Yükselen enerji fiyatları tasarruf kültürünün güçlü bir şekilde geri dönmesine neden oldu. En düşük enerjiyle en yüksek konforu elde etmek için 1990’lı yıllarda Almanya’da ortaya atılan Pasif Ev konsepti yenilenebilir enerji alanında Ar-Ge çalışmaları yürüten Üçay Grup tarafından Türkiye’de uygulanacak. Yüzde 90 oranında tasarruf sağlayan konseptle çok daha düşük enerjiyle iklimlendirme yapılabilecek.
Enerji fiyatlarının dünya çapında yükselmeye başlaması tasarruf önlemlerini yeniden gündeme getirdi. Özellikle kış aylarında doğalgaz ve elektrik faturalarını kontrol altında tutabilmek için tüketiciler daha fazla tasarruf etmek istiyor.
1990’lı yıllardan bugün dünyanın pek çok ülkesinde başarıyla uygulanan Pasif Ev konsepti, en düşük enerji tüketimiyle en yüksek konforu hedefliyor. Pasif ev konseptiyle tasarlanan yapılar, geleneksel yapılara göre yüzde 90oranında daha az enerji harcıyor.
TÜRKİYE’DE YAYGINLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR
Sıfır Enerji ve Pasif Ev Derneği(SEPEV) tarafından ülkemizde yaygınlaştırılmaya çalışılan Pasif Ev konsepti, verilen eğitimlerle de mimarlar ve tasarımcıların ilgisine sunuluyor. Yenilenebilir enerjinin evsel kullanımı alanında Ar-Ge çalışmaları gerçekleştiren Üçay Grup, ‘Pasif Ev’ kavramına uygun yapılar inşa etmeyi hedefliyor.
“MÜMKÜN OLAN EN DÜŞÜK ENERJİ TÜKETİMİNİ HEDEFLİYOR”
Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray pasif ev kavramını, “Pasif ev kavramı, bir binadaki enerji verimliliği için binanın karbon ayak izini azaltan gönüllü bir standarttır. İklimlendirme için çok az enerji gerektiren ‘ultra düşük enerjili’ binalar tasarlamayı hedefleyen pasif ev konsepti yalnızca konut mülkleriyle sınırlı değildir.Almanya’daki birçok örnekte ofis binaları, okullar, büyük yapılar dapasif ev standardına göre inşa edilebilir” ifadeleriyle anlattı.
“YÜZDE 90 TASARRUF MÜMKÜN”
Pasif Ev konseptiyle yüzde 90oranında tasarruf sağlamanın mümkün olduğunu vurgulayan İlgin Eray, “Geleneksel bina tasarımlarıyla, Pasif Ev tasarımını karşılaştırdığınızda yüzde 90’a varan tasarruf sağlamanız mümkün. Yalnızca soğuk iklimlerde, ısıtma çözümlerine odaklanmayan Pasif Ev konsepti, hava akışını kontrol ederek hem soğuk hem de sıcak havalarda yapının içerisini ideal hava sıcaklığında tutuyor. Kuzey Avrupa ülkelerinde ortaya çıkan konsept bugün Ekvator çizgisine yakın Güney Amerika ülkelerinde de kullanılıyor. Ülkemizde hem kış hem de yaz aylarında giderek uç noktalara erişen hava sıcaklıklarından etkilenmemek için en uygun çözümün Pasif Ev konsepti olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
“ENERJİ VERİMLİLİĞİNİ DÜŞÜNMEDEN İNŞA EDİYORUZ”
“Yaşam alanlarımızı iklimlendirmek için çok daha az enerji harcayabilecekken, ısıtılamayan ya da soğutulamayan yapılarda yaşamayı göze alıyoruz” diyen İlgin Eray, “Ülkemizde maalesef yapılar enerji verimliliğini düşünmeden tasarlanıp, inşa ediliyor. Isınmayan ve soğumayan binalarda yaşamayı göze alıyoruz. Pasif ev aslında Türkiye’nin tam da ihtiyacı olan bir konsept. Pasif ev konseptine uygun bir yapı tasarlarken, ‘yapı bileşenlerinin doğru seçimi ve uygulanması, iklimlendirme ihtiyacını minimize edecek çözümler üretilmesi, en aza indirgenen iklimlendirme ihtiyacının da en verimli şekilde karşılanması’ adımlarını izleyerek neredeyse hiç enerji harcamadaniklimlendirme sağlayabiliriz” ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.