Karşı Bir Sığınak…

Avcı Architects, Kongo’da yılın en az 6 ayı boyunca adeta hiç kesilmeksizin hep var olan ve insanların gerek kendi aralarında gerekse halka açık alanlar ile etkileşim biçimleri üzerinde doğrudan belirleyici olan yağmur faktörü için de ayrıca kurgular oluşturmuş. Yağmur yağdığında doğadan uzaklaşmaksızın açık alanda vakit geçirmek isteyen insanlara sığınak sağlamak için büyük çaba gösterilmiş. Yağmur sonrasında hava yine de sıcak ve nemli olduğu için yağmura karşı koruma sağlarken korunaklı alanlarda aynı zamanda hava akışı ve serinlik sağlamak hedeflenmiş. Suyun varlığını kutlamak için yağmur sularının çatılardan aşağı akışının görünmesi ve toprağa ulaşıp açık havuzları doldururken sesinin duyulması ve gargoyle tipi çörtenler ve şelaleler üzerinden coşkun bir şekilde akması sağlanmış.

Doğal havalandırma seçeneklerinin kullanımını zorlaştırarak halka açık alanlarda kabul edilebilir konfor standartlarına uygun düzeyde ortam oluşturmak için klima kullanımını zorunlu kılan, her daim yüksek nemlilik oranlarına sahip yerel tropikal iklim için de Avcı Architects tarafından etkili önlemler alınmış. Çıplak cam cephelerine güneş ışınlarının daha az vurmasını sağlayarak soğutma yükleri mümkün olan en düşük düzeye çekilmiş. Bu amaç doğrultusunda, lokasyon olarak ekvatorun altında konumlanmış olan Kongo Kintele Kongre Merkezi’nin öğlen güneşini alan kuzey cephesinde camlar cepheye hep derin bir şekilde gömülü olarak yerleştirilmiş, doğu ve batı cephesinde ise zayıf güneş ışınlarının etkisini azaltmak için düşey gölgelikler ve perfore metal paneller kullanılmış.

Doğal Malzemeler, Kültürel ve Yerel Detaylar…

Kongo Kintele Kongre Merkezi yapımında kullanılan malzemelerin seçiminde büyük ölçüde, inşaatın süratle tamamlanması için modern inşaat ve giydirme malzemeleri kullanılmış. Bu nedenle, esasen daha maliyet etkin bir seçenek olmasına rağmen beton çerçeve yerine çelik, blok ve tuğla işi; masif giydirme elemanları içinse alüminyum panel kaplama gibi taşıması daha kolay, daha hafif malzemeler tercih edilmiş. Bununla beraber, ahşap ve taş gibi doğal malzemelerin kullanılmasına da büyük özen gösterilmiş.

Büyük kütleleri öne çıkarmak için, lazer kesim tekniği uygulanıp kıtanın geleneksel desenlerinden esinlenerek geliştirilen Kongo’ya özgü geometrik desenlerle bezenen ve böylelikle binalar ile bulundukları ortam arasında bağ kuran bir dizi perfore giydirme elemanı kullanılmış. Aynı desenler, zemin desenleri ve iç mekanları birbirinden ayırmak için kullanılan paneller gibi iç mekan elemanlarında ve ayrıca güneş kırıcılar ile içerisi ve dışarısı arasında mahremiyet sağlayan dış duvar elemanlarında da zaman zaman vurgulanmış. Düşey güneş kırıcılara daha açık renkli bronz/pirinç kaplama uygulanarak, daha büyük ve daha koyu renkli panellerden ve camdan oluşan arka planda öne çıkmaları sağlanmış. Projenin geneli bronz ve pirincin daha açık ve daha koyu farklı tonlarından türetilerek oluşturulmuş.

200 odalı Kintele Resort OtelKintele Kongre Merkezi’nin tamamlayıcısı olarak işlev görerek 6 adet başkanlık odasında konaklayacak üst düzey misafirler ile onların bir dizi süit ve standart odada konaklayacak misafirlerinin her iki tesisten de diledikleri gibi faydalanmalarına olanak verecek şekilde tasarlanmış. Zemin katta, Kongo Kintele Kongre Merkezi seviyesinden 5 metre daha yukarıda konumlanarak Kongo Vadisi boyunca uzanan panoramik manzaralar sunan spa merkezi, restoran, barlar ve havuz konumlandırılmış.

Avcı Architects Hakkında:

Selçuk Avcı ve Sanja Jurca Avcı, Avcı Architects’i 1989 yılında Londra’da kurdu. Ofis ilk yılında, sürdürülebilirlikteki deneyimlerini zirveye ulaştıran ve kurumun bundan sonrası için yönünü belirleyen ve yılda iki kez düzenlenen Avrupa Birliği Enerji Tasarruflu Yapılar Yarışması’nda birincilik ödülünü kazandı. Avcı Architects, birçok sektörde uzmanlaşmasıyla birlikte, sürdürülebilirlik, üst ölçekli planlardan tek bir ürünün tasarımına kadar farklı ölçeklerin etik altlığını oluşturmaktadır.

Avcı Architects, İngiltere’nin yanı sıra İtalya, Macaristan, Suudi Arabistan, Gana, Sırbistan, Çek Cumhuriyeti, Slovenya, Türkiye ve yakın zamanda da Congo’da projeler tasarladı. Şu andaki aktif olan projeleri ticari ve kurumsal ofisler, perakende merkezleri, özel konut imarları, sergiler ve müzeler de dâhil olmak üzere eğitim ve kültür binalarını içermektedir. Avcı Architects’in Londra, İstanbul ve Ljubljana’da stüdyoları bulunmaktadır.

SELÇUK AVCI KİMDİR?

1961 yılında doğan Selçuk Avcı, Londra ve İstanbul’da yerleşik olan Avcı Architects’in kurucusu ve Urbanista Gayrimenkul Danışmanlık Şirketi’nin kurucu ortağıdır. 1989 yılında kendisine ait ilk özel şirketi Londra’da Avcı Jurca Architects adı altında kurdu ve sonrasında Londra, İstanbul, Budapeşte ve Belgrad’da yerleşik olan multidisipliner bir tasarım öncüsü stüdyoya dönüştürdü. Konut sektörü, ticari sektör, ofisler, perakende, sanat, spor, hava alanı tasarımı, sağlık hizmetleri ve yüksek eğitim kurumları alanlarına yönelik çok çeşitli programların tasarım ve idaresinde birçok kişisel deneyime sahip olan Avcı ekolojik tasarım ve enerji tasarrufunu ön planda tutan mimari anlayışıyla bir çok projeye imza attı.

Londra’da Architectural Association’da, Delft’de TU’da, Ljubljana’da Fakulteta za Arhitekturo’da mimarlık dersleri veren Avcı, İstanbul’da Bilgi Üniversitesi Mimarlık Bölümünde stüdyo yürüttü ve ITÜ’de stüdyo dersleri verdi. Halen ekolojik tasarım üzerine zaman zaman atölye dersleri ve konferanslar vermektedir.
Yürüttüğü projeleri ve uygulanan yapıtları ulusal ve uluslararası sayısız ödül kazandı ve çalışmaları birçok dergide yayınlandı. Bunlardan en dikkate değer olanı, şirketi Avcı (Jurca) Architects’in “İngiltere’nin 50 En İyi Genç Şirketi Rehberi”nde yer almasıdır. Avcı’nın tasarım direktörü olarak 1989 yılında Avrupa Birliği Enerji Tasarruflu Mimari Yarışmasında ilk birincilik ödülünü kazandı ve Londra’da Energy Conscious Design Architects tasarım direktörü iken yaptığı projelerle 1998 yılında RIBA Bölgesel Ödülü’nü aldı. Avcı tarafından projelendirilen Ankara’daki Türkiye Müteahhitler Birliği Binası Londra’da Building Magazine tarafından “En İyi Uluslararası Proje”, 2014 Sign of the City Ödülleri’nde ise “En İyi Mimari Proje” seçildi. Türkiye Müteahhitler Birliği Binası aynı zamanda 11.Türk Serbest Mimarlar Derneği (TSMD) Mimarlık Ödülleri’nde “Yapı Ödülü” ve sürdürülebilirlik nitelikleriyle de LEED Platinum Sertifikası almaya hak kazandı.