Ahşap görünümlü olması ve ahşap hissi yaratmasına rağmen su, rutubet, sıcak ve soğuk hava koşullarına karşı dayanıklılık özelliğine sahip olan ahşap kompozit ürünler, dünyadaki gelişimine paralel olarak son yıllarda Türkiye’de de özellikle açık alanlarda ve ıslak zeminlerde kullanılan alternatif bir malzeme haline gelmeye başladı.
Türkiye’de mevcut kurulu üretim kapasitesi 20 bin tona, satış hacmi ise 10 bin tona yaklaşan ahşap kompozit pazarında üretici firma sayısı ise her yıl artarak 12’ye ulaştı. Ekonomik krizlerde bile büyümesini sürdüren ahşap kompozit sektörü, mobilyadaki kullanım alanını ve payını yeni geliştirilen ürünlerle hızla artırmaya devam edeceğe benziyor.
nsan uygarlığının başlangıcından beri kullanılan sihirli malzeme kompozitler, geleceğe yön veren ürünler olarak tanımlanıyor. Gelecek bilimcilere göre önümüzdeki 50 yıl, kompozit materyallerdeki gelişmeler üzerine şekillenecek. Bugün yaşanan yeniliklerin çoğunun performans artışı, maliyetleri düşürme, üretimi kolay ve çevre dostu ürünler üzerine yoğunlaştığı düşünüldüğünde bu öngörü çok da yanlış sayılmaz.
Mucize materyal olarak yorumlanan kompozitler kullanıldıkları her ürünün daha hızlı, daha güçlü ve daha dayanıklı olmasını sağlıyor. Tarihin ilk çağlarından itibaren uygarlığın kurulup geliştirilmesinde önemli rol oynayan kompoziti mükemmel yapan, kullanım amacına uygun olarak farklı malzemeleri sonsuz olasılıkla birleştirebilme imkanı sağlaması… Zeki bir mühendislikle iki veya daha fazla malzemenin kombinasyonundan oluşan kompozit, bir araya geldiğinde, oluştuğu malzemelerden farklı bir karakterle daha yüksek performans gösteriyor.
Kompozit malzeme nedir?
Kompozit malzemeler yüksek performans uygulamaları için tasarlanmış, özellikleri spesifik amaçlara uygun olarak oluşturulmuş ve geniş anlamda fonksiyonlarına göre düşünülen malzemelerdir. İki ya da daha fazla sayıda, aynı ya da farklı gruptaki malzemelerin, en iyi özelliklerini yeni ve tek bir malzemede toplamak amacıyla makro düzeyde birleştirilmesiyle oluşturulur. Kompozit malzemeler doğada hazır olarak bulunmazlar. İnsan yapımı malzeme sistemleridir ve kendisini oluşturan malzemelerden farklı özelliklere sahip olurlar. Kompozit malzemenin yapısında bulunan takviye elemanlar, yükü taşıyarak matrisin rijitliğini ve dayanımını artırır. Reçine ve matris malzemeleri ise elyafları bir arada tutarak çevresel etkilerden ve darbelerden korur.
Kompozit, konvansiyel ürüne rakip oldu
1940’lı yıllardan itibaren modern endüstrinin radarına giren kompozit, teorik olarak sonsuz ömürlü ve kullanım alanına sahip olan üstün özellikleri sayesinde çok büyük bir potansiyel taşıyor. Konvansiyonel malzemelerle imalat yapılırken yalnızca malzemeye şekil vermekle yetinilirken, kompozit ürün imalatında, aynı zamanda malzemenin kendisi de üretiliyor. Bu nedenle konvansiyonel malzemelere çok ciddi bir rakip konumuna gelen kompozitlerin ülkemizde de kullanımı giderek hızla yaygınlaşıyor.
Kompozitler yaygın olarak birçok farklı uygulama alanında kullanılıyor. Yüksek mukavemet değerleri sağlayan malzemeler arasında başı çeken kompozitler, çekme, eğilme, darbe ve basınç dayanımı gibi mekanik değerlerin sağlanmasına yönelik tasarlanabiliyor. Geleneksel malzemelerin aksine kompozitler, bir uygulamadaki özel tasarım beklentilerine uygun mukavemet değerlerini sağlayabiliyor.
Kompozitler sınırsız kalıplama boyutları, çok sayıda üretim tekniği, diğer malzemelerle uyuşma özelliği (takviye amacıyla köpük kullanımı), kendinden renklendirme olanağı, isteğe bağlı ışık geçirgen özellikte üretilebilme olanağı gibi avantajlara da sahip bulunuyor.
Estetiği ve fiziksel üstünlüğü ile dikkat çekiyor
Günümüzde, çevre dostu bir malzeme olmasından ötürü, ahşap malzemenin önemi giderek artıyor. İnsan yapımı olan ve istenilen özellikleri elde etmek amacıyla özel olarak tasarlanan malzemeler olan kompozit malzemeler ise, insanların farklı gereksinim ve beklentilerinin yanı sıra, çevreye duyarlı yaşam anlayışının giderek artması da, yeni malzemeler geliştirilmesinde önemli bir etken oluyor. Ahşabın kompozit ile birleştiği ahşap kompozit malzeme de taşıdığı estetik değerin ve fiziksel üstünlüklerinin yanı sıra sürdürülebilir olmasıyla dikkat çekiyor.
Türkiye’de üretim hacmi 1,4 milyar euroya ulaştı
Bu özellikleriyle kompozit sektörü dünyadaki gelişimini hızla sürdürüyor. 2015 yılında 78 milyar dolarlık değere sahip olan küresel kompozit pazarı, 2016 yılında hacimsel olarak 10,8 milyon ton, değersel olarak da 82 milyar dolarlık (74 milyar Euro) büyüklüğe ulaştı.
Türkiye Kompozit Sanayicileri Derneği’nin raporuna göre dünyadaki kompozit sektörü 2016-2021 yılları arasında hacimsel olarak yılda yüzde 4, parasal olarak da yüzde 5 büyüyecek. 2021 yılında küresel kompozit üretiminin 12,9 milyon tona, parasal değerinin ise 103 milyar dolara (94 milyar Euro) ulaşacağı tahmin ediliyor.
Kompozit, ürettiği katma değeri yüksek ürünler ve işlevselliği nedeniyle dünyada olduğu gibi Türkiye’de de stratejik öneme sahip bir sektör. Hatta öyle ki sektör Türkiye’de Avrupa ve dünya büyüme oranının üzerinde bir gelişim gösteriyor. Türkiye Kompozit Sanayicileri Derneği’nin raporuna göre kompozit sektörünün Türkiye’deki büyüme oranı dünya ortalamasının üzerinde. Türkiye’de sektör yıllık yüzde 8-12 büyüyerek, Avrupa ve küresel büyüme rakamlarının üzerinde gelişiyor. Türkiye’de sektör bugün, 265 bin tonluk üretim hacmiyle 1,4 milyar euroluk parasal büyüklüğe ulaşıyor.
Ahşap kompozit ilk ABD’de üretildi
Türkiye’nin son 10 yılda başta havacılık olmak üzere savunma ve uzay sanayi gibi stratejik alanlara devlet politikası gereği ağırlık vermesi, kompozit endüstrisinde de işlem hacminin artmasını sağladı Kompozit ürünlerin kullanım oranı artan sektörler arasında mobilya da dikkat çekiyor.
Kompozit ürünler arasında son yıllarda gelişimiyle en dikkat çekici çeşidin başında ahşap kompozit geliyor. Ahşabın ve plastiğin üstün özelliklerinin bir araya getirildiği yeni nesil bir yapı malzemesi olarak üretilen ahşap kompozit, en nadir ağaç türlerinin sağlayacağı kalite ve görünümün yanı sıra gerçek bir çevre dostu alternatif malzeme özelliği sunuyor. Ahşabın doğal yapısı ve sıcaklığı, yenilenebilir doğal bir kaynak olması, yüksek mukavemeti, ekonomikliği gibi avantajları ile plastiğin suya, neme ve her türlü dış hava şartlarında üstün boyutsal stabilizasyonu, çürüme ve böceklenme dayanımı ve kimyasal direnci ahşap kompoziti üstün bir malzeme yapıyor.
Ahşap kompozitin dünyadaki geçmişi 25-30 yıl öncesine dayanıyor. Dünyadaki ilk üretim ise ABD’de geri dönüşümle bu işe başlayan American Trex isimli firma tarafından yapıldı. Polimer ile talaşı karıştırıp maliyeti düşürerek dayanıklı bir ürün haline getiren Trex firması, bu ürünü ağırlıklı olarak zemin döşemelerinde kullanmak için üretti. İlk üretici firma olan ve yıllık cirosu 750 milyon dolar civarına ulaşan ABD’deki Trex firmasının ardından pazara yeni güçlü üreticiler de girdi. Timbertech, Fiberon gibi büyük firmalar ile pazar hızla büyüdü. Ciroları 200 milyon doların üzerinde firmaların oluşmaya başladığı ABD’de şu anda 25’e yakın firma ahşap kompozit pazarında faaliyet gösteriyor.
ABD’de ahşap kompozit pazarının büyüklüğü, 15 milyar dolar
Ahşap kompozitin ilk olarak ABD’de üretilip yaygınlaşmasının nedenlerinin başında Amerikalıların yaşam şekli geliyor. Tek ya da iki katlı müstakil evlerin yoğun olduğu ABD’de terasların geniş ve çok fazla kullanılıyor olması, ahşap kompozitin de gelişmesini sağladı. Teraslarına çok büyük yatırımlar yapan ABD’liler ahşap kompozit pazarını 15 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştırdı.
Şu anda dünyadaki ahşap kompozit sektörünün yüzde 85’i zemin döşemelerine ait bulunuyor. Ürünlerin estetik olarak zenginleştirilmesi hem kullanımı hem de ürün gruplarının sayısını artırmaya başladı. ABD’de de ıslak hacim ahşaplarında pazar payının yüzde 40-45’ini kompozit almış durumda. Bakım istememesi, daha dayanıklı olması ve estetik bir görünüme sahip olması bu ürünün en büyük avantajlarını oluşturuyor. Estetik olarak ahşabın çok ciddi değer kaybetmesi, bakımının şart olması, hızlı deforme olması kompozite ilgiyi artırıyor. Özellikle ahşap kompozitin henüz evrimini tamamlamamış bir ürün olması gelecek dönemde sürekli bir gelişim göstereceğinin de işaretini veriyor.
Dünyadaki tüm krizlere rağmen yükseliş trendini hiç kaybetmemiş bir ürün olma özelliğindeki ahşap kompozitin ABD’nin ardından dünyada yayılımı, gelişmiş ülkeler kanalıyla oldu. Avrupa’da özellikle ilk olarak Fransa’da yoğun olarak kullanılmaya başlayan ahşap kompozit, ardından bütün Avrupa ülkelerinde yaygınlaştı. Bu süreci takiben Çin devreye girdi. Büyük üretim hacimleri ile pazara giriş yapan Çin son 5 yılda fiyatları oldukça düşürdü.
Ahşap kompozit malzemenin gelişmiş yönleri:
- Kolay şekil alma
- Kalıplanabilme
- Rijitlik (Sertlik)
- Ahşap hissi yaratma (sıcak malzeme)
- Dayanıklılık (Güneşe, su ve rutubete kimyasallara, darbeye, deformasyona, doğrama karıncaları, termitler, algler ve mantarlara karşı dayanıklılık)
- Anti-bakteriyel oluşu
- Küflenmezlik
- Kaymazlık
- Çatlamaz ve kıymıklanmaz
- Kolay montaj ve kolay kullanım
- Cila, boya ve astara uygunluk
- Temizleme kolaylığı
- Zararlı kimyasal içermeme
- Geri dönüşümlü malzemeden üretilme
- Düşük bakım maliyeti
- Uzun ömürlülük
Türkiye’de pazarın hacmi 10 bin ton civarında
Türkiye’nin ise ahşap kompozit ile tanışması 10 yıl önceye dayanıyor. İlk üretimin 10 yıl önce yapılmaya başlandığı ülkemizde ahşap kompozit pazarı hızlı bir gelişim göstererek ciddi hacimlere ulaştı. Her ne kadar müstakil yaşam ve teras kullanımı az olsa da ahşap kompozit zamanla yazlık kesimlerde, havuz kenarlarında, turistlik otellerde ve kafelerin dekorasyonlarında yer bulmaya başladı. Islak hacim ve dış mekanlar için üretimi ve kullanımı daha uygun olması, ürünün prefabrik ev, kepenk, panjur, pergola, bahçe mobilyaları, korkuluklar, dış cephe kaplamaları gibi alanlarda kullanımına imkan veriyor. Şu anda Türkiye’deki hacmi 10 bin ton civarına ulaşan ahşap kompozitin, yüzde 85’ini zemin döşemeleri, diğer yüzde 15’lik kısmını ise ağırlıklı olarak pergolalar oluşturuyor. Bunun en büyük nedenini ise ahşap kompozitin mukavemetli ve dayanıklı oluşu yatıyor.
Ürün yapısal özelliklerinin yanı sıra fiyatıyla da tüketicinin ilgisini çekiyor. Direk gibi uzun büyük parçalarda ahşap kompozit fiyatları yüzde 30’lara varan oranlarda ucuz. Ahşaba göre fiyatının daha ucuz olması nedeniyle ahşap kompozit tüketici için cazibesini artırıyor.
Pazar daha da büyüyebilir, ancak…
Ahşap kompozitin önü sadece dünyada değil Türkiye’de de çok açık. Son dönemde büyük şehirlerdeki belediyelerin açık alan projelerinin sayısının artması, ahşap kompozit pazarını oldukça büyüteceğe benziyor. Özellikle müstakil yaşamı destekleyen inşaat projelerin sayısındaki artış, şu anda 500 bin metrekare olan Türkiye ahşap kompozit pazarının büyümesinde etkili olacak. Tüm bunlar gelecek dönemde kullanım oranının ve pazar payının daha da artacağı ihtimalini kuvvetlendiriyor. Ancak gelişen ve sürekli yeni ürünlerde kendini gösteren ahşap kompozitin hızını kaybetmeden pazarını büyütebilmesi için ise önemli birkaç noktayı hayata geçirmesi gerekiyor.
Sektördeki yetkililere göre, ahşap kompozit pazarının büyümesinin önündeki en büyük engel, fiyatların rekabeti ve yeni ürüne yatırım yapmamak. Piyasada rekabetin fazla olduğunu ve Çin nedeniyle fiyatlar oldukça düştüğünü hatırlatan sektör temsilcileri, bu nedenle de firmaların yeni ürünler çıkararak pazarda ayakta kalmasının şart olduğuna dikkat çekiyorlar. Her yıl Türkiye’de bu sektörde 2-3 yeni fabrikanın kurulduğunu vurgulayarak, bu yeni üreticilerin ürün geliştirme üzerine odaklanmaları gerektiğine dikkat çeken yetkililer, “Mevcut olan ürünler üretilip yeni ürünler geliştirmeye yönelmiyorlar. Fiyatla rekabet yerine yeni ürünle rekabet etmek gerek” mesajı veriyorlar.
Pazardaki yerli üretici firmaların dikkat etmesi gereken bir diğer nokta ise ihracat… Türkiye’de mevcut kurulu üretim kapasitesi 20 bin ton civarında iken pazar büyüklüğü yaklaşık 10 bin ton. Geriye kalan 10 bin tonluk üretimin ihraç edilebilir olduğuna vurgu yapan sektördeki yetkililer, bu nedenle firmaların satış rotalarını yurtdışına çevirmeleri gerektiğini söylüyorlar.