Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, 2020’de TL kredi büyüme anlamında daha iyi bir resmin görüleceğini belirterek, “Artan iç talep, kredi büyümesini teşvik eden düzenlemeler ve düşük faiz ortamının devamıyla bankaların ekonomiye sağladığı kaynağın artarak sürmesini bekliyoruz.” dedi.
Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, “Bankacılık Söyleşileri” kapsamında AA muhabirine bankacılık sektörü, Türkiye ekonomisi ve Garanti BBVA’nın performansına ilişkin değerlendirmede bulundu.
2019 yılı çok kolay bir yıl olmadığını belirten Baştuğ, “Ancak sanıyorum şunu söylemek yanlış olmaz; gerek ekonomimiz gerek sektörümüz gerekse bankamız açısından, beklentilerden daha pozitif bir tablo ile yılı bitiriyoruz.” dedi.
Baştuğ, reel sektöre ve yatırımlara sağladığı destekle ekonominin gelişiminde lokomotif görev üstlenen bankacılık sektörünün her zaman olduğu gibi; ekonominin dengelenme sürecinde de ülkenin sürdürülebilir büyümesine katkısını sürdürdüğünü anlattı.
Baştuğ, yüzde 54 seviyesine ulaşan sektörün kredi penetrasyonunun da bunu destekler nitelikte olduğunu ancak hala gidecek çok yol bulunduğunu söyledi.
Sektörün TL kredi büyümesinin ilk yarı yıldaki teşviklerin ve yılın ikinci yarısından itibaren faizlerdeki düşüş trendinin desteğiyle yüzde 14’e ulaştığını belirten Baştuğ, şöyle devam etti:
“2020’de büyüme anlamında daha iyi bir resim göreceğiz. Artan iç talep, kredi büyümesini teşvik eden düzenlemeler ve düşük faiz ortamının devamı ile birlikte bankaların ekonomiye sağladığı kaynağın artarak sürmesini bekliyoruz. 2019’un 9 ayında, özellikle kamu bankaları TL kredi büyümesinde önemli rol oynadı. Son çeyrekte ise özel bankaların TL kredi büyümesi hız kazandı. Bu katkının sürmesini ve 2020 yılında kamu bankaları-özel bankalar arasında daha dengeli bir büyüme tablosu görmeyi bekliyoruz. Bu yıl TL krediler, tüzel ve bireysel ayrımında dengeli büyüdü. Seneye de benzer seyrin devamını bekliyoruz.”
“Önümüzdeki dönemde ticari kredilerde toparlanma devam edecek”
Recep Baştuğ, ABD ve Çin arasındaki ticaret belirsizliklerinin, Brexit süreci ve gelişmekte olan ülkelerdeki bazı kendine özgü risklerin, küresel dinamiklerde en belirleyici konular olarak öne çıktığını söyledi.
Küresel ticaret gerilimleri ve korumacılık trendinin, küresel büyümeyi aşağı yönlü etkileyerek, Çin ekonomisinin yapısal olarak yavaşlamasına ve ABD ekonomisinin gerilemesine neden olduğunu anlatan Baştuğ, son dönemde Çin ve ABD arasında ticaret görüşmelerinde olumlu adımlar olsa da global ticaretteki belirsizliklerin devam edeceğini öngördüklerini belirtti.
Baştuğ, ekonomik aktivitedeki yavaşlamaya ve zayıf enflasyona karşı ise ABD Merkez Bankasının (Fed) ve Avrupa Merkez Bankasının (ECB) daha genişleyici para politikaları uygulamaya başladıklarını ifade etti.
Fed’in politika faizini 2019’da yüzde 1,75’e indirirken, ECB’nin faiz oranını 10 baz puan düşürerek güçlü bir gevşeme paketi açıkladığını hatırlatan Baştuğ, “Merkez bankaları tarafında devam edecek olan konjonktür karşıtı politikaların, ABD ve Avrupa’da olası krizi önlemenin yanı sıra Çin’de daha sert bir yavaşlamayı da önleyecek olsa da küresel ekonominin beklenenden fazla yavaşlamasını engelleyemeyeceğini öngörüyoruz. Gelişmekte olan ülke piyasaları, büyük merkez bankalarının genişlemeci para politikalarından finansal gerginliği baskılamasından dolayı bir süre daha olumlu etkilenebilir.” şeklinde konuştu.
Baştuğ, Türkiye’de de 2019’un ikinci yarısından itibaren yapılan 12 puanlık faiz indiriminin özellikle bireysel kredileri desteklediğini ifade etti.
Gelecek dönemde ticari krediler tarafında başlamış olan toparlanmanın da devam etmesini beklediklerini söyleyen Baştuğ, “Sektörün fonlama tarafında ise gerileyen ülke risk primi, dış borcun döndürülmesi ve fonlama maliyetlerini destekleyici olmayı sürdürecek.” dedi.
“Önümüzdeki dönemde daha kademeli faiz indirimleri görebiliriz”
Garanti BBVA Genel Müdürü Baştuğ, Merkez Bankasının, enflasyonda beklenenden hızlı gerilemeye rağmen Temmuz 2019’a kadar sıkı duruşunu sürdürdüğünü belirtti.
Temmuz 2019’dan itibaren ise, enflasyondaki gerileme ve gelişmiş ülke merkez bankalarının genişleme politikalarının desteği ile politika faizini son 4 toplantıda 12 puan düşürerek yüzde 12’ye indirdiğini hatırlatan Baştuğ, “Önümüzdeki yıl enflasyon görünümü; Merkez Bankasının faiz politikasında etkili olacaktır. Enflasyonun, yılın ilk yarısında mevsimsel etkiler ve ücret artışlarına bağlı hizmet fiyatlarındaki değişimden dolayı yüzde 11-12 bandında dalgalanmasını, daha sonrasında ciddi bir şok yaşanmaması durumunda 2020 yılı sonunda yüzde 9’un altına gelebileceğini öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Baştuğ, enflasyondaki beklentiler göz önünde bulundurulduğunda gelecek daha kademeli faiz indirimlerinin görülebileceğini söyledi.
“Son çeyrekte yüzde 4’ün üzerinde büyüme görebiliriz”
Recep Baştuğ, 2019’un başındaki beklentilerin aksine; ekonomik büyümenin, gevşeyen iç ve dış finansman koşulları, uygulanan makro ihtiyatı politikalar ve olumlu baz etkileri ile yılı pozitif tamamlayacağını belirtti.
IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası organizasyonların, son dönem gerçekleşmeleriyle birlikte milli hasıla büyümesinde yukarı yönlü revizyonlar yaptıklarını hatırlatan Baştuğ, ekonomik büyümede, yılın son çeyreğinde yüzde 4’ün üzerinde bir rakam görebileceklerini ifade etti.
Baştuğ, 2019’u Yeni Ekonomi Programı’ndaki (YEP) yüzde 0,5 hedefin biraz üzerinde yüzde 0,5-1 arasında tamamlayacakları öngörüsünde bulundu.
Cari dengenin ise ekonomideki dengelenmenin, düşük petrol fiyatları ve güçlü turizm gelirleri sayesinde fazla vermeye devam ettiğini bildiren Baştuğ, yılın ikinci yarısında ekonomideki ivmelenmenin etkisiyle cari fazlada bir miktar gerileme yaşandığını, ancak, 2019 yılında cari denge/GSYH oranını yüzde 0,1 cari fazla ile bitirmeyi beklediklerini dile getirdi.
Baştuğ, şunları kaydetti:
“2019’da marjlardaki daralma, sınırlı büyüme, aktif kalitesinde bozulma kaynaklı kredi karşılıklarındaki artış, sektörün karlılığı üzerinde baskı yarattı. Önümüzdeki dönemde, takipteki kredi oranındaki artışın bir süre daha sürmesini ancak hız kaybetmesini bekliyoruz. Beraberinde kredi karşılık giderlerinin sektör karlılığı üzerinde yarattığı baskının hafifleyeceğini öngörüyoruz. Ek olarak, net faiz marjındaki toparlanma ve daha düşük enflasyon ile operasyonel giderlerdeki artış hızının yavaşlaması da sektör karlılığını olumlu anlamda etkileyecektir.”
“2020’de büyümeye odaklanacağız”
Garanti BBVA Genel Müdürü Baştuğ, banka olarak 2020’de büyümeye odaklanacaklarını belirtti. TL kredi tarafında liderliklerini pekiştirecek şekilde sektör ortalama büyüme beklentilerinin üstünde bir büyüme hedeflediklerini anlatan Baştuğ, tüzel tarafta önceliklerinin yatırım kredileri ile uzun vadeli sağlıklı finansman yaratmak olduğunu söyledi.
Diğer ilgi alanlarının hâlihazırda çok iyi oldukları KOBİ’lerde daha da derinleşmek olduğunu belirten Baştuğ, “Büyüme odağımızı korurken; gerek finansal gerekse finansal olmayan risklerimizi de etkin yönetmeye devam edeceğiz. Aktif kalitesi önceliklerimiz arasında olacak. Geçtiğimiz dönemin bıraktığı sorunlu kredi portföyünü etkin bir şekilde yönetip azaltmaya çalışacağız.” dedi.
Baştuğ, müşterilere ve iş modeline yönelik yatırımların 2020’de de hız kesmeden süreceğinin altını çizdi.
Müşterilerin finansal sağlığını korumak, onların güvenilir ortağı olmak ve danışmanlık sağlayabilmek konusunda çalışmaları devam ettireceklerini dile getiren Baştuğ, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sürdürülebilirlik konusundaki örnek çalışmalarımız artarak devam edecek. Bu alanda gerek banka olarak üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz gerekse müşterilerimize ürün alternatiflerini çeşitlendirmeye çalışacağız. Teknolojik altyapımızı güçlendirmek üzere bu yıl başlattığımız yoğun yatırımlarımız seneye de devam edecek. İnsanı ve teknolojiyi merkezine alan bankacılık anlayışıyla; karar alma ve analiz süreçlerimize, veri analitiğini entegre etmeye devam edeceğiz.
Ciddi bir hizmet modeli dönüşümü yaşadık malum. Şubelerimizin tüm dinamiği değişti. Bu alanda etkinliği ve hizmet kalitesini artırma yönünde çalışmalarımız sürecek. Son olarak; Garanti BBVA’nın başarısının en büyük anahtarı olan çalışanlarımızın mutluluğu da en önemli önceliklerimizden olmaya devam edecek. Tüm çalışanlarımıza daha mutlu ve huzurlu bir çalışma ortamı sağlamayı amaç edindik.”
“BBVA içerisinde oldukça stratejik bir öneme sahibiz”
Recep Baştuğ, BBVA’nın Türkiye’ye bakışı hakkına önemli değerlendirmelerde bulundu. BBVA’nın, dünya genelinde 30 farklı ülkede faaliyet ve yatırımları olan bir grup olduğunu belirten Baştuğ, “Türkiye ve Garanti BBVA ise grup içerisinde oldukça stratejik bir öneme sahip. Hem yapılan yatırım, hem de finansal olarak gruba sağlanan katkı bakımından.” dedi.
Finansal katkının yanı sıra; stratejik bakış açısı olarak Garanti BBVA’nın grup ile çok paralel bir noktada ve gruba katkısının belki de finansal boyuttan çok daha fazla olduğunu anlatan Baştuğ, örneğin dijitalleşme, saha hizmet modeli ve benzeri pek çok alanda diğer ülkelere emsal teşkil eden, gruba pozitif katkı sağlayan bir konumda olduklarını vurguladı.
Baştuğ, Türkiye’nin gerek demografik gerek ekonomik olarak yüksek potansiyeli ve bankanın güçlü konumunun, BBVA için hala önemli fırsatlara ve potansiyele işaret ettiğini söyledi.
“Aktif dijital müşteri sayımız 8 milyona ulaştı”
Recep Baştuğ, Garanti BBVA olarak 2019 yılını hem finansal hedefler hem de finansal olmayan performans göstergeleri açısından başarılı bir şekilde geride bıraktıklarını belirtti.
TL kredilerde özel bankalar arasındaki liderliklerini koruduklarını ifade eden Baştuğ, yılın 9 ayında büyümenin sınırlı olduğunu ancak son çeyrekte önemli bir ivmelenme yaşadıklarını söyledi.
Baştuğ, başta tüzel krediler olmak üzere genele yaygın bir büyüme sergilediklerini, öncelikli reel sektör olmak üzere diğer sektörlerde de dengeli büyüdüklerini anlattı.
Yılın 9 ayında TL tüzel kredilerde özel bankalar arasında pay almayı başardıklarına dikkati çeken Baştuğ, şunları kaydetti:
“Talebin ve büyümenin çok hızlı olmadığı ortamda likidite tarafında hiç bir sıkıntı yaşamadığımız gibi, tersine oldukça rahat bir dönemden geçiyoruz. Kredi büyümemizi mevduat artışı ile destekledik. Önemli bir başarı olarak özellikle TL vadesiz mevduat tabanımızı önemli ölçüde güçlendirdiğimiz bir yıl oldu. Müşterilerimizle sağlıklı ilişkilerin bir sonucu olduğu için bizim için çok kıymetli. Aktif kalitesi anlamında sektör genelinde olduğu gibi takipteki alacak oranlarımızda ve karşılık giderlerimizde artış yaşadık. Şeffaf ve kontrollü risk yönetimimiz sayesinde, oluşan bütün olumsuzluk, hiçbir gecikme ve öteleme yapılmadan, bilançolarımızda olması gereken şekilde gösterilmiştir. Sorunlu kredilerde yaşanan bu artışa karşın, bilançomuzda sektörün en yüksek karşılığını ayırarak, riski çok muhafazakar bir şekilde yönettik.”
Recep Baştuğ, doğru müşteriyi doğru ürünle destekleme stratejisi ve ihtiyatlı duruşun faydasını gördüklerini belirterek, gelecek yıllarda da bunun bu şekilde süreceğini söyledi.
Bu dönemde müşterilere her zamankinden yakın durduklarını belirten Baştuğ, “Müşterilerimizin finansal sağlığını korumak için gerekli olan her türlü destek ve yardımı yaptık. Güçlü sermayemizi etkin kullanarak, hissedarlarına en yüksek değeri yaratan banka olmaya devam ettik. Bu dönemi sermaye yeterliliğini en üst seviyede tutarak geçirdik. Finansal olmayan tarafta ise gerek müşteri deneyimini iyileştirme gerekse dijitalleşme gibi odak alanlarımızda gelişimimiz sürdü. Aktif dijital müşteri sayımız 8 milyona ulaştı.” diye konuştu.