Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerini normalleşmesi ihracatçıların yüzünü güldürüyor.
Türkiye İhracatçılar Merkezi koordinatörlüğünde 2023 hedefinde 500 milyar dolarlık ihracat için yatırıma devam ettiklerini ifade eden Ulaş Gümrük Müşavirlik Firması sahibi Mustafa Çakır, ” Hükumetimizin yaptığı yatırım ve politikalar ile üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Biz özel girişimciler, şirketler elimizi taşın altına koymalıyız” diye konuştu.
Türkiye’nin Rusya ile olan ilişkilerin düzelmesinin ardından ihracatçılar endişeli günlerini geride bıraktılar. Türkiye’nin Rusya ile olan ilişkilerin her geçen gün artmasının ardından ihracatçıların da yüzü gülmeye başladı. İlişkilerin normalleşmesinin meyvelerini vermeye başladığını ifade eden Ulaş Gümrük Müşavirlik Firması sahibi Mustafa Çakır, Türkiye’nin ihracata yönelik hedeflerine dikkat çekti.
“Limanlar uluslararası ticarette önemli yere sahip”
Limanların uluslararası ticarette önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çeken Mustafa Çakır, limanların bölgesel ve ulusal ekonomiye büyük katkı sağladığına dikkat çekti. Rusya ile yaşanan krizin ihracatı sekteye uğratmış olmasına rağmen ilişkilerin yeniden düzelmesinin meyvelerini vermeye başladığının altını çizen Çakır, şöyle devam etti:
“Dünya ticaretinin büyük oranda deniz taşımacılığıyla yapılmasından ötürü limanlar uluslararası ticarette önemli bir yere sahiptir. Hem bölgesel hem de ulusal ekonomiye büyük katkı sağlayan limanlar sanayinin ve ticaretin gelişmesi açısından önemli bir fonksiyonu yerine getirmektedir. Bu bağlamda Zonguldak Limanı Rusya, Ukrayna, Gürcistan ve Bulgaristan ülkelerine yapılan ticarette önemli katkıları bulunmaktadır. Zonguldak Limanı 2007-2015 yıllarında 14 adet düzenli Ro-Ro, Ropax bunlara ilaveten kuru yük gemileriyle ülkemize kazandırdığı döviz açısından ve katma değer oluşturma özellikleri açısından büyük etkisi olmuştur. Yalnız bilindiği üzere Rusya’nın Kırım’ı işgal etmesi, Rusya ile yaşamış olduğumuz uçak krizi büyük önemde tonaj olarak sayısal olarak ihracatı sekteye uğratmıştır. O senelerde iki bin ila dört bin ihracat beyannamelerinden krizden sonra adetler dört yüz ila bin arasına düşmüştür. Yalnız son dönemde Sayın Cumhurbaşkanımızın nezdinde Rusya ile aramızın düzelmesi meyvelerini yavaş yavaş vermeye başladı. Bu olayı değrelendirirken özellikle Zonguldak Limanı, Ukrayna ve Rusya ağırlıklı olarak bir kapıdır. Kırım’da eskiden Ukrayna’ya dahil olduğu için oradaki şehirler Ukrayna pazarı olduğu için ihracatımız daha yüksek çaplardaydı. 100 bin tonlarda yaş sebze meyve ihracatı vardı. Ama Kırım’ın işgali bu pazarların Ukrayna açısından elinden çıkmasına sebep oldu. Bu olayda düşüş yaşanırken ülkemizin politikalarıyla veya yatırımlarıyla alakalı değil. Bu olay tamamen Kırım’ın işgalinden dolayı Ukrayna pazarının daralmasıyla alakalı bir durum söz konusu. Bir de özellikle Zonguldak limanından Kırım bölgesindeki limanlara çıkışlar oluyordu.”
“2023 için üzerimize düşen görevi yerine getirmeye çalışıyoruz”
Teknolojideki gelişmelerin dünyayı bütünsel bir köy haline getirdiğini ifade eden Mustafa Çakır, bir ülkenin ayakta kalabilmesinin dış ticaret politikaları ve yatırımlarıyla mümkün olabileceğini ifade etti. Türkiye’nin 2023 hedefi için özel girişimcilerin de elini taşın altına koyması gerektiğine vurgu yapan Çakır, 2023 hedefi için çaba gösterdiklerini ifade etti. Çakır, “21. yüzyılın eşiğinde bulunduğumuz şu dönemde üretim ve teknoloji rekabetine dayalı global ve küresel ekonomi kelimelerini sıkça duyuyoruz. Teknolojideki gelişmeler ve bunların ortaya koyduğu iletişim ve bilgi ağındaki ilerlemeler dünyayı adeta global küçük bir köy haline getirdi. Küresel rekabette bir ülkenin ayakta kalabilmesi dış ticareti, dış ticaret politikaları ve yatırımlarıyla mümkündür. Mevcut hükumetimiz izlediği yol haritası ve yatırımları ile takdire şayan bir şekilde görevini yerine getirmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız ve mevcut hükumetimizin desteği, katkılarıyla birlikte Türkiye İhracatçılar Merkezi (TİM) koordinatörlüğünde 2023 yılında Türkiye’nin ihracatını 500 milyar dolara çıkartacak bütünsel bir eylem planı oluşturmak ve ihracatın sürdürülebilir olmasını sağlamak ulusal bir politika olarak belirlenmiştir. Bu projenin hedefi Cumhurbaşkanından Başbakanına, hükumetten muhalefete, sivil toplum örgütlerinden sokaktaki vatandaşa dek bir milli strateji olarak benimsenmesiydi. Çünkü hedefe ulaşmak toplum olarak hedefe inanmaktan geçer. Hükumetimizin yaptığı yatırım ve politikalar ile üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Biz özel girişimciler, şirketler elimizi taşın altına koymalıyız diye düşünüyorum. 2023 hedefi dedik ya Ben şirketim olarak door to door (kapıdan kapıya teslim) Türkiye’nin herhangi bir köşesinde herhangi bir üretici iseniz belirli bir şey üretiyorsanız artık teknoloji çağı, her şey parmaklarınız altında. Artık internet ağı, yeter ki bağlantıyı kurun. Kapıdan alıp dünyanın öbür ucu da olsa kapıya teslim ediyoruz. Bu bağlamda şirket bünyesine kattığımız, satın aldığımız gemiler, kurduğumuz şirketlerle direk ihracat yapmak, kara, deniz, nakliyesi gibi sektörün bütün ihracat kalemlerinde bulunmak. Biz 2023 için üzerimize düşen görevi yerine getirmeye çalışıyoruz. Benim tavsiyem, fikrim bütün bu hedef kapsamında herkesin aynı sorumlulukta hareket etmesidir. Çünkü devletimiz zaten gerekli bütün teşvikleri, desteği fazlasıyla sağlıyor” şeklinde konuştu.
Çakır, “Bizim anayasada ve Türkiye kanunlarında bir olayı değerlendirirken şekil ve esas yönü vardır. Şekil yönü olayların kanunlar çerçevesinde hareket edilmesidir. Bizim yaşadığımız en büyük sıkıntılar kanunların şekil yönünden uygulanması kısmında. Tabi ki bürokrasimiz gerekli bu işte yetkililer tabii ki kanunu uygulayacak. Ama olayı bir de esas yönünden değerlendirme var ki olay siyasetçilerimize inisiyatif alacak olan idarecilerimize düşüyor. Çünkü esas yönü nedir olayın bir ülkenin menfaati, vatanın menfaati daha önemliyse olayı esas yönünden değerlendirmek. Burada siyasetçilerimize iş düşüyor. İdarecilerimize iş düşüyor. Allah’a şükür bu konuda gözle görülür bir sıkıntı yaşamıyoruz” diye sözlerini tamamladı.