Akdeniz Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Aymen: – ‘Türkiye’nin 2023 ihracat hedefi 500 milyar dolar. Akdeniz Bölgesi’ndeki ihracatçı birlikleri olarak 2023’te 50 milyar dolar ihracat hedefliyoruz’- ‘Tarımda master planına ihtiyacımız var. Sadece tarım ürünleriyle 2023 yılında 100 milyar dolarlık rakamları yakalayabiliriz’
Akdeniz Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) Başkanı Bülent Aymen, Türkiye’nin 2023 ihracat hedefinin 500 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, “Akdeniz Bölgesi’ndeki ihracatçı birlikleri olarak 2023’te 50 milyar dolar ihracat hedefliyoruz.” dedi.
Aymen, AKAMİB’in ihracat gerçekleşmeleri ve 2018 hedeflerine ilişkin düzenlediği basın toplantısında, Türkiye geneli mobilya, kağıt ve orman ürünleri ihracatının 2017’de yüzde 8,4 artışla 4,44 milyar dolar olduğunu bildirdi.
AKAMİB rakamlarının ise yüzde 9,77 artışla 602 milyon dolar olarak gerçekleştiğini kaydeden Aymen, “Birliğin ihracatında en yüksek artış yüzde 45 ile İsrail’de yaşandı. İkinci sırada ise yüzde 33 ile Libya yer almakta. Birlik en fazla ihracatı sırasıyla Irak, Almanya, İsrail, İtalya ve Suudi Arabistan’a gerçekleştiriyor. Bu yıl AKAMİB olarak, 700 milyon dolar ihracat değerine ulaşmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
AKAMİB için en önemli ihracat ürününün mobilya olduğunu, Türkiye için de önemli ihracat kalemlerinden olan mobilya sektörünün 177 ülkeye ihracat yaptığını belirten Aymen, mobilyanın, en fazla ülkeye ihracat yapan sektör olduğunu, dünyanın yüzde 91’ine Türk mobilyası ihraç edildiğini, bu kadar farklı ülkeye, farklı kültüre ihracat yapabilmenin büyük başarı olduğunu söyledi.
– “Teknik tarıma geçiş yapmalıyız”
Bülent Aymen, teknolojik ürünler ve katma değerli ürünler üretmenin çok önemli olduğunu, bu ürünlere odaklanırken sahip olunan diğer değerlerin de unutulmaması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye’nin dünyanın en verimli topraklarına sahip olduğunu söyledi.
Türkiye’nin, yöreye özgü, sadece o coğrafyada ve iklimde yetişebilen endemik bitki açısından da en zengin ülkelerden biri olduğunu belirten Aymen, Türkiye’de yetişen 10 bin bitki çeşidinden 3 bininin bu kapsama girdiğini, yerel halkın topladığı bitkilerin dünya pazarlarında yoğun talep gördüğünü anlattı.
Aymen, şunları kaydetti:
“Doğada kendi kendine yetişen meyan kökü, yaklaşık 3 bin kişiye istihdam yaratıyor ve tonunu 3 bin 500 dolar civarından satıyoruz. Çin ve Güney Kore, bu ürünü işleyerek kozmetikte kullanılan bir öz haline getiriyor. Tonunu 6-10 milyon dolar arası fiyata satıyor. Biz de bu konuda yapacağımız Ar-Ge yatırımları ile hem kendi ürünlerimizi hem de çevre ülkelerin işlemesini yapacağız. Dünya, kozmetik ve ilaç sanayisinde kullanılan tarım ürünlerimize muhtaç. Bu ürünler hem bölgelerin kalkınmasında hem de ekonomik kırılganlıkların aşılmasında kilit rol oynuyor.”
Türkiye’nin her alanda yerli ve milli ürünler üretmesi gerektiğini vurgulayan Aymen, “En güçlü yönümüz tarım. Biz bir tarım ülkesiyiz. Bu yönümüzü daha iyi kullanabilmek için tarımda master planına ihtiyacımız var. Sadece tarım ürünleriyle 2023 yılında 100 milyar dolarlık rakamları yakalayabiliriz. Özellikle teknik tarım çok önemli. Toprağı bile olmayan İsrail, yıllardır tarım teknolojiyle dünyaya milyarlarca dolarlık ihracat yapıyor. Portakalı değil ama portakal teknolojisini satıyor. Avrupa bizim sanayimize belki hiçbir zaman muhtaç olmayacak fakat tarım ürünlerimize muhtaç. AB’ye gireceksek bu, tarım ürünlerimizle olacak. Bunun için teknik tarıma geçiş yapmalıyız.” ifadelerini kullandı.
– “Zeytin Dalı Harekatı’ndan sonra bölge yeniden inşa edilecek”
AKAMİB Başkanı Aymen, çevre ülkelerdeki iç karışıklıkların hem o ülkelerin ekonomilerinin bozulmasına hem de Türkiye’nin o ülkelere ihracatının düşmesine neden olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bölgedeki yolları kullanarak transit geçiş yapan tırlarımızın maliyetlerinin artması, yaşadıkları problemler, lojistik noktasındaki avantajımızı ve rekabet gücümüzü azalttı. Fakat her çıkışın bir inişi var. Irak’taki sürecin bitmesi sonrasında Irak, bizim en önemli pazarımız haline geldi. Libya’da yaşanan karışıklıklar sonrası Libya’ya ihracatımızda ciddi bir artış oldu. Benzer bir durumu Suriye’deki süreç sonrasında da bekliyoruz. İç karışıklığın çözülmesi ve Zeytin Dalı Harekatı’nın tamamlanması sonrasında bu bölge yeniden inşa edilecek, ekonomisi güçlenecek ve zaten bildiğimiz ve ortak kültürel değerlere sahip olduğumuz bu bölgelerde ihracatımızda artışlar yaşanacak.”
Bölgedeki güvenliğin sağlanması sonrası Türkiye’nin lojistik avantajının da rekabet gücüne dönüşeceğini ifade eden Aymen, Suriye’deki geçiş kapısının kapanması sonrası lojistik imkanların da daraldığını, bölgede güvenliğin sağlanmasının ardından oluşacak lojistik avantajla hem bölge ihracatını artıracaklarını hem de Suriye’ye yapılan 1 milyar dolarlık ihracatta ciddi bir artış yaşayacaklarını söyledi.
AKAMİB’in ihracat hedeflerine de değinen Aymen, şunları kaydetti.
“Türkiye’nin 2023 ihracat hedefi 500 milyar dolar. Biz de altyapı çalışmalarımızı yaptık. Akdeniz Bölgesi’ndeki ihracatçı birlikleri olarak 2023’te 50 milyar dolar ihracat hedefliyoruz. Akdeniz Bölgesi’nin ihracatı, 2017 sonu itibarıyla Türkiye’nin toplam ihracatı içinde yüzde 8 paya sahip. Türkiye’nin en büyük narenciye ihracatını biz yapıyoruz. Hububat ve bakliyat ihracatının çoğu bizim bölgemizde. Türkiye’nin toplam demir ve çelik ürünlerinin ihracatının yüzde 45’i İskenderun Körfezi’nden yapılıyor. Petrol ve kimyevi ürünlerde de gayet iyiyiz. Her geçen sene de yüzde 14-15 ihracat artışı gerçekleştiriyoruz. Mersin ve İskenderun gibi iki tane önemli limanımızın olması en büyük avantajımız. Bazı bölgelere daha fazla yatırım çekmeliyiz. İskenderun bu açıdan gayet iyi ama Mersin’e sanayi ürünleri üzerine yatırım düşük kalıyor.”