24 Mart 2015 tarihinde İngiltere’nin en saygın gazetelerinden biri olan The Independent[1] Gazetesinde yayınlanan bir haber, konuyla ilgili yürütülen bilimsel çalışmaların sonuçları hakkında çarpıcı bilgiler ve bulgular içeriyor.
Haberin linkine bu adresten[2] ulaşmak mümkün. Ayrıca Dünyanın değişik bölgelerinden 24 bilim adamı tarafından 5 kıtada 7 deneme alanında yapılan araştırma sonuçlarının yayınlandığı makalenin tam metnine bu linkten ulaşmak mümkün.
Habitat fragmentation and its lasting impact on Earth’s ecosystems
Amerika’ nın Kuzey Karolina Eyaletinde bulunan Kuzey Karolina Üniversitesinden (North Caroline State University- www.ncsu.edu ) Prof. Dr. Nick Haddad (http://www4.ncsu.edu/~haddad/ ) “Dünyada biri Amazon’da, diğer Kongo’da olmak üzere, sadece iki tane dokunulmamış (bizim ifademizle balta girmemiş!) orman var. Bu iki orman harita üzerinde iki göz gibi parlıyor” diyor.
İnsan yerleşimlerinin ormanlar üzerindeki “kalıcı, zararlı ve genellikle tahmin edilemeyen” etkileri üzerine yapılan araştırma, bir Kamu kurumu olan Amerika Ulusal Bilim Vakfı (National Sceince Foundation- www.nsf.gov ) tarafından desteklenmiştir.
“Habitat parçalanması ve ekosistem üzerindeki etkileri- Habitat fragmentation and its lasting impact on Earth’s ecosystems” konulu çalışma Ülkemizdeki çalışmalar açısından da önemli bulgular içeriyor.
Harita: Amazon ve Kongo Ormanları
Buna göre;
Doğal ekosistemlerin degradasyonu ve tahrip edilmesi küresel biyolojik çeşitlilik kaybının temel nedeni durumundadır. Habitatın tahrip edilmesi parçalanmaya neden olur. Habitatın küçük ve genellikle etrafından izole edilmiş parçalara bölünmesi çoğunlukla insan etkisi ile değiştirilmiş arazi örtüsünden kaynaklanmaktadır. Alanın kaybedilmesi, izolasyonun artması, parçalanmış alanların etrafının daha yoğun şekilde kullanılması, parçalı alanların yapısında ve fonksiyonlarında önemli değişikliklere neden olmaktadır.
Yüksek çözünürlüklü yeni uydu görüntüleri insan etkilerinin küresel ekosistemleri nasıl etkilediğini daha keskin şekilde ortaya koymaktadır. Orman örtüsü üzerinde yapılan çalışmalar daha da etkileyicidir. 18. Ve 20. Yüzyıllarda ılıman bölgelerde (temperate regions) ve geçen yarı yüzyılda tropikal bölgelerde görülen orman azalması (deforestation) dünya genelinde orman örtüsünün üçte bir oranında azalmasına neden olmuştur.
Kalan ormanlar ise küçülme, diğer ormanlık alanlardan uzaklaşma ve izole olma, sınırlarda daha fazla baskı ile karşı karşıya kalmaktadır.
Bu çalışmada “küresel ağaç örtüsü haritası” kullanılarak araştırma yapılmıştır. Araştırma yapılan bölgeler;
- Brezilya- Orman Parçalanmasının Biyolojik Dinamikleri
- Kansas- Amerika- Kansas Ormanlarının Parçalanması Deneyimi- http://www.k-state.edu/withlab/
- Avustralya- Wog Wog Deneme Alanı-http://www.nationalparks.nsw.gov.au/about
- ABD-SRS Koridor Deneme Alanı-http://www4.ncsu.edu/~haddad/Corridors/SRScorridor.html
- Kanada-Yosun Parçalanması-http://umanitoba.ca/institutes/natural_resources/pdf/Debinski_and_Holt.pdf
- Fransa-Metatron
- Borneo– Stability of Altered Forest Ecosystems Project- http://www.safeproject.net/
Bu araştırmalardan elde edilen bulgular ise şunlardır.
- Dünyadaki ormanların %20’ si tarım alanlarına, yerleşim yerlerine veya diğer değiştirilmiş çevrelere 100 metre mesafe içindedir. Bu alanların etrafındaki veya yakınındaki ormanlara etkisi oldukça ciddi boyuttadır.
- Bütün ormanların %70’ i tarım, yerleşim ve diğer alanlara 1 km. mesafe içindedir. Bu ise; insan faaliyetlerinin, değiştirilmiş mikro klimanın, doğal olmayan ve mevcut ormanlarda bulunmayan ağaç türlerinin (invasive türler) ormanları etkileyeceği manasına gelmektedir.
- Dünyanın en geniş-sürekli- dokunulmamış-balta girmemiş ormanları Brezilya Amazonlarında ve Afrika’da Kongo Nehri Havzasında bulunmaktadır.
- Ayrıca Güneydoğu Asya, Yine Gine ve Kuzey Bölgelerde bazı dokunulmamış ormanlar kalmış durumdadır.
- Diğer taraftan ormanlarda görülen bu parçalanma çayırlıklar, savanalar ve sulak ekosistemlerde de izlenmektedir. Mesela dünyadaki çayırlık alanların %37’ si “aşırı derecede parçalanmış” durumdadır.
- 2050 yılına kadar tarımsal faaliyetler için ayrılan alanların %18 oranında, şehir yerleşimleri için ayrılan alanların ise 3 katı kadar (%300) artacağı hesaplanmaktadır.
Prof. Dr. Nick Haddad’a göre;
- Parçalanmış orman alanlarındaki biyolojik çeşitlilik %13 ile %70 arasında azalmakta, kuşlar, böcekler, memeliler ve bitkiler bu süreçten olumsuz etkilenmektedir.
- Besin zinciri kesilmektedir.
- Diğer taraftan parçalanmanın orman üzerindeki etkisi yıllar sonra görülebilmektedir.
Konunun Türkiye açısından ne ifade ettiğine ise daha sonraki yazılarda değinmeyi planlıyorum. Ama binlerce yıldır insanlığa ev sahipliği yapan Anadolu coğrafyamızın özellikleri farklı haliyle. Bizim ormanlarımız günlük hayatımızın bir parçası. Bilimsel bir çalışmaya dayalı olmamakla birlikte ülkemizde yol gitmeyen, insan ayağı basmayan, diğer bir ifade ile “balta girmemiş orman” yok gibi. Ama diğer taraftan ormanlarımız Avrupa’ nın aksine “doğal ormanlar” veya diğer bir ifade ile doğal yolla gelmiş ormanlar. Ağaçlandırma yolu ile getirilen ormanlar daha az.
Bu bizim için büyük bir hazine. Üretime ayrılmış ormanlarımızda üretimi artıralım daha verimli ve ekonomik çalışalım. Buna evet! Bana göre Türkiye’ nin yıllık üretimi 50 milyon metreküpe çıkabilir. Aksini söyleyenler de vardır haliyle ama bu benim mesleki deneyimlerime dayanarak söylediğim rakam.
Ama diğer taraftan “doğallık” korunmalı, ağaçlandırma, yol ve üretime başlamadan önce “ekonomik ve çevresel değerlendirme” yapılmalı. Tabiat insanlar kadar diğer canlıların da mekanı, onların da hakkı var. Hatta bizden daha muhtaçlar, biz göçüyoruz, onlar kayboluyor, ölüyor.
[1] http://www.independent.co.uk/
[2] http://www.independent.co.uk/news/world/there-are-only-two-intact-forests-left-on-earth-study-claims-10129911.html?fb_action_ids=673123939458587&fb_action_types=og.shares
İsmail Belen- Orman Yüksek Mühendisi-5 Nisan 2015