Septagram’dan Tarihe Yalın Ama Görkemli Bir Dokunuş:
Şele PR ve Organizasyon Ofisi
İç mekan tasarımı Septagram imzası taşıyan Şele PR ve Organizasyon’un yeni ofisi, firmanın metropolitan kimliğini yansıtan postmodern tarzıyla dikkat çekiyor. İkinci dereceden tarihi eser olan binanın içerisindeki daire, kendine has dokusu bozulmadan yalın, zarif ve bir o kadar da görkemli bir şekilde biçimlendirilmiş.
Daha önce pek çok tarihi yapıya dokunmuş olan Septagram ekibinden İç Mimar Gül Erdeniz ve Septagram Yöneticisi ve Tasarımcı Müzeyyen Gürbaz tarafından tasarlanan Şele PR ve Organizasyon Ofisi, mevcut yapının tarihi kimliğini vurgulayan yalın ancak iddialı tasarımıyla fark yaratıyor.
İç mekan tasarımında akışkan bir mekan bütünlüğü kurgulamayı hedefleyen ekip, mekanın dinamiklerini ve kullanılacak mobilyaları ön plana çıkarmak, daha ferah bir iç mekan hissi yakalamak adına zemin ve duvarların hareketsiz ve aydınlık olmasını sağlamış. Bu bağlamda tüm dairenin zemininde eskitilmiş beyaz parke kullanılırken duvar yüzeyleri beyaza boyanarak, pencereler yere kadar uzanan perdelerle süslenmiş.
Mobilya ve aksesuarlarında Cumba Selection’ın siyah, beyaz ve bronz renklerindeki ürün yelpazesinden yararlanılan ofisin giriş bölümünde ise Hollanda merkezli Eichholtz markasından 4 tane Jagger ayna, bronz şemsiyelik ve askılık kullanılmış. Bekleme salonuna alışılagelmiş şekilde kanepe koymak istemeyen Septagram tasarımcıları, Mis En Demeure ve Blan Divoire marka üç berjer ve pufla hareketli bir kurgu oluşturarak, köşedeki devasa tripod aydınlatma ile de canlı bir atmosfer yaratmış. Ayrıca Şele PR ve Organizasyon kurucusu Gülay Şele’nin özel isteğiyle bekleme salonunda şömine ve aynaya da yer verilmiş.
Büyük ve beyaz masif kapı ile bekleme bölümünden ayrılan Kurucu Gülay Şele’nin dikdörtgen süit odasında narin ve zarif formuyla dikkat çeken Mis En Demeure marka Rivoli çalışma takımı kullanılarak, giriş bölümü de çalışma alanı şeklinde düzenlenmiş. Sadece bu oda için siyahın, bronz yerine gümüş ile kombinlenmesi tercih edilerek, Septagram’ın rengi olan turkuaz dokunuşlar da unutulmamış. İç bölüm ise kütüphane olarak kurgulanmış.
Şele PR ve Organizasyon’un iş disiplinindeki şeffaflığını yansıtmak amacıyla toplantı odasında kapı kullanılmadan, bekleme bölümünden kemerli bir geçişle ayrılması sağlanmış. Buradan pencerenin karşısında bulunan duvar, Septagram’ın kendi üretimi olan eskitme beyaz “Eskitaş” marka kültür tuğlası ile kaplanarak odaya derinlik katılmış. Sıcak bir görüntü yakalamak adına büyük ahşap bir masa, rahat görünümlü siyah sandalyelerle çevrelenmiş. Bütün odalarda olduğu gibi, toplantı odasında da estetik yönden çok kuvvetli bir aydınlatma tasarlanmış.
Dingin bir ortamda çalışmanın önemine inanan Şele PR ve Organizasyon ekibi için koridor boyunca eşlik eden beyaz renk, ferahlık hissi, ekibin kullandığı açık ofiste de devam ettirilmiş.
Misafir banyosuna ise geleneksel bir yaklaşımın modern bir uygulamasını yansıtması amacıyla BM Tasarım’ın ürünlerinden MCM marka el yapımı porselen mozaik, İstanbul temalı el yapımı özel dizayn lavabo, Bocchi marka klozet ve eskitme bronz Penta marka vitrifiye kullanılmış.
Teşvikiye Caddesi’nde bulunan ve 300 metrekare alana sahip Şele PR ve Organizasyon, yönetici odası, toplantı odası ve bekleme salonu olarak kullanılacak ön kısımla, arka tarafta ekibin kullanacağı geniş iki salon ve bu iki bölümü birbirine bağlayan koridorun üzerinde bulunan iki banyo ve mutfaktan oluşuyor.
Şele PR ve Organizasyon için postmodern ve metropolitan marka kimliğini yansıtacak, yalın, zarif ve bir o kadar da ihtişamlı bir ofis tasarlayan Septagram ekibi süreci şu sözlerle anlatıyor: “10 seneyi aşkın süredir PR ve organizasyon alanındaki başarısı ile adından çokça söz ettiren Gülay Şele, Teşvikiye Caddesi üzerindeki ikinci dereceden tarihi eser olan binadaki daireyi bulduğunda heyecanını bizimle paylaştı. Şele PR ve Organizasyon’un yeni ofisi olarak kullanılacak olan yüksek tavanlı bu daireyi gördüğümüzde, aynı heyecanı biz de çok kuvvetli bir şekilde hissettik diyebiliriz. Gülay Hanım’ın düşü, yalın ancak görkemli, daha ofise atılan ilk adımda kendini hissettiren, parizyen bir havaydı. Bunu gerçekleştirebilmek için kullanacağımız her detayın kendi başına hoş görünmesinin yanı sıra birbirinin içerisinden geçebilmesi, birbirlerinde eriyebiliyor olmaları gerekiyordu.”
2016 yılında Müzeyyen Gürbaz, Orhan Madenoğlu ve Mehmet Gürbaz ortaklığında İstanbul’da kurulan Septagram, kolektif bir yapıyla iç mimarlık, mimarlık ve peyzaj mimarlığı alanlarında projelendirme ve uygulama hizmeti veriyor.
Adını Latince’de ‘yedi köşeli yıldız’ anlamına gelen “Septagram”dan alan oluşum, yıldızın ışınlarını oluşturan irade, sevgi, zeka, güç, dürüstlük ve mucize olgularından yola çıkarak tasarım anlayışının temelini ‘evrensellik’ ve ‘uyum’ üzerine kurguluyor. Evrendeki 7 gezegenin, gökkuşağındaki 7 rengin, 7 notanın, simyadaki 7 metalin, haftanın 7 gününün yakaladığı uyum, denge ve bütünlüğü mimari ve iç mimari tasarımlarına yansıtmayı amaçlayan Septagram, Teşvikiye’de yer alan showroom’unda, temsilcisi olduğu dekoratif taş, duvar kağıdı, duvar kaplaması, yer döşemesi, tavan çözümleri, çatı kaplamaları, ısı-ses yalıtımı ve yapı kimyasalları ürünlerini sektör profesyonelleriyle buluşturuyor.
Room7 adı altında sektöre “pop-up showroom” hizmeti de veren Septagram, tasarım, moda ve medya sektöründen seçili grupların özel toplantılarına ve ufak kapsamlı etkinliklerine ev sahipliği yapıyor.