Merkez Bankası, geç likidite penceresi borç verme faiz oranını 75 baz puan artırarak yüzde 12,75’ten yüzde 13,50’ye yükseltti
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2018 yılı Nisan ayı ’Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı sonuçlarını açıkladı. Buna göre, Para Politikası Kurulu (Kurul), Merkez Bankası bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve Borsa İstanbul Repo-Ters Repo Pazarlarında uygulanmakta olan faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı; Gecelik faiz oranları: Marjinal fonlama oranı yüzde 9,25, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7,25 düzeyinde sabit tutuldu. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 8 düzeyinde sabit tutuldu. Geç Likidite Penceresi faiz oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0 düzeyinde sabit tutulurken, borç verme faiz oranı yüzde 12,75’ten 13,5’e yükseltildi.
Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetin gücünü koruduğuna işaret eden Kurul, iç talep büyümeye devam ederken dış talepteki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürdü.
Ölçülü bir parasal sıkılaştırma yapılmasına karar verildi
Enflasyon ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturmaya devam ettiğini kaydeden Kurul, ithalat fiyatlarındaki yükseliş söz konusu riskleri artırdığını, bu çerçevede fiyat istikrarını desteklemek amacıyla ölçülü bir parasal sıkılaştırma yapılmasına karar verdi.
Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edeceği belirtilirken, enflasyon görünümünde baz etkisi ve geçici faktörlerden bağımsız, belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürüleceği açıklandı. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabileceği bildirildi.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurulun geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulandı.