Belçikalı Ravago Grup firmalarından, Yalıtım sektörünün önde gelen markası Ravaber, kurmakta olduğu Macaristan ve Yunanistan fabrikaları ve ihracat alanında yaptığı yatırımlarla adından söz ettiriyor. Firma ve çalışmaları hakkında detaylı bilgi edinmek amacıyla Ravaber Ticari Direktörü Mimar Özge Sipahioğlu ile yaptığımız söyleşiyi siz değerli okurlarımızla paylaşıyoruz.
ORSİAD: Firmanızın kuruluşundan bugüne kadar olan hikayesini kısaca anlatır mısınız?
Özge Sipahioğlu: Ravaber, tüm Mineral yünleri tek çatı altında üreten yaklaşık 12 yıllık bir marka. Kayseri’de 2007 yılında Türk iştiraki olarak başlayan marka, 2018 yılında Belçikalı bir dünya markası olan Ravago Group’un satınalması ile ürün, hizmet kalitesi, güçlü marka imajıyla ve finansal altyapısı ile de sektörde lider konuma yükselerek rakiplerini gerek üretim gerekse satış ve pazarlama konularında geride bıraktı. Plastik, kauçuk, kimyasal maddeler ve bina çözümleri alanında dünyanın bir numaralı servis sağlayıcısı Ravago Group’un 55’ten fazla ülkede, 285’ten fazla lokasyonda var. Türkiye’nin ise, 2. büyük petrokimya üreticisi Ravago Türkiye ise, bu hacmin yüzde 10’dan fazlasını oluşturuyor.Ravago Bina Çözümleri iş kolu altında ise, başta ısı ve su yalıtımı olmak üzere farklı birçok başlık altında inşaat sektörüne yönelik ürünler üretip, markalar sunuyor. Bu iş kolu altında, Kayseri’deki tesislerinde 56.000 m²’si kapalı, toplam 80.000 m² alan üzerine tesis edilmiş ileri teknoloji ekipmanları ile yıllık 120.000 ton Taş yünü üretimi gerçekleştiren Ravaber, sadece ülkemizin değil, bulunduğu coğrafyanın en büyük taş yünü üreticisi. Aynı tesiste 2019 yılı içinde devreye aldığımız, yatırım bedeli 17 milyon Euro olan, Mineral Yün üretim hattı ile birlikte, Mineral yün alanında da söz sahibi olduk. Tüm bu ürünlere ilave olarak, yaklaşık 2 yıldır Türkiye’deki tek seramik yünü üreticisi olarak faaliyetlerimize devam ediyoruz. Böylece bütün mineral yünleri aynı çatı altında üreten dünyada ilk ve tek marka olmayı başardık. Bugün, Kayseri’de toplam 5 üretim hattında, üçü taş yünü, biri seramik yünü, biri de mineral yün olmak üzere üretim yapmaktayız.
Grubun, birisi Macaristan’da, diğeri ise Yunanistan’da olmak üzere aynı anda iki ayrı yurt dışı yatırımı devam ediyor. Macaristan’da 40 bin ton kapasiteli taş yünü yatırımı için özel devlet teşviki aldık. Toplamda 30 milyon euro yatırım bedeline sahip taş yünü tesisinin inşaat aşamaları ve makinaların montajları tamamlanmak üzere.2019 yılının sonunda bu tesissimizi hayata geçirmeyi planlıyoruz.
Buna paralel olarak, Yunanistan’ın Katerini bölgesinde yıllık 15 bin ton kapasiteli taş yünü tesisimizde de yine yeni hat makine montajlarımız devam ediyor. Burada da 2019 yılında üretime başlama hedefimiz var. 2019 yılında tamamlanacak yatırımlarla beraber ikisi yurt dışında olmak üzere toplamda üç ayrı lokasyonda yıllık 200 bin tonun üzerinde mineral yün üreterek dünyada sektörün önemli bir oyuncusu haline gelmiş olacağız.
ORSİAD:Ravaber ağırlıklı olarak taş yünü, cam yünü ve seramik yünü üreten bir marka. Peki bu ürün gruplarında iç pazarın durumunu ve buna ek olarak ihracatı değerlendirir misiniz?
Özge Sipahioğlu: Türkiye’de inşaat sektöründeki pazarın daralması birçok firma gibi bizlerin de ihracat pazarlarına yönelmemizi sağladı. Burada Ravago Grup firması olmamız, uluslararası yapımız ve Ravago Bina Sistemleri’nde Avrupa’daki bilinirliğimiz ve o ülkelerdeki mevcut satış ekibimiz, ihracatımızı destekliyor. Şu an Kayseri’de yaptığımız üretimin yaklaşık yüzde 30’unu başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, dünyanın farklı bölgelerinden 30’u aşkın ülkeye ihraç ediyoruz. Önümüzdeki dönemde hem gelişen bölgeler hem de gelişmekte olan ülkelere odaklanmayı hedefliyoruz.
ORSİAD: Ürünlerinizden, ürünleri geliştirdiğiniz Ar-Ge çalışmalarınızdan ve ürünlerin sahip olduğu ulusal ve uluslararası geçerli belgelerinizden bahseder misiniz?
Özge Sipahioğlu: Bizim ürünlerimizden, farklı kullanım detaylarına göre değişen farklı beklentiler var. Çatı yalıtım malzemesinde duyulan ihtiyaç farklı iken, dış cephede kullanılan yalıtım malzemelerinden beklentiler farklı olabiliyor. Dolayısıyla hangi ürünün hangi alanda kullanılacağını, kullanılan alana göre de hangi özelliklerinin geliştirilmesi gerektiği üzerinde çalışıyoruz. Kullanım detaylarına göre ürün farklılaştırıyoruz. Bu yönde yaptığımız Ar-Ge çalışmaları bizi sektördeki rakiplerimiz arasında farklılaştırıyor. 30’dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Tabii ki her ülkenin kültürü, inşaat sektörü gelişimi ve beklentileri, ürün performans ihtiyaçları ve sertifikaları birbirinden çok farklı. Kiminin yangın yönetmeliği diğerine göre çok daha katı kurallara sahip olabiliyor. Kiminin suya karşı performans beklentisi daha yüksek olabiliyor. Bu nedenle biz tüm ihtiyaçları kendi özeli içinde ele alıp ona göre ürün geliştiriyoruz. Bu arada 5 yıldır akreditasyona da sahip olan, çok donanımlı bir laboratuvarımız ve kalite ekibimizle sektörde de birçok ilke öncülük ediyoruz.
Ravaber olarak enerji verimliliğine hem üretim sürecinde hem de tüketim sürecinde olmak üzere, iki yönlü katkıda bulunuyoruz. Kayseri fabrikamızda yaklaşık 80 bin metrekare kapalı alanımızın çatısında 4 bin 500’e yakın solar panelimiz bulunuyor. Bu paneller aracılığıyla gün içinde kendi enerjimizi kendimiz üretip, bu enerjinin büyük bir kısmını da kullanıyoruz. Ham madde ayağında, kendi bazalt madenimizden çıkardığımız bazalt taşı, yüzde yüz doğadan gelen bir malzeme.
Bunun yanı sıra, nihai ürünlerimiz olan, seramik yünü, cam yünü ve taş yünü gibi malzemeler, yüzde yüz enerji verimliliği için kullanılan malzemeler. Sadece yaşanan konutlarda değil, endüstriyel tesislerde, yapılarda, sosyal amaçlı kullanılan otel, hastane gibi projelerde de enerji verimliliğine ürünlerimizle katkı sağlıyoruz.
ORSİAD:Sektördeki Pazar payınız ve pazarlama faaliyetleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Özge Sipahioğlu: Gerek kalite bilinirliğimiz gerekse finansal gücümüz ve üretim hacmimizle Türkiye’de bu işin liderliğini üstleniyoruz. Şu an Türkiye pazarında yaklaşık %35 gibi bir paya sahibiz. Biz bu payı, 2019 yılında %45- 50’lere çıkarmayı planlıyoruz. Türkiye’deki hemen hemen tüm büyük projelerde Ravaber tesislerinde üretilen ürünler tercih ediliyor. Tüm bunların yanısıra Avrupa’daki birçok prestijli projenin cephe, çatı yalıtımlarında da yine tercih edilen marka olmaktan mutluluk duyuyoruz. Ancak tüm bu talepler, aynı zamanda bize büyük bir sorumluluk yüklüyor. Marka gücümüzü arttırmak için gerek yurtiçi/yurtdışı seminer organizasyonları gerek fuar katılımları gerekse farklı iş geliştirme çalışmalarını büyük bir hassasiyetle yürütüyoruz.
ORSİAD:Sektörünüzün bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Özge Sipahioğlu: Türkiye’de birçok sektörde olduğu gibi, inşaat sektörü de zor bir dönemden geçiyor ancak biz ülkemize ve üretimimize güveniyoruz. Koşullar ne olursa olsun, her zaman özverili çalışmalarımıza azimle ve gayretle devam edeceğiz. Ülkemizin ve insanlarımızın her zaman çok daha iyi koşullara layık olduğunu düşünüyoruz. Türk üretimi gücünü/markasını farklı coğrafyalarda duyurmak konusunda hepimize büyük ödevler ve görevler düşüyor. Biz de bu süreçte gerek uluslararası pazarda gerekse iç pazarda Ravaber olarak sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve var gücümüzle çalışıyoruz.
ORSİAD: Son olarak sizin eklemek istedikleriniz var mı?
Özge Sipahioğlu: Ravaber olarak, özellikle yurt dışı yatırımlarımızla birlikte toplamda üç ayrı fabrikada, dünyaya mineral yün sağlayan bir dünya markası olma yolunda ilerliyoruz. Sadece üründe değil, aynı zamanda üretim yaptığımız hatlarda da benzer stratejiyi uyguluyoruz. Bugün Kayseri’deki tesisimizde Ravaber Teknik markasıyla bir teknik bölümümüz de var ve orada, Macaristan’da ve Yunanistan’da yapılacak bütün üretim hatlarını Türkiye’deki üreticilerle birlikte geliştiriyoruz. Bu topraklardan bir dünya markası çıkarabilmek hepimizin sorumluluğu diye düşünüyorum.
Bu keyifli röportaj için sizlere çok teşekkür ederim.