İnşaat sektörünü kurtarmak için vatandaşlık verilmesinin doğru olmadığını belirten, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahadır Erdem, ülkeye faydalı olacaklara vatandaşlık verilmesini istedi.
Türk vatandaşı olmak isteyen yabancıların yapması gereken gayrimenkul yatırımı 19 Eylül 2018’den itibaren 1 milyon dolardan 250 bin dolara düşürüldü. Bu yolla başvuranlara doğrudan vatandaşlık hakkı tanındı. Uygulama ile birlikte, 2018 yılı içerinde hızlı bir büyüme grafiği çizen yabancılara yapılan konut batışları bu yılın sonunda rekor seviyeye ulaştı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), verilerine göre yabancılara yapılan konut satışları 2018 yılında bir önceki yıla göre yüzde 78,4 oranında artarak, 39 bin 663 adet oldu.
2018 yılında en fazla konut alan yabancılar sıralamasında Irak vatandaşları 8 bin 205 adet konutla ilk sırada yer alırken, Irak’ı 3 bin 652 konut ile İran, 2 bin 718 konut ile Suudi Arabistan, 2 bin 297 konut ile Rusya Federasyonu ve 2 bin 199 konut ile Kuveyt izledi.
“KENDİ VATANDAŞLARIMIZDA YARATACAĞI ETKİYİ DE DÜŞÜNMELİYİZ”
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahadır Erdem, vatandaşlık hakkının günlük ekonomik ihtiyaçlara göre revize edilemeyeceğini belirterek, bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu:
“İlk etapta istenilen rakamlar biraz iddialıydı, şimdi de fazla düştü. İki yıldır ekonomi kötü, bunu aşağıya indirelim. Ekonomimiz düzeldi, yukarı çıkaralım diyerek devamlı bu rakamla oynanmaz. Yurtdışında böyle bir şey yok. Şu anda bir yabancı Türkiye’den ev aldığında ailesinin bütün üyelerine vatandaşlık veriliyor. İnşaat sektörü zor durumda. Sektörü kurtarma havasıyla topraktan ev satıp olmayan gayrimenkulü alana, eşine çocuklarına vatandaşlık verilmesi doğru bir şey değil. Yabancılara vatandaşlık verilirken, bunun kendi vatandaşlarımızda yaratacağı etkiyi de düşünmeliyiz. Vatandaşlık bir gönül bağıdır, ülkeye duyduğumuz sadakati temsil eder. Vatandaşlar nezdinde şüpheye düşürecek adımlar atmamalıyız” dedi.
“İNŞAAT FİRMALARININ UYARILMASI GEREKİR”
İnşaat firmalarının reklamlarında “ev alana TC vatandaşlığı” diyerek ürünlerinin yanına pasaport koyduğunu hatırlatan Erdem, “Vatandaşlığın bonus olarak verildiği imajı hoş bir görüntü değil. Hükümetin bu konuda inşaat firmalarını uyarması gerekiyor” dedi.
Ekonomik ve hukuki açıdan Türkiye’den daha geri ülkelerde yaşayanlara hemen vatandaşlık verilmesi doğru olmadığını söyleyen Erdem, “Kim olursa olsun gel mantığı doğru değil, ülkeye faydalı olacak vatandaşlığa alınır. Bir ülkenin verebileceği daha kıymetli bir şey yok. Bunun tanıtımı ve duyurusu çok hassas yapılmalı. Aksi takdirde ekonomik olarak getirisi olur, ama psikolojik ve sosyolojik olarak çok da götürüsü olur” şeklinde açıklamada bulundu
SABİT SERMAYE TUTARI 2 MİLYON DOLARDAN 500 BİN DOLARA İNDİRİLDİ
Öte yandan Türkiye, Temmuz 2016 yılı itibariyle yatırım karşılığında vatandaşlık vermeye başladı. Eylül 2018’de Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla, Türk vatandaşlığına geçiş şartları kolaylaştırıldı. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kazanmak için öngörülen sabit sermaye tutarı 2 milyon dolar iken 500 bin dolara indirildi. Yeni düzenlemelere göre, vatandaşlığa hak kazanmak için öngörülen sabit sermaye tutarı 2 milyon dolardan 500 bin dolara indirildi. Ayrıca Türkiye’de gayrimenkul sahibi yabancıların vatandaşlığa geçişi için gereken asgari taşınmaz bedeli de 1 milyon dolardan 250 bin dolara çekildi. Bankalarda tutulması gereken mevduat miktarı da 3 milyon dolardan 500 bin dolara düşürüldü.
HANGİ ÜLKELER VATANDAŞLIK HAKKI VERİYOR?
Türkiye gibi birçok ülke yatırım karşılığında vatandaşlık imkanı sunuyor. Örneğin; Avusturya’da 2 milyon dolarlık bir yatırımla vatandaşlık hakkı tanınırken, Yunanistan 250 bin Euro’luk gayrimenkul alımlarında vatandaşlık veriyor. Ancak ilk 7 yıl ülkede yaşama şartı getiriyor. Bulgaristan 585 bin dolarlık gayrimenkul alma zorunluluğu ve 3 yıl ikamet şartı arıyor. ABD 1 milyon dolarlık yatırım, iki yıllı koşullu 5 yıllık oturum şartı arıyor.