NURUS BAŞ TASARIMCISI RENAN GÖKYAY: “ŞİRKETLERİN DEĞERİ ÇALIŞANLARINA VERDİĞİ DEĞER İLE DOĞRU ORANTILIDIR”
1927 yılında Ankara’da Nurettin Usta tarafından kurulan ve bugün yaklaşık 50 ülkeye ihracat yapan Nurus, sağlıklı çalışma alanları konusunda farkındalık oluşturmak için Anadolu yollarında… Nurus’un 90’ıncı yılı kapsamında hem iş dünyasını hem de geleceğin tasarımcılarını bilgilendirmek için başlatılan ‘Nurus-Anadolu Yolculuğu’nun ikinci durağı Kayseri oldu.
Tasarladığı inovatif ürünler ile hem yaşam hem de çalışma alanlarında zaman ve mekan algısını yeniden tanımlayan Nurus, teknolojik çözümlerini Kayseri’de Abdullah Gül Üniversitesi Mimarlık, Endüstriyel Tasarım, İç Mimarlık öğrencileri ve şirketlerin insan kaynakları yöneticileri ile paylaştı. Nurus Yönetim Kurulu Üyesi ve Baş Tasarımcısı Renan Gökyay ‘Çalışma Alanlarında Sağlık’ başlıklı sunumunda dünyada hızla yayılmaya başlayan yenilikçi yaklaşımlar hakkında bilgi verdi. Çalışanların günde ortalama 8 saatini iş ortamında geçirdiğine dikkat çeken Gökyay, son yıllarda Avrupa’da ve dünyada insan sağlığına ve mutluluğuna değer veren tasarımların ve ürünlerin tercih edildiğini kaydetti.
Renan Gökyay ‘Nurus-Anadolu Yolculuğu’nun Kayseri durağındaki sunumunda “Hayatlarının ortalama 15 yılını ofislerde oturarak geçiren çalışanlar nasıl sağlıklı kalabilir? Çalışma ortamlarının sağlıklı olmasında işverenin sorumluluğu nedir? Sağlıklı ofis kriterleri nedir? Çalışma koltukları çalışanları zehirliyor mu? Sağlıklı ofisler çalışanların performansını nasıl etkiliyor?” gibi soruların yanıtlarını verdi.
Çalışma alanlarının çalışanların sağlığını ve verimliliğini destekleyecek şekilde düzenlenmesinin faydalarına dikkat çekmek, dünyada bu alandaki son gelişmeleri ülkenin dört bir tarafında hem şirket yöneticilerine hem de geleceğin tasarımcılarına aktarmak için yola çıktıklarını ifade eden Gökyay, ilk buluşmayı Konya’da gerçekleştirdiklerini, Kayseri’nin ardından Nurus’un farkındalık yolculuğunu farklı şehirlerde sürdüreceklerini açıkladı.
“EN DEĞERLİ YATIRIM ÇALIŞANLARA YAPILAN YATIRIMDIR”
İşverenlerin çalışanların sağlığını gözetmelerinin yasal bir sorumluluk olduğuna vurgu yapan Gökyay, “Modern çalışma kültüründe artık işverenler çalışanların hem vücut hem zihin sağlığını gözetmek durumunda. Maliyet kaygısı ile sağlık hassasiyetinin geri plana itilmesi işverene, zaman kaybı, verimsizlik, motivasyon azlığı ve hukuki yaptırımlar şeklinde geri dönüyor. Sağlıklı çalışma alanları işveren açısından verimliliği de destekleyen en önemli unsurlardan. Çalışanlar günlük hayata uygun sağlıklı tasarımlar ve çözümlerle önemsendikleri, mutlu oldukları bir işte daha verimli olabilirler” diye konuştu.
İşverenlerin her şeyden önce çalışanlarına yatırım yapması gerektiğinin altını çizen Renan Gökyay, “Şirketlerin değeri çalışanlarının sağlığına verdiği değerle doğru orantılıdır” dedi. Gökyay şöyle devam etti:
“Çalışma alanlarını, yaşam alanlarından ayrı gören klasik anlayıştan artık uzaklaşmak gerekiyor. Günümüz çalışma kültüründe tasarımda sadece ergonomiye odaklanmak yeterli değil. İnsanlar artık vücut ve zihin sağlıklarının çalışma saatleri içinde de geliştirilmesini talep ediyor. Üstelik çalışanların tam ‘iyilik’ halinin, işvereni bağlayan yasal bir boyutu da var. İşverenler çalışanların kimyasal ve radyolojik zehirlenmesinden ne kadar sorumluysa, çalışma ortamından kaynaklanan kas iskelet sistemi hastalıklarından, stres, depresyon ve anksiyete gibi sağlık sorunlarından da o kadar sorumlu.”
İŞYERLERİNDE SERTİFİKALI KOLTUK KULLANILMALI
Nurus’un Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ile ofiste sağlık konularına odaklanılan yeni bir çalışma başlattığını açıklayan Renan Gökyay iş sağlığı ve güvenliği kriterlerinin geleceğin ofislerinde sağlıklı tasarımları zorunlu kıldığını belirterek şunları söyledi:
“Sürekli oturmaktan ve bilgisayar kullanmaktan kaynaklanan boyun fıtığı veya bilekte sinir sıkışması gibi kas iskelet sistemi hastalıkları her geçen gün artıyor. İşveren çalışanların sağlıklı çalışma ortamları oluşturulmasından sorumlu. Çalışan koltuktan düşüp yaralandığında bile bundan işveren sorumlu. Türk Standartları Enstitüsü 2003 yılında çalışma koltuklarına standartlar getirdi. Buna göre çalışma koltukları, kullanıcının yaralanma riskini en aza indirecek şekilde olmak zorunda. Dolayısıyla işveren sertifikalı koltuk kullanımı ile çalışanların yaralanma riskini azaltacaktır.
Diğer taraftan koltuğun yapımında kullanılan kumaş, sünger veya yapıştırıcı, vücudumuzun kimyasal dengesini bozuyor olabilir. Hatta kullanılan yapıştırıcılar soluduğunuz havaya zehir saçabilir. Bu nedenle emniyet ve kumaş niteliğinin yanı sıra koltuk boyalarında ağır metallerin kullanılmamasını gerektiren standartlar zorunlu hale getirildi. Verimli ve sağlıklı bir iş hayatı için çalışma ortamları doğru kurgulanmalı, insan hayatına değer veren standarda sahip ürünler kullanılmalı.
ÇALIŞAN SAĞLIĞINA YÖNELİK ÇÖZÜMLER ÜRETİYOR
Nurus olarak temel önceliğimiz verimli çalışma ortamları oluşturmak. Biz ihtiyaçları tespit ediyor ve ona göre çözümler üretiyoruz. Duruş ve dolaşım bozukluğuna sebep olan sürekli oturarak çalışma sorununa çözüm arayışı bizi yeni bir teknolojik tasarıma yöneltti. Ürün ailemize yeni katılan ‘Take 5’, ihmal edilebilen esneme, germe gibi hareketlerin ofiste yapılmasına imkan sağlıyor. Masalara eklenen bir program, masa başı çalışanlara ne zaman ayakta çalışılması gerektiği hatırlatıyor. ‘Nurus Links’ adlı ürün grubumuzla ofis içindeki özgürlüğün daha da geliştirilmesi hedefliyoruz.
Ayrıca çalışma alanlarının akustik yapısını iyileştirerek ortamdaki ses kalitesinin artırılması da ürün yelpazemiz içindeki bir başka konsepti oluşturuyor. Verimli çalışma ortamları için ofiste yaşam kalitesinin arttırılması, çalışanların mutlu, rahat ve konforlu bir ortama sahip olması gerekiyor. Biz, tüm çalışma tiplerine uygun, yaratıcı çalışma ortamlarının oluşmasına katkı sunan, farklı yaş gruplarının ihtiyaçlarına cevap verebilen, hiyerarşik ayrımları silikleştiren, işbirliğini mümkün kılan, çalışanların sosyalleşmesine katkı sunan ortamlar ve mobilya tasarımları ortaya koyuyoruz.”
NURUS DÜNYA DEVLERİ İLE GELECEĞİ ŞEKİLLENDİRİYOR
Nurus halen Almanya’daki Fraunhofer Enstitüsü öncülüğünde yürütülen ‘Office21 Projesi’nde, Adidas, Volkswagen, BMW, Fujitsu, İntel ve Sanofi-Aventis’in aralarında bulunduğu 20 dünya deviyle birlikte geleceğin ofislerini şekillendiriyor.
Sektörlerinden bağımsız olarak dünya genelinde öncü markaları buluşturan Alman Tasarım Konseyi’ne Türkiye’den davet edilen ilk ve tek marka olan Nurus, inovasyondaki başarısıyla Bosch, Minox, Zeiss, Miele, Liebherr, BMW, Daimler, Grohe, Porsche ve Braun’un da aralarında olduğu 200 şirket arasında yer alıyor.
NURUS HAKKINDA:
1927 yılında kurulan, öncü profesyonel mobilya üreticilerinden Nurus, bugün 50’den fazla küresel noktada müşterilerine hizmet veriyor. Teknolojiyi ve yenilikçi tasarımı birleştirerek insanların sağlıklı yaşamına öncelik veren Nurus birçok uluslararası ödülün sahibi.Red Dot Product Design Award’ı ve Design Management Europe’u Türkiye’ye ilk kez getiren, IF Product Design ve GOOD Design’ı Türkiye’de mobilya sektöründe ilk kez kazanan Nurus, içinde German Design Award’ın da olduğu 50’yi aşkın tasarım ödülüne sahip. Marka ve tasarımda disiplinlerarası bilgi transferi sağlayan German Design Council’a Türkiye’den ilk ve tek marka olarak davet edilen Nurus, bu üyelikle geleceği şekillendiren 200 dünya markası arasında bulunuyor. Gelecekteki çalışma yöntemlerini araştıran ve kritik başarı faktörlerini belirleyen bir kuruluş olan Fraunhofer IAO Research Network Office 21® içinde de bulunan Nurus, aynı zamanda orijinal tasarımları destekleyen Be Original Americas’ın üyesi. 16 milyondan fazla mimarın, iç mimarın ve tasarım meraklısının takip ettiği Architonic Top 200 Markaları Listesi’nde de yer alan Nurus, kreatif endüstrideki çalışmalarına büyük kararlılıkla devam ediyor. Mekanların önemli olduğu bugünün dünyasında Nurus, benzersiz tasarımlar arayan bireyler için çalışma alanlarını ve yaşam alanlarını yeniden tanımlarken, hızlı ve ihtiyaca uygun çözümler sunuyor. Nurus, hem sosyalleşmeyi etkinleştirip hiyerarşiyi azaltmayı hem de motivasyonu artırarak farklı kuşakları bir araya getirip yaratıcılığı desteklemeyi hedefliyor. Son teknolojiye entegre tasarım ve ürünleri ile kullanıcıları destekleyen Nurus, ürünlerine özel ‘Nurus Links’ ile mobilya ve elektronik eşyalar arasında bağ kuruyor; günlük operasyonlara hız ve kolaylık getiriyor. Mekanların sosyalleşmesi, sürekli ve kesintisiz bilgi transferinin önünü açıyor. Nurus, yenilikçi fikirleri ile çalışma alanlarında yeni bir atmosfer oluşturuyor. Nurus, ofis mobilyası alanında Türkiye’nin ilk Ar-Ge merkezi olma unvanına da sahip.