Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesine bağlı Sorkun köyünde yaşanan bir afet sonrası devrilen yaklaşık 200 yıllık olan çam ağacı kesilip yakacak yapılmaktansa piknik alanında sergilenerek fotoğraf meraklılarının ve doğaseverlerin beğenisine sunuldu. Ağaç yaklaşık 30 metre boyu ve 4 metrelik çapı ile yıkılmasına rağmen halen heybetini koruyor.
Türkiye’nin sayılı kanyonlarından birisine sahip Tokalı Kanyonu’nun bulunduğu Akdağ’da 7 önce meydana gelen afet sonrası devrilen yaklaşık 200 yaşındaki çam ağacı duyarlı vatandaşlar sayesinde zamana meydana okumaya devam ediyor. Devrildikten sonra Akdağ’ın hemen yanı başındaki Sorkun köyüne getirilen çam ağacı buradaki mesire alanında yıllardan beridir sergilenerek fotoğraf meraklılarının ve doğaseverlerin beğenisine sunulmaya devam ediyor. Doğa turizmine katkı sağlamak amacı ile taşınan ve “kasap çamı” adı verilen ağaç her yaştan insanın ilgisini çekiyor. Köylülerin duyarlılığı sayesinde adeta “yıkıldım ama yok olmadım” diyen çam ağacı yaklaşık 30 metre boyu ve 4 metrelik çapı ile asırlara tanıklık eden gövdesi ve yaşı ile halen heybetini korumayı başarıyor. Çam ağacının efsanelere konu olan hikayesini duyanlar ise ağacı yakından görmek için şehir dışından dahi köye akın ediyor.
“Ağacı 2 tane greyder ile buraya getirdik”
Ağacın devrildikten sonra köye getirilmesinin öyküsünü anlatan eski Sorkun Belediye Başkanı İlyas Arısoy, ağaç devrildikten sonra mevcut yerine getirilirken büyük zahmet çektiklerini aktardı. Ağaca sahip çıkarak devrildiği yerde bırakmadığını kaydeden Arısoy, “Bir afat oldu Akdağ’da. Kar yağdı, elektrik telleri koptu, direkler yıkıldı. Bu yanında bu gördüğünüz geçmişi aşağı yukarı 1,5-2 asırlık çam ağacımızda, kasap çamı olarak bildiğimiz bu çam ağacıda devrildi. Sonra ne yaparız diye düşündük belediye meclisi olarak bunun sorkuna getirilmesi için gerekli irtibatlara kurarak Eskişehir’e biz bunun parasını ödedik ve Sandıklı Taşıyıcılar Kooperatifinin sayesinde bunu buraya getirdik. Ama çok zahmetli oldu. Yeni yolumuzdan getiremedik, eski yolumuzda 2 tane greyder ile beraber öne taraftan greyder yolu açtı geldi, arka taraftan da takviye edildi ve bazı virajlarda uzun olduğu için zorlansak da bu şekilde bunu buraya getirdik biz” diye konuştu.
Ağacın rivayetlere konu olan öyküsü
“Ağaç görenlerin büyük ilgisini çekiyor” diye Arısoy, ağacın rivayetlere konu olan öyküsünü ise şu sözlerle anlattı:
“Vatandaşları ilgilerini çekiyor. Soruyorlar, kaç yaşındadır? Bunun öyküsü ile ilgili tabii bazı rivayetler var yıllar önce yaylada 100-150 sene önce çıkıyorlarmış oraya hayvan kesip kasap çamı, hayvanı asıyorlarmış oraya. Hayvanın diğer kısımlarını parçalıyorlarmış koyun olsun, keçi olsun veya sığır olsun. Bununla ilgili mazisi bildiğim kadarı ile bu var. Bu ağaç rivayetlere göre kasaplar tarafından kullanılıyordu.”
Ağaca özel bir ilaç sürülerek çürümesinin önüne geçildi
Arısoy, ağacın piknik alanına gelen çoluk, çocuk her yaştan insanın büyük ilgisini çektiğini belirterek, özellikle Antalya, Konya ve İzmir’den ağacı görmeyen gelen vatandaşların olduğunu dile getirdi. Ağacı getirdikten sonra korunup sonraki nesillere aktarılması konusunda da bir takım girişimlerde bulunduklarını ifade eden Arısoy, “Ben bu getirdikten sonra Uşak’tan ilacını getirdim ben bunun personelime ilaçlattırdım. Fakat Belediye Başkanlığı bittikten sonra muhtarlık sahip çıkmadı buna. Bu tarihi 150-200 yıllık bir ağaç” dedi.
Bazı sorumsuz kişiler ağacı parçalamaya çalışmış
Yaklaşık 200 yıl boyunca tarihi tanıklık eden ve doğaya meydana okuyan, direnen ağacın bazı sorumsuz kişiler tarafından gövdesinin parçalanmaya çalışılması da dikkatlerden kaçmadı. Çevre sakinleri ağacın koruma altına alınıp sonraki nesillere sağlam bir şekilde bırakılması için de yetkililerden yardım istediklerini kaydetti.