Tasarımın en önemli unsurudur yaratıcılık… Herhangi bir zorlama olmadan tasarımda bu etkiyi bırakmaksa ilham vericidir. NewYorklu tasarımcı John Houshmand’in heykelsi mobilyaları, mimari enstalasyonları ve tasarımda ahşabı kullanım şekli lüks yaşam tarzına cevap veren doğal ve geri dönüşümlü modern ifadeler. John Houshmand ve ekibi, müşterilerine farklı bir deneyim yaşatarak, ürünlerinden doğa ve insanı buluşturuyorlar.
John Housmand imzalı her bir parça, dönüştürülebilir materyal olan ağaçlar ile taş, metal gibi farklı malzemelerin kullanımıyla yapılıyor. Tasarımlar ahşabın ruhunu ve tarihini koruyan özelliktedir. Cam ve metalin zıtlık oluşturan yapılarının da kullanılmasıyla zengin renkte ve dokudadırlar. Kesme ve katlama yoluyla yapılan geometrik müdahale, ahşabın gizli yaşamını da ortaya koymaktadır.
Firma küçük ama surekli güzelliğin peşinde ve henüz keşfedilmemişin peşinde olan yaratıcılığı yüksek bir ekipten oluşuyor. Çok kişisel bir süreci izliyorlar. Bir ağacın ham halinden bitmiş bir ürüne dönüşmesine ya da arada kullandıkları diğer materyallerden olan bir taşın ocaktan evinize gelişine tanıklık ediyorlar. Hammadde seçiminden özel tasarım seçeneklerine, müşterileriyle ortaklaşa çalışarak, ürünün sahibi olacak kişiyi söz sahibi yapıyorlar. Böylece müşteri sadece bir obje satın almış olmuyor ama aynı zamanda kendisiyle de ilişkilendirdiği, tarih ve doğa ile maddenin güçlü bağlantısının olduğu bir canlılığı yaşamına katıyor.
1954 yılında, Hollanda kökenli Amerikalı bir anne ve İranlı bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelen John Houshmand, yaşamı boyunca doğu felsefesiyle batı prensiplerini harmanlayan bir yapıyla ruhunu beslemiş. Genç yaşında Filipinlere, İngiltere’ye, İran ve İsrail’e gitmiş, Yale üniversitesinde okumuş ve 1978 yılında sanat tarihi bölümünden mezun olmuş.
Profesyonel fotoğrafçılık, seramik sanatları konularında sergilerde yer almış, önemli dergilerde yayınlanmış. Elleriyle çalışması ona doğal bir içsel vizyon kazandırmış, John böylece avuçlarının içinden gelen sanat enerjisiyle buluşmuştur. Dünya çapında caz albümlerinde gitar ve perküsyon çalan John, doğaya olan aşkını ahşap evler inşa ederek ortaya çıkarmıştır. 1980 yılında tekrar NY’a döndüğünde, bir inşaat firmasıyla ortaklaşa çalışmaya başlamıştır.
John’un yaratıcı özü ve olağanüstü yaşam deneyimleri yaptığı işlerde ustaca bir imzayla kendini belli etmektedir. Tasarladığı mobilya parçalarında fonksiyonel sanat fikrini esas alan John, doğunun estetik anlayışındaki sadeliği benimseyerek ezoterik derinliği olan ürünleri müşteriyle buluşturur. John, ekibiyle birlikte çalışır ve tüm bu operasyonun adeta komutanı gibi üretim sürecine dahil olur.
Bugünlerde New York eyaletinde yer alan 900 dönümlük çiftliğinde yaşayan John burada doğal dünya ile kurduğu benzersiz ilişkiyle tasarımlarını üretmektedir.
Orsiad olarak sizlerle bu NewYork’lu tasarımıcının yaratıcı ve fonksiyonel mobilya anlayışını en iyi yansıtan “Chalk it up” isimli tebeşir tahtalı ahşap masasının görsellerini paylaşıyoruz. Doğayla buluşan ve sadeliği esas alan tasarım, sanatçının en popüler parçalarından birini temsil ediyor.
