Kalite, fiyat ve hızlı teslimatla artık AB ve ABD gibi gelişmiş ülkelerde büyüyen mobilyacılar, ihracatının yarısını bu ülkelere gerçekleştiriyor. Sektör, yüzde 5’lik dünya payı hedefine de bu pazarlarla ulaşmayı planlıyor.
Birkaç yıl öncesine kadar ana pazarları Libya, Irak ve İran olan Türk mobilyası ihracatı kalite, fiyat ve hızlı teslimatın etkisi ile gelişmiş ülkelerde de tercih edilmeye başlandı. Sektör 2021 yılında 4,3 milyar dolarlık ihracatının yüzde 50’sinden fazlasını AB ve Avrupa ülkeleri gibi gelişmiş pazarlara yaptı. ABD pazarında da ihracat artıyor. Bu pazarlarla birlikte dünya pazarında yüzde 2.2 olan payını 2030 yılına kadar yüzde 5’e çıkarmayı hedefl iyor. Ancak Amerika’da Çin, Vietnam, Meksika, Kanada rakip olarak sektörün önünde dururken, Avrupa’da ise Polonya ve Doğu Avrupa ülkeleri mobilyacıları zorluyor. Sektör temsilcileri yüksek hacimli üretimler için ölçek büyütme ve işbirliği kültürünün geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Avrupa’da satış Türklerin dışına çıktı
Mobilya sektörünün son yıllarda özellikle gelişmiş ülkelerde ihracat artışına devam ettiğini kaydeden Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç, “ABD pazarının ilk 10 ihracat pazarında kalıcı olması bunu gösteriyor. Avrupa’nın önde gelen mobilya ithalatçısı ülkelerde bizim hedef pazarlarımız arasında önemli bir yer tutuyor. İlk 10 pazarımız arasında Almanya, İngiltere, Fransa bu sebeple yer alıyor. Toplam mobilya ihracatımız olan 4,3 milyar doların yüzde elliden fazlası gelişmiş pazarlara yapılıyor” dedi. 4-5 yıl öncesine kadar sektörün ana pazarları arasında Libya, Irak ve İran’ın yer aldığını Avrupa payının yüzde 15-20 seviyelerinde kaldığını aktaran Güleç, “Şimdi İran’a ihracat yapılmıyor. Irak ve Libya’nın payı yüzde 20’lere geriledi” dedi. Avrupa ülkelerinde özellikle Türk ürünlerine olan talebin arttığını kaydeden Güleç, “Son yıllarda özellikle Avrupa’da müşteri kitlesi de değişti. Artık sadece Türklere hitap eden bir üretim ve satış anlayışından uzaklaşıldı” diye konuştu. Gelişmiş pazarlarda yükselişin sürmesi için firmaların ölçeklerini büyütmesi ve birlikte iş yapma kültürünü geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Güleç, “Ayrıca çeşidi azaltmamız lazım. Bir marka hem deri diğer koltuk türleri üretmemeli. Sadece deri koltuğa kaymalı. Böylece hammadde sorununu da daha kolay çözebilir” değerlendirmesini yaptı.
Fransa’ya ihracat %250 arttı
Mobilya Sanayi İş Adamları Derneği Başkanı Nuri Gürcan (MOBSAD) da, “Avrupa ülkelerinde yüzdesel büyüme sağladık. Örneğin; ülkemizin en önemli ihracat pazarı Almanya’ya son 6 yılda mobilya ihracatımızı yüzde 110 artırdık. Fransa’ya yüzde 250 artırdık. Bunun dışında İsrail, Bulgaristan ve Fas da büyüyen pazarlarımız arasında yer alıyor. Pazarın yüzde 40’ını AB ülkeleri oluşturuyor. ABD şu anda ihracattan çok küçük bir pay alsa da yüksek bir ivme yakaladık” dedi. Avrupa’da Türklerden ziyade yabancı alımlar çok daha fazla olduğunu belirten Gürcan, “Türk mobilyasının yüksek zanaat yönü, kaliteli, ucuz olması ve hızlı teslim özellikleri fark yaratıyor” dedi.
Amerika’ya kilogram başına 4,26 dolar ihracat
Sadece mobilya mağazacılığı alanında 59 milyar dolarlık bir gelir hacmine sahip olan ABD, Türk fi rmalarının ilgi duyduğu pazarlar arasında. Türk fi rmalarının ABD’ye son 5 yıldan bu yana yöneldiğini ifade eden Ahmet Güleç, “Bundan 4 sene önce sadece 28 milyon dolar ihracat yaptığımız pazara bugün 250 milyonun üzerinde bir ihracat yapıyoruz. Pazardaki payımız yüzde 0.6’ya çıktı. Bu 5 yıllık hedefi n sonucuydu. Ancak şimdi amacımız milyar dolara erişmek. Giderek burada mağaza açan ve bu pazara yönelik mal üreten girişimci sayımızı artıyor. Bunu fuar katılımlarındaki artıştan da anlayabiliyoruz” dedi. ABD’de mobilya sektörü kiralık ev sayısından çok konut satışlarından etkilenmekte, bu alanda yaşanan artışın toptan mobilya satış rakamlarını doğrudan etkilemekte ve tüketiciler yeni mobilya alımına yönlendiğini kaydeden Nuri Gürcan, “Pazardaki haraketlilik sektörümüz açısından fırsat oluşturmakta. Birkaç zamandır sürekli ABD ile aramızdaki 100 milyar dolarlık ticaret hacminden bahsediyor ve bu ticaret hacmindeki en önemli sektörlerden birinin de mobilya olduğunu belirtiyoruz. Öncelikle ABD bizim için katma değerli ihracat bakımından hassasiyet taşıyor. Amerika’ya kilogram başına 4,26 dolar ihracat gerçekleştiriyoruz. Oysa Türkiye’nin mobilyada kilogram başına ihracatı 2,74 dolar. Bu açıdan bakıldığı zaman ABD, mobilya sektörü açısından geliştirilmesi gereken katma değeri yüksek pazar olarak yer alıyor. 2018 yılında ABD’ye ihracatımız 118 milyon dolarken, 2019 yılında 188 milyon dolara çıktı. Ve son olarak 200 milyon doların üzerine çıktık. Son 6 yılda ise pazar yüzde 320 büyüdü. Biz sadece ABD’ye 1 milyar dolar ihracat yapmak istiyoruz” dedi.
Rusya’da fırsat çıkabilir
Ahmet Güleç, son dönemde Avrupalı markaların çıktığı Rusya pazarına da değindi. “Rusya’nın ithal ikameci politikaları sebebiyle her zaman kısıtlı ve sınırlı bir pazardan bahsediyoruz. Bu yeni gelişmelerin olumlu sonuçlar doğurması için iç politikaların değişmesi birinci öncelik. Elbette böylesi krizlerin akabinde önemli fırsatlar doğması mümkündür. Biz de bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz” dedi. Şu anda da Rusya ile yoğun ticari ilişkilerden dolayı tüm sektörler için bir fırsat söz konusu olduğunu aktaran Nuri Gürcan da, “Mobilya sektörü özelinde konuya baktığımız zaman geçtiğimiz yıllarda Rusya’ya yaptığımız ihracatın payı yüksekti. Burada lüks tüketime olan ilginin yanı sıra mobilyanın ihtiyaç olması, Türk inşaat sektörünün Rusya’daki gücü sektöre olumlu yansıyacak. Doğru hamlelerle Rusya’da kaybettiğimiz ihracatı yeniden artırabiliriz” yorumunu yaptı.