DEİK Başkanı Olpak, “Güvenli bir şekilde tedarik zinciri sağlayan ve karşı tarafa mallarını ve hizmetini aktarabilen kazanan olacak diye düşünüyorum.” dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) tarafından “Transatlantic Talks webinarları” kapsamında “Seçim Sonrası ABD Ticaretinden Neler Beklemeli: Ticari partnerleri etkileyecek tarafsız faktörler” konulu bir online seminer gerçekleştirildi.
Mercury Başkan Yardımcısı Joe Garcia’nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen ve ABD-Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin geleceği ele alındığı online seminere DEİK Başkanı Nail Olpak ve TAİK Başkan Yardımcısı Seymur Tarı’nın yanı sıra ABD Exim Bank’ın Eski Başkanı ve ‘Ticaret Dört Harfli Bir Kelime Değil’ kitabının yazarı Fred Hochberg katıldı.
Olpak, toplantıda yaptığı konuşmada, DEİK’in yaptığı çalışmalara ve TAİK’in önemine değindi.
DEİK’teki rolünün ötesinde Türk Eximbank ve Turkcell’in Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini de sürdüğünü dile getiren Olpak, “Hepimiz küreselleşmeden bahsediyorduk yıllarca ve bir yandan da yakın zamanda lokalizasyon ve küreselleşmenin yerelleşmesine odaklanır olduk. Pandeminin ilk etkisi bu oldu. İkinci olarak günlük alışkanlıklarımız ve iş yapma tarzımız yeni normale geçiş yapmakla kalmıyor aynı zamanda farklı sektörler örneğin; finans sektörü ve merkez bankalarının oynadığı rol de değişiyor. Çünkü merkez bankaları doğrudan yatırım desteği programı başlattılar. Bu geçmişte hiç de olağan değildi. Değinmek istediğim ikinci nokta buydu.” dedi.
“Bir büyük tedarikçiye bel bağlamak ve sadece ona çalışmak artık avantajlı değil”
Pandemiyle birlikte yaşanan diğer gelişmelere de değinen Olpak, şunları söyledi:
“Değinmek istediğim üçüncü nokta ise bizler şimdiye kadar ölçek ekonomilerden, rekabetten vs. bahsediyorduk. Ama şimdilerde fark ediyoruz ki aslında bir büyük tedarikçiye bel bağlamak ve sadece ona çalışmak artık avantajlı değil. Son olarak yakından uzaktan, pahalıdan ucuzdan bahsederdik. Bunları kriter olarak belirlemiştik. Halbuki bu günlerde fark ediyoruz ki bulunur çok daha önemli. Ve yorum olarak şunu da söylemek istiyorum tam olarak yıldızı yükselen sektörler hangileri olacak henüz bilmiyoruz. Biraz fikrimiz var ama sonuçta güvenli bir şekilde tedarik zinciri sağlayan ve karşı tarafa mallarını ve hizmetini aktarabilen kazanan olacak diye düşünüyorum.
“Türkiye-ABD arasındaki bu 100 milyar dolarlık ticaret hedefi benim çok hoşuma gidiyor”
ABD İhracat-İthalat Bankası (EXIM Bank) Eski Başkanı Fred P. Hochberg, ise Türkiye’ye çok kez geldiğini ve özellikle de THY ile ortak çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.
Hochberg, “Türkiye’ye geldiğim zamanlarda ne kadar güzel ve başarılı bir şekilde güçlü ilişkilerimizin vücut bulduğunu gördüm ve gelecekte de Türkiye ile olan ilişkilerimizin güçlenmesine yönelik isteğim ve kararlılığın her zaman farkında oldum. Bu benim bankanın başında olduğum dönemden hatırladıklarım.” diye konuştu.
İki ülke arasındaki ticaret hedefine değinen Hochberg, “Türkiye-ABD arasındaki bu 100 milyar dolarlık ticaret hedefi benim çok hoşuma gidiyor. Bu da şu anki seviyenin 5 katına çıkması anlamına geliyor yaklaşık olarak. Hatırlıyorum çok net olarak Türkiye’ye geldiğim zaman sürekli olarak masaya yatırılan konuların arasında ticaret dengesi yer alıyordu ve bir yandan da ticaret açığının olacağından bahsediliyordu bir yöne ya da diğer yöne doğru. Kitabımda da buna atıfta bulunuyorum zaten. 100 milyar dolarlık ticaret doğru ilerlerken ticaret açığının bize engel teşkil etmesini engelleriz diye temenni ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
ABD ve Türkiye’nin güçlü ekonomik bağlarının olmasının ticaret tarafından da faydalanılacağını aktaran Hochberg, “Ticaret açığı olursa ABD ya da Türkiye tarafında, sonuçta belki küçük bir oran olabilir ama önemli olan şey eğer bu daha güçlü bir ekonomik ortaklığı beraberinde getirebilirse bunu mümkün kılmalıyız. Bu yüzden de TAİK’in yaptığı bu çalışmalar bizim çok hoşumuza gidiyor. ABD ve Türkiye arasındaki ticaretin ve bağlantıların çok daha güçlü olması gerektiğine inanıyoruz. Ve ticaret de burada çok önemli ve güçlü bir araç olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Hochberg, aynı zamanda bağların güçlenmesi için eğitim ve kültürel değişim programları gibi çok daha fazla çalışma yapılması gerektiğini dile getirdi.
COVID-19 krizinden edinilen derslere değinen Hochberg, artık tedarik zincirlerinin inovasyon odaklı olmasının ve daha dirençli dayanıklı olması gerektiğini ve çok daha güçlü tedarik zincirleri kurmanın gerekli olduğunu söyledi.
“Umarım ileride iş yapma fırsatlarının daha da artacağını göreceğiz”
TAİK Başkan Yardımcısı Seymur Tarı da bu hafta başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump doğrudan diyaloğa girdiklerini anımsattı.
Tarı, “İki ulusun birlikte çalışmayı sürdürerek iddialı bir şekilde ikili ticareti 100 milyar dolara çıkarmak için neler yapılması gerektiği konusunda görüşmelerin süreceğini söylediler. Hem TAİK olarak Türkiye ve ABD ekonomisi açısından bunun ne anlama geldiğini biliyoruz. Aramızdaki ittifakın güçlenmesi, ekonomik refahın artırılması, bölgesel ve dünya çapındaki istikrara da katkıda bulunması ön görülüyor bu ticaret hedefini gerçekleşmesinin. Umarım ileride iş yapma fırsatlarının daha da artacağını göreceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.