Düşündüğünüz Kadar “Çevre Dostu” Olmayan Ahşap Alternatifleri

 

Döşeme kaplamaları için kullanılan bambu ve dış cephe kaplamasında tercih edilen kompozit ahşap, genellikle inanıldığı şekilde, ahşap alternatifi, tam çevre dostu ürünler değillerdir. Birçok kişi bambu döşemeyi tercih ederken bu ürünün, ahşap döşeme ile neredeyse aynı faydaları sunduğuna inanıyorlar. Bu bazı açılardan doğrudur. Fakat diğer birtakım gerçekler bunların hiç birinin ahşap kadar çevre dostu olmadığını işaret etmektedir.

Öncelikle, bambu zemin kaplamaları her zaman sağlıklıdır diyemeyiz. İkincisi, çevresel izleri zemin ürünü olarak kullanımının düşündüğümüz kadar “yeşil” olmadığını göstermektedir. Bambu ormanlarının hasat edilmesinin ve bu bitkinin çeşitli ülkelerde yoğun şekilde yetiştirilmesindeki ekolojik etkiler bunun ispatıdır.

Sağlık açısından bambu döşeme, tutkalın içine giren formaldehit miktarına bağlı olarak bir riski temsil etmektedir. Bu riske ayrıntılı bir makaleyle yer veren ve ABD Ulusal Sertağaç Kerestesi Birliği tarafından yayınlanan Hardwood Matters dergisine göre formaldehit, kendini sürekli olarak serbest bıraktığından, tıpkı sigara içen bir odada ikinci el içici olmaktaki gibi “sessiz bir katil”…Dahası, çevre açısından, bambu ürünlerinin bıraktığı iz önemli. Bambu zeminlerin imalatı yüksek enerji tüketimine sahip ve masif ahşap için geçerli süreçlerden daha fazla çevreyi kirletiyor.

Bambu şeritleri temizlenmek için, hidrojen peroksit içeren kaynar suya batırılır ve daha sonra bir petrokimya bazlı yapıştırıcı kullanılarak birleştirilir. Bir diğer saygın endüstriyel dergi olan Evergreen Magazine ise bambu zemin üretim süreçlerinin, çeşitli potansiyellerde toksik kimyasallar kullandığını ve katı atık ürettiğine dikkat çekiyor. Buna ek olarak, bu zemin döşemeleri imal eden tesisler, kazanları ısıtmak için kömür kullanırlar. Bu nedenle, oldukça kirletici emisyonlara neden olurlar ve küresel ısınmaya katkıda bulunurlar.

Ayrıca, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Uluslararası Bambu ve Rattan Ağı’na göre, ormansızlaşma, dünyanın bambu ormanlarında yaşayan 1200 hayvan türünün üçte birini tehlikeye atmaktadır. Dahası bu durum, dev panda (Asya), dağ gorilleri (Afrika), Himalaya siyah ayısı ve bambuya bağımlı diğer nadir türler gibi nadir bulunan hayvanları doğrudan tehdit eder. Bangladeş Ormancılık Araştırma Enstitüsü’nden R. L. Banik, bu kaynağın aşırı derecede kesilmesi ile Asya’daki bambu stoklarının önemli ölçüde azaldığını belirtiyor.

Bu ürüne yönelik talep, İsviçre’deki Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (World Wildlife Fund) tarafından yapılan bir anket; “dünyadaki bambu toplamının yarısı yasa dışı olarak hasat edildiğine ve çok sayıda tarım arazisi ile tropikal orman yerine tek kültürlü bambu plantasyonları yapıldığına” dikkat çekiyor.






Kompozit ahşap, tüketicilerin ahşap yerine tercih ettiği başka bir (nispeten yeni) bir üründür ki çoğunlukla, teraslar, bahçe mobilyaları veya açık peyzaj projeleri için kullanılmaktadır. Tam ahşap olmamakla birlikte, ahşap lifleri ve plastik reçinelerden oluşan ve değişen oranlarda genellikle yüzde 50-50 olan bir malzemedir. Yapılan analizler, kompozit ahşabın öne sürüldüğünden çok daha az “yeşil” olduğunu ortaya koymaktadır. Bir literatür taramasına dayanarak, kompozit ahşabın geleneksel olarak ahşaba atfedilen; çürüme, UV ışınlarına bağlı bozulma ve renk değişikliği gibi bazı sorunlardan etkilenebileceğini belirtiyorlar. FPInnovations tarafından 2009’da yapılan karşılaştırmalı yaşam döngüsü değerlendirmesinin sonuçları üç ürünün karşılaştırmasında; masif kırmızı sedir, % 100 geri dönüştürülmüş polietilen kullanılarak kompozit ahşap ve saf polietilen kullanılarak kompozit ahşap içinde, masif ahşabın en düşük çevresel etkiye sahip olduğunu gözler önüne sergiliyor.

 

Kaynak: The Many Virtues of Hardwoods-Quebec Wood Export Bureau